Karanlık Gecenin Soğuk Poyrazı

Emir'le bar gecesi part-2

Kafam güzeldi '' sana ne piç kurusu sen git fahişelerine takıl'' dedim ve Emir'e dönüp ''hava almaya çıkar beni'' dedim. Tam çıkıyorduk ki poyraz beni bileğimden tuttu ve Emir'e dönüp '' kardeşim sen eğlenmene bak ben çıkarırım.''dedi ve bana sahte bir gülüş attı. ''tamam kardeşim dikkat et Gece'me bir şey olmasın.'' dedi. En büyük zarar başkasından değil bundan gelirdi Emir,bırakma beniiiiii! Poyraz bana tekrar gülümseyip ''''gel savurgan bakalım ne kadar sarhoşsun.'' dedi. Sanırım Poyraz sarhoş değildi. Beni dışarı çıkardı,bahçeye adım attığım an sırtım soğuk duvarla buluştu. ''neden buradasın savurgan?'' dedi. Bileklerimi duvara bastırıyordu ve canım acımaya başlamıştı. ''sana ne pç kurusu istediğimi yaparım hem merak etme Emir getirdi.'' dedim. Bileklerimi daha da sıktı. ''bana piç kurusu deme demiştim. Ayrıca Emir'le çok yakışıyorsunuz. Birliktesiniz dimi?'' öyle bir kahkaha attım ki . ''gerizekalısın sen. Harbiden salaksın. Biz emir'le kardeş gibiyiz. Ayrıca sana istediğimi söylerim bana emir veremezsin piç kurusu.''dedim. Bileklerimin morardığını hissediyordum. Bana iyice yaklaştı,çok yaklaştığı için pantolonu eteğimi kaldırıyordu. ''çekil üzerimden piç kurusu eteğim.'' dedim. Gerisini getiremeden sözümü kesti. ''ne oldu eteğine? Açılıyor mu? Eh artık bu kadar kısa giymezsin.'' dedi ve üzerimden çekildi. Bileklerimi bıraktı ve eteğimi düzelttim. ''sen koca bir piç kurususun!'' diye tısladım ve içeri girdim. Hala bahçedeydi ve bu beni 2. olarak duvara sıkıştırışıydı. Hiç hoşuma gitmiyordu.  Deseydim eğer yalan olurdu çünkü onun bu kötü çocuk tavırları hoşuma gitmişti ve beni önemsediğini göstermişti. O piç kurusu yüzünden sinirlenmiştim ve garsonun elindeki viskiyi alıp kafama diktim. ÇOK SERTTİ! Ama iyi gelmişti. Şimdi Emir'i arıyordum. Onu gördüğümde çok eğleniyor gibiydi. Tabii ki umrumda değildi ben eğlenemiyorsam sen de eğlenemezsin kuzu. Emir'i çekip aldım. ''Emir ben gitmek istiyorum hadiiii'' dedim. ''ama güzelim daha yeni geldik hem poy..'' dedi ve anında ''o piç kurusunun adını ağzına alma!'' diye tısladım. ''tamam eve gidiyoruz ama evde devam ederim.'' dedi ve kafa sallayıp arabaya yürüdüm. Eve gidene kadar hiç konusmadık. Poyraz'ı düşünüyordum. Düşüncelere o kadar dalmıştım ki eve geldiğimizi anlamadım. ''hadiiiii''diye Emir bağırdığında yerimden sıçradım ve eve girdim. Eve girdiğim gibi kendimi kanepeye attım. Emir de kendini mutfağa attı. Eğlencesini yarıda kestiğim için viski felan alıyordur herhalde. Geri geldi bir elinde viski bir elinde beyaz şarap vardı. Şarabı aldım ve yudumladım. ''eee sen po... yani onunla nereden tanışıyorsun?'' neden bu konu açılmak zorundaydı ki? ''ya ben okula koşuyordum bu hayvana çarptım özür dilemeye çalıştım dikkat et savurgan dedi ben de piç kurusu dedim ve duydum savurgan dedi. Sonra bi de okulda yan sırama oturdu,çıkışta sıkıştırdı filan. '' dedim. Emir'in ağzı açık kalmıştı. ''Ş-şey o pisliğin tekidir ama eğer anlaşabilirseniz iyi biridir. Sadece ona karşı çıkmamalısın. Tabi senin gibi inatçı birinden bunu bekleyemem. '' dedi,güldüm. ''haklısın Emir,benden bekleme.'' dedim. Yeni konu açtı ve sabaha kadar konuştuk. Son 5 saatte uyumuştuk. Ben onun göğsündeydim,o da bana sarılmıştı. Uyandığımda başım çatlıyordu ve iyi ki Emir'den önce uyanmıştım. Eteğim belimin yukarısına çıkmıştı. Hemen üzerimi düzelttim ve kahve yapmaya gittim. Kahvaltıyı da hazırlayıp Emir'i uyandırmaya gittim. ''anne 5 dakika dahaaaaa'' dedi. Güldüm,''ben senin annen miyim hayvan? kalk çabuk açım seni bekliyorum.'' dedim. Acayip sesler çıkarıp kalktı. kahvaltı ettik ve salona geçip oturduk. Saate baktğımda çığlık attım. '' saat 1! buradan oraya koşma mesafesi kaç dakika?'' diye cırladım. ''10 dakika çabuk git giyin'' dedi ve koşup giyindim. aşağı indim ''ben çıkıyorum anahtarımı posta kutusuna koy kuzu.'' dedim ve koşmaya başladım.