Harry duyduğu sözler karşısında gülümsememek için kendini zorladı. Uyumadığını bilmesini istemiyordu. Bu sözleri ikisinin de canını yakıyordu. Ama duymak istiyordu.
"Senin için her şeyi yaparım, Harry. Ama senden vazgeçmemi isteme benden." Duyduğu sözler ağlama isteği veriyordu. Muhtemelen Louis gider gitmez son 1 ayda olduğu gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayacaktı.
Harry'nin kalp atışlarını ölçen makine, kalp atış seslerinin yoğunlaştığını bildiriyordu. Louis kaşlarını çatarak makineye baktı. Bu normal miydi? Harry'ye göre duyduğu bu sözler karşısında kalp atışlarının hızlanması gayet normaldi.
"Harry?" Harry gözlerini açıp açmamak arasında kaldı. Yakalanacağını bildiği için gözlerini yeni uyanmış gibi yavaşça açtı ve birkaç kez kırpıştırdı. Daha sonra garipsercesine Louis'ye baktı.
"Senin burada ne işin var?" Dedi sinirle. Ancak tam bu sırada onu ne kadar özlediğini fark etti. Ona sarılmak için can atıyordu ancak yapamazdı. Bu sonunda Louis'nin canını yakardı. Harry böyle bir şeyin olmaması için sinirli gibi davranıp onu buradan kovmalıydı.
"Bebeğim, dinle lütfen." Dinlemek istiyordu.
"Dinlemek istemiyorum! Seni görmek istemediğimi söylemiştim!" Dedi sesini yükselterek. O her zaman kibar olmanın üstün olduğunu savunan biriydi. Aşık olduğu adama bağırmak onu çok zorluyordu.
"Neden bize bir şans vermiyorsun?" 'Çünkü yaşama şansım yok' diye geçirdi içinden.
"Seni sevmiyorum! Senden nefret ediyorum!" Yalan söylemek hiç bu kadar zor olmamıştı onun için. Karşısında yıllardır aşık olduğu adam vardı. Nasıl kolay olabilirdi ki?
"Canın yanıyor mu? En azından seni daha iyi bir hastanede yatırmama izin ver." Gözlerine baktı. Louis'nin bu çaresiz bakışları karşısında ne diyeceğini şaşırmıştı.
"Umrumda bile değil! Birkaç güne taburcu oluyorum zaten."
"Bu halde mi? Yalan söylüyorsun Harry, bunu biliyorum." Harry kendini tutamadı ve gözünden bir yaş aktı. Dişlerini daha fazla sıkmayı bıraktı ve hızla akan yaşı sildi.
"Git burdan! Bir daha da gelme!" Louis Harry'ye sarılmak için ona doğru eğildi. Her ne kadar itmesi gerekse de bunu yapamıyordu. Buna karşı gelemiyordu. Louis kollarını Harry'nin bedenine sardı. Harry ağlamamak için dişlerini sıktı. Sarılmasına karşılık vermeyi deli gibi istiyordu ancak itmekle yetindi.
"Dokunma bana!"
"Seni seviyorum." Dedi Louis. Bu hastane odasından çıktığı an o da ağlamaya başlayacaktı, adı gibi emindi bundan.
"Senden nefret ediyorum." Dedi Harry. Bu hayatında söylediği en büyük yalan olabilirdi. Çünkü deli gibi aşıktı ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brave {Yarı Texting} (Larry Stylinson)
Teen Fiction"Ne istersen yaparım, Harry. Ama senden vazgeçmemi isteme benden." They're kinda share that really.