2.2

8.3K 185 111
                                    

Harry bir gece yarısı aniden kötüleşmişti. Doktorlar onu yoğun bakıma alırken durumu hiç iyiye gitmiyordu. Gözleri kapanmıştı. Kalbi daha fazla dayanamıyordu. Son anlarını yaşıyordu.

"Elektro şok veriyoruz!"

"Hızlı olun!"

"Hastayı kaybediyoruz." Duyduğu boğuk seslerle gözleri kapattı. Nefes alamıyordu. Daha ne kadar dayanabilirdi ki? Ölmekten korkmuyordu, ölmeyi istiyordu.

Vücudunun yarattığı kanser, yine vücudunun yarattığı kalbi durdurmuştu.

O artık bir ölüydü.

-

Gecenin bir yarısı çalan telefonumu elime aldım. Ekrandaki 'Harry' yazısını gördüğümde şaşırmıştım. Hızlıca açıp kulağıma götürdüm.

"Harry?" Ağzımdan heyecanla çıkan kelimeyle cevap bekledim.

"Merhaba. Ben doktor Indea."

"Bir sorun mu var?" Dedim merakla. Gecenin bir yarısı bir doktor beni Harry'nin telefonundan arıyordu. Hiç sıradan değildi.

"Aslında, telefonunda arayabileceğim tek kişi sizdiniz, başka kayıtlı bir telefon yok. Bende sizi aradım." Dedi hızlıca.

"Harry'ye bir şey mi oldu?" Meraklanmıştım. Ne oluyordu?

"Harry." Susup söylemesini bekledim. Derin bir nefes sesi geldi. Ardından konuştu.

"O, öldü." Duyduğum sözlerle yattığım yataktan hızla ayrıldım. Ne diyordu bu kadın?

"Ne?"

"Biraz önce yoğun bakıma alındı, ancak kalbi çok dayanamadı."

"Bana onun öldüğünü söylemeni istedi değil mi? Hayır, Harry'den vazgeçmeyeceğim. Telefonu ona ver!"

"Maalesef, keşke şaka olsa. Çok üzgünüm." Telefonu kulağımdan çekip kapattım ve hızla dolabıma yöneldim. İlk elime gelenleri aldım ve hızlıca giyindim. Kapım tıklandığında cevaplamadan telefonu cebime attım.

"Ne oluyor bu saatte?" Dedi Andy.

"Harry." Devamını getiremedim. Başımı eğdim ve kapıya yöneldim. Çıkacağım sırada Andy bileğimi tuttu.

"Yine mi? Bırak artık şu çocuğu, seni istemiyor. Öyle körleştin ki seni isteyenleri de görmüyorsun." Bileğimi sertçe çektim.

"Bu sefer durum farklı!" Dedim merdivenlerden inerken. Koşarak gelip bana yetişti ve benimle inmeye başladı.

"Durum ne olursa olsun siz birlikte olamayacaksınız! Anla artık bunu! O fahişe seni istemi-" Yüzüne attığım yumrukla birkaç adım geriledi.

"Eşyalarını topla, ben geldiğimde burda olma yoksa seni öldürürüm!" Dedim sinirle. Dış kapıya yönelip hızlıca çıktım.

Brave {Yarı Texting} (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin