1.3

15K 206 20
                                    

Onu görmek istiyordum. Onu görmek için her şeyi yapardım. Yapacaktım da. Son konuşmamızın ardından 1 hafta geçmişti ve bana tekrar cevap vermiyordu. Son görülmesi kapalıydı. Nerede, nasıl, ne yapıyor bilmiyordum ve bu beni delirtiyordu. Sürekli aklımda o vardı. Onu bir kez görmeme rağmen özlemiştim. Onu istiyordum.

İçimdeki garip hissi es geçerek arabanın kapısını açtım ve geldiğim hastaneye bakarak arabadan indim. İçimde bir damla bile umutsuzluk hissi yoktu. Bu hastanede değilse başka hastanedeydi, ve ben onu bulacaktım. Gerekirse yeryüzündeki tüm hastanelere bakacaktım, onu bulmadan pes etmeyecektim. Onu bulup alacaktım. Şimdiye kadar hayatta istediğim her şey olmuştu, o da olacaktı.

Arabanın kapısını kapatıp kilitledim ve heyecanla hastanenin girişine adımladım. Büyük dönen kapıdan içeri girdim. Dışarısının aksine sıcak olan hastaneyle ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım. Asansöre doğru yürüdüm. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Düğmeye basıp inmesini beklediğimde birkaç saniye içinde boş asansör karşımda duruyordu. Binip 1. kata bastım. Saniyeler içinde 1. kata ulaştığımda saatime baktım. 13:01 olmuştu. Asansörden çıkıp koridorda ilerledim. Üzerinde 'Giriş' tabelası asılı olan ofis masasının önüne adımladım. Sandalyede oturan gözlüklü kadın somurtan suratını bana çevirdi.

"Kime bakmıştınız?"

"Harry."

"Soyadını da alabilir miyim?" Durup düşündüm, ben Harry'nin soyadını bilmiyordum.

"Soyadı şuan aklıma gelmiyor."

"Üzgünüm bayım, ancak size bu şekilde yardımcı olamam."

"Hadi ama! Hastanede kaç tane Harry olabilir ki?" Sinirle tısladığımda nefesini üfledi ve yanındaki çekmeceyi açıp dosyaları karıştırmaya başladı.

"Styles olabilir mi?" Bu soyadını daha önce hiç duymamıştım, olabilirdi.

"Evet, o." Dosyayı çekmeceden çıkardı ve içini açıp göz gezdirdikten sonra tekrar bana döndü.

"Yukarıda, 294 numaralı oda. Geçmiş olsun." Dedi zorla gülümseyerek. Cevap vermeden hızla merdivenlere yöneldim. Üçerli çıktığım basamakları geri bırakarak koridora girdim. Hızla yürümeye başladım. Gözlerim kapıların üzerindeki numaralardaydı.

"289, 290, 291, 292." Koridor bittiğinde kaşlarımı çattım. Burada olduğunu söylemişti ama yoktu. Koşarak merdivenlere yöneldim ve bir üst kata daha çıktım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Ellerim terlemişti ve hastanenin mide bulandırıcı kokusu, koku alma yetkimi neredeyse kaybetmemi sağlayacaktı.

Koridorun başındaki 2. kapının üzerindeki numaraya baktım. 294.

Brave {Yarı Texting} (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin