Karanlık Gecenin Soğuk Poyrazı

Emir'le bar gecesi

Kendimi toparlayamamıştım,dizlerim titriyordu kendimi zor da olsa okulun dışına attım. Telefonum sessizdeydi hemen telefonuma baktım. 8 mesaj 2 cevapsız arama vardı. Hepsi Eylül'dendi.bir mesaj dışında. ''xoxo'' yazısı dışında hiçbirşey yazmıyordu. Numarayı silmdim ne olur ne olmaz diye. Eylül'ü aradım. Göt beyinli,beyni yerinde gerçekten göt vardı sanırım. Telefonu açmıyordu. İnşallah önemli birşey yoktur. Neyse dedim ve eve yürüdüm. Evimin kapısına geldiğimde kapıda bir çiçek ve üstünde bir not vardı. ''yıldızın aydınlığı,senin kararttığın gecem ol.'' yazıyordu. Bu da ne? Altında isim de yazmıyordu. Eve girdim ve kapımı kilitledim. Telefonu mutfak masasına koydum ve giyinmek için üst kata çıkıp odama gittim. Tam giyiniyordum ki telefonum çaldı. Nasıl koştuysam artık çarptığım bardak yere düştü ve paramparça oldu. ''neyse sonra temizlerim.'' diye mırıldandım ve telefonu açtım. ''evet?'' dedim. Annemin sesi gelmeye başladı. ''kızım bunu telefonda veya yüzyüze konşmak istemiyorum ama konuşmalıyım. Artık para kazanmalısın. Kredi kartını ödiycez ve evini de ama artık kendin de çabalayacaksın'' dedi. Ağzım açık kaldı. ''ta-tamam da nasıl? Ne yapabilirim ki bakıcılık mı?'' dedim. ''çok güzel fikir.Kendine iş ara tatlım baybay'' deyip suratıma kapattı. Şimdi ayvaı yemiştim. Ben çocuklardan nefret ederdim? LANET OLSUN. Şimdi iş aramam gerekecekti Oturdum ve yemeğimi yedim. Yerken de bir yandan düşünüyordum,o çiçekleri kim yollamıştı? Ben asosyal ve görüntüme hiç önem vermeyen, okula giderken saçlarımı düzleştirip rimel sürüp giden biriydim. Kimseyi tanımazdım ki? Peki umrumda mıydı? yoo. Peki piç kurusuyla ne yapacaktım? bu gün beni çok kötü sıkıştırmıştı. Ne kadar da güçlüdü,o kadar spor ve kas yapmıştım ama hareket bile edememiştim. Obana emir veremezdi. İstediğimi söylerdim. Canım sıkılmıştı rehberimi karıştırmaya başladım. Baktım,baktım ve işte! Emir ile bu senenin başına kadar çok yakındık ve sonra sınavlar başladı. ''alo?'' dedi. ''naber Emir benim Gece hatırladın mı?'' dedim. ''hiç seni unutur muyum prenses? Daha 2 ay oldu görüşmeyeli. Hey bi dakka boş musun? gelip alayım mı?'' dedi tek nefeste. ''peki'' dedim ve suratıma kapattı.10 dakika sonra çantamı aldım ve Emir'in arabasına koştum. Emir arabanın dışında,her kızın isteyeeği ideal bir erkek tipiyle arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Kumral ve pürüssüz teni,karanlıktan daha koyu siyah saçları vardı. Bu kadarla da bitmiyordu. Gözleri çok açık yeşildi. Ayrıca herşey bir yana,her kızın isteyeceği bir vücudu vardı. Gördüğüm anda koşup sarıldım '' sakin,bende seni özledim.'' dedi ve o da bana sarıldı. ''bi daha ara açmak yok'' dedim. ''tamam ama biraz daha sarılırsan seni evde brakırım.'' dediği anda sarılmayı bıraktım. Bir kahkaha kopardı. arabaya bindik ''nereye prenses'' dedi ''yolun bizi götürdüğü yere!!''diye bağırdım ve ikimiz de güldük. ''bir bar var. Biliyorum barları sevmezsin ama benim yanımdan arılmazsan hiç sorun olmaz güzel yerdir. Saat 9 da açılır '' dedi ve hiç düşünmeden ''sınavım varmı? yok,dersinm var mı? yok. Gidiyor muyuz? KESİNLİKLE!''  dedim ve elbise almaya gittik. Emir'in zevki mükemmeldi ona bıraktım ve seçtiklerini denedim. Çok açık bir elbise vardı ve bana ''bunu alıyoruz'' dedi. ''delirdin mi? Bununla heryerim gözüküyor Emir saçmalama'' dedim. ''Gece,sana alıyoruz dedim'' diye tısladı. Ah harika artık asla kararından vazgeçiremezdim onu. Çok inatçıdır kendisi. Kasaya gittik ve elbiseyi verdim. Emir arkada elinde en az 10 parça kıyafetle geri geldi ve ''bunlar da var hanımefendi'' deyip kıyafetleri bayana verdi. ''Emir bunlar da ne?'' dedim ve Emir bana dönüp ''okuldaki giyim tarzını gördüm ve bunları giyiceksin artık.'' dedi. Yine onu kararından döndüremezdim ''off'' derken tükürdüm. Özellikle çünkü Eöir tükürükten iğrenirdi. Öğürdü ve ''iğrenç prenses.'' dedi. ''toplam 1.558 tl'' dedi kadın. Bir anda öksürmeye başladım. Hiç bu kadar parayı bir arada ödememiştim.İyi ki ailem zengindi. Çıktık mağazadan ''ben çok açım'' dedim. ''tamam bende acıktım hadi birşeyler yiyelim. '' dedi. Kafa salladım ve yiyecek alacağımız yere koşmaya başladım. Kim en son giderse parayı o öderdi. Eminim ki Emir unutmuştu çünkü 2 sene önce yapmıştık en son.'' hesap sendeeee '' diye bağırdım. Güldü ve '' haha unutmuştum ben'' dedi 'bana ne' der gibi omuzlarımı silktim. Yemek yedik ve konuştuk. İş durumumu anlattım. ''kardeşimin bir arkadaşı var ve bakıcı arıyorlar. maaş haftada 1000 tl ne dersin?'' dedi. ''oha haftada 1000 tk mi? Normal insanlar için çok değil mi? Yani demek istediğim,evet. Adresi ver yarın giderim. '' dedim bir kaıda adresi yazıp vedi.Saat 9 oluştu. Bara gittik. ''hoşgeldiniz Emir bey küçük hanım sizinle mi?'' dedi görevli. ne küçük hanımı ya ben 19 yaşındaydım. ''evet'' dedi ve içeri girdik. Çok ses vardı. Herkes dans ediyordu. Tabii herkes dediğime bakmayın bazıları dans ediyordu ve bazıları,ıyk başka şeyler yapıyorlardı.Emir kendine bir viski,bana da şarap aldı. Şarabın sıcak ve ekşi tadını seviyordum. Biranda ayağa kalkıp beni çekiştirmeye başladı. ''kalk dans etcez'' dedi. Kalktım sonuçta danstan zarar gelmez. Çok eğleniyorduk ama bir anda biri bana çarptı. ''dikkat etsene biraz'' diye cırladım. Bir anda bana çarpan,yüzünü dönünce şaşıp kaldım. ''senin burada ne işin var savurgan?'' bu poyrazdı!