Karanlık Gecenin Soğuk Poyrazı

Poyraz'ın Hatası

uyandığımda bu sabahkinin aksine Poyrazın sıcaklığı yanımda değildi,onun dün gece yattığı ye soğuktu,aynen artık poyraz ve benim aramızın olduğu gbi. Boynumdki kolyeyi çıkardım ve defterin arasına koydum. Ona sinirli olabilirdim,ama onun için çok değer olan bu kolyeyi çöpe atacak kadar salak değildim. Üstümü başımı toparlayıp aşağı indim,Doğukan gelmişti ama Poyraz yoktu. ''Gece abla,abim nerede? Bu gece birlikte zaman geçiririz diye bana söz vermişti'' dedi. ''bana da söz vermişti Doğukan. Amaaan illa ki Poyraz gerekli mi? biz de birlikte zaman geçiririz.'' dedim. ''oluur'' dedi ve bana sarıldı. ''sen yemek yedin mi bakalım?'' dedim fasını olumlu anlamda salladı. ''bende yemek yiyeyim sonra bişeyler yaparız olur mu?'' dedim. ''tamam'' deyip odasına çıktı. Sibel hanım büyük oğlunun kyıplara karıştığını duyduğunda eminim ki delirirdi ve beni işten atardı bu yüzden Poyrazı aradım fakat telefonu kapalıydı. Dilay evden tam çıkıyordu ki ''dilay sana yalvarırım evde kal ben poyraz'ı bulup eve döneceğim tamam mı?'' dedim. ''peki'' dedi ve ben evden çıktım. Bu sabah yolda yürürken bana bir bar göstermişti. ''ne zaman kötü olsam buraya gelirim.'' demişti,şimdi de kesin oradaydı. Oraya gidiyordum. Gitmek için uzuuun bi ara sokaktan geçmeliydim. Ara sokağa girdiğim anda ciğerlerimi ağır bir alkol ve sigara kokusu doldurdu. Sokakta çok sarhoş insan vardı. ''güzelim senin ne işin var burada ya?'' diye birisi laf attı. hiç takmadan yürümeye devam etmeye çalıştım fakat beni kolumdan yakaladı. ''bırak beni'' diye çılık attım fakat hiç bir tepki vermedi. Vurmaya çalıştım fakat iki kolumu da çok sıkı tutmuştu ben de boşluğunu yakalayıp malum bölgesine tekme attım. O orada acıyla kıvranırken ben de fırsat bilip koşmaya başladım. Soluğu barın önünde aldım. Tam içeri girerken o kocaman adamlar beni durdurdu ''küçük hanım buraya giremezsiniz'' dedi biri. ''fakat bakıcılığını yaptığım o çok bilmiş piç kurusu burada ve annesi fark etmeden onu eve götürmeliyim.'' dedim. Adam güldü. ''kimmiş o çocuk'' dedi. ''poyraz efeoğlu'' dediğimde adam diğer adama birşeyler söyledi ve adam içeri girdi. ''bakalım Poyraz bey seni görmek isteyecek mi küçük hanım'' dedi. ''bana bak,bana küük hanım deme Poyraz'la aynı yaştayım ben!'' diye cırladım. telefonuna bir mesaj geldi ve ''yanımda olan adamı bul Poyraz Beyin yanına götürecek seni'' dedi ve kapıyı açtı. Dil çıkardım ve damın suratını gördükten sonra koşmaya başladım. Poyraz'ın olduğu locaya gelmiştim. İçeri girdğimde boğulmamak için zor durdum. o kadar çok alkol ve sigara kokusu vardı ki,ve hiç bir şekilde camlar da açık değildi. ''poyraz kal şurdan!'' diye bağırdım ve bana bakıp güldü. ''gülme! Doğukan'ın ne kadar üzüldüğünü biliyor musun sen!'' diye bağırdım. Tam Poyraz'ın elini tuttum ''hadi gidelim Poyraz,lütfen'' dedim ki içeri ''Pooooyraz,kim geldi?'' diye bağrarak İrem girdi. Onu gördüğümde hemen Poyraz'ın elini bıraktım ve kapıya yöneldim. ''dur Gece'' diye seslendi poyraz. ''ne? neden durmalıyım? dün gece yanına yattığın kızı bu gün İrem orospusuyla vakit geçirmek için sattığını görmek için mi?'' diye bağrdım ve kapıdan çıktım. Tam koşmaya başlayacaktım ki Poyraz beni tuttu ve her zaman yaptığı gibi beni duvara çarptı. Eskiden olduğu gibi haz vermemişti,daha çok acı vermişti. ''üzgünüm,yapmamalıydım,tamam eve geliyorum. sadece bekle beni tamam mı?'' dedi.kafamı olumu anlamda salladım ama beklemeyecektim. Beni bırakıp geri döndüğü anda kapıdan çıktım ve ara sokakta ilerlemeye başladım. Poyraz'la gittiğimiz o park'a gittim. Salıncağa,beni salladığı o salıncağa oturdum. gözlerimdeki yaşları artık hapis tutamadım ve hepsi akmaya başladı tam gözlerimi silecektim ki başıma inen bir darbeyle bilincimi kaybettim.

ne zamandır yazmadığımı biliyorum üzgünüm ama geri döndüm ^^