kırmızı nilüfer

üçüncü antidepresan

Derin bir nefes alarak yutkundum ve o an, ilk defa birinin ruhumda yarattığı etkiyi hissettim. Yine de ona inanmam, saçmalığın daniskası olurdu. Ben birinden sevgi bekleyemezdim, tanımadığım birine güvenemezdim, hiç kimse beni bu kadar güzel sevmezdi de zaten. Hak etmiyordum ki ben bunu... O an, tam kalbimin içinde bir sızı hissettim. Gözlerimi devirerek tam telefonu kapatacaktım ki, sesi bir kez daha doldurdu kulaklarımı.

"Sana olan hislerimi ne güzel anlatmış Can Bozok," dedi, güldü. "Sigarayı da seni de bırakırdım güya."

"Ben görmediğin bir gökkuşağı..." diye fısıldadım farkında olmadan; evet, bu şarkıyı biliyordum. Ve ilk defa biri bana bi' şarkı sözünü armağan ediyordu.

"Sen benim gördüğüm bir gökkuşağısın."

"Renklerim çalındıysa ne anlamı var ki?"

"Renklerini sana geri getirmeme izin verir misin?"

O an ona, hiç tanımadığım, sesini ilk defa duyduğum ve içten içe benimle dalga geçtiğini düşündüğüm bu adama evet demek istedim ama bu benim ölümüm olurdu. Çenemi diktim, dişlerimi sıktım ve telefonu yüzüne kapattım.

Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Aybars ve Menekşe de karşımdaki sandalyelerde yerlerini aldılar. Parmaklarımı iç içe geçirip, gözlerimi ellerime diktim. Neden telefonu kapattığımda hiç geri aramıyordu?ondan da önemlisi, söyledikleri gerçek miydi? Bir insanın beni gerçekten sevmesi mümkün müydü?

"Neyin var senin şekerparem?" dedi Menekşe, oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve yanağını omzuma yasladı.

"Çişim."

Menekşe kaşlarını çatarak bana baktı. "Ha?"

"Neyin var diyorsun ya, çişim var işte."

Menekşe yüzünü buruşturarak bana kalçasını döndü ve gözlerini abartıyla devirdi. Ardından ayağa kalktım, gözlerim hâlâ telefondaydı. Telefonumu siyah kapüşonlumun geniş cebine atarak tuvalete doğru yürümeye başladım.

Tuvalete girdiğimde üzerime dönen gözleri fark ettim. Şu an buradaki neredeyse herkes benden nefret ediyordu. Aslında hiçbiriyle bir derdim yoktu, yalnızca insanlar yalnızca sonuca bakıyordular, nedene değil.

Başka biri olsaydı benim yerimde, şu anda çoktan laf atmışlardı ama benden çekiniyorlardı. Çünkü ben erkek gibi davranan o kızdım.

Tuvalette işimi hallettikten sonra sınıfa geçtim çünkü dersin başlamasına zaten taş çatlasın on dakika vardı. Önümdeki kızdan sıradaki dersin fizik olduğunu öğrendiğimde, yüzümü memnuniyetsizlikle buruşturarak çantamdaki yastığı çıkardım ve gözlerimi kapadım.

🌺

05**: Söylediklerim sana ağır mı geliyor?

05**: Neden çareyi hep telefonu kapatmakta buluyorsun?

05**: Neden bana kim olduğunu sormadın mesela? Neden adımı sormadın? Neden numaranı nereden, kimden bulduğumu sormadın?

05**: Bu kadar mı önemsizim senin için?

Gizel: Aramayı bıraktın, şimdi de buradan mı rahatsız ediyorsun beni? Siktir git yoksa gerçekten parmaklarını koparacağım.

05**: Seni rahatsız ettiğimi bir an olsun hissedersem, ben koparırım zaten kendi parmaklarımı.

05**: Ama ben istiyorum ki, içinde ne varsa, onunla barış.

05**: Ben istiyorum ki el ele bir uçurtma uçuralım göğe, kanatlarında bizim renklerimizi taşısın ve senin renklerin ona sığmasın.

05**: Çok mu şey istiyorum?

Bu kullanıcıyı engellediniz.