RANDEVU

28 6 3
                                    

RESİMDEKİ KEVİN Biraz geç oldu biliyorum özürdilerim ama bende sizinle birlikte okuyorum hikayeyi inanın. Diğer bölüm daha kısa sürede gelecek . İyi okumalar::):):)

"- İsterseniz ilk önce bayanlardan başlayalım. Evet lütfen açılışı yapmak isteyen bir adım öne çıkabiliri mi?" İçimden bunun kimsenin istemiyeceğini söylüyordum ki çok kısa bir süre yanıma baktığım da kimsenin yanımda olmadığını herkezin bir adım geriye gittiğini gördüm. Sonra çok tanıdık ama kısık bir sesle bir kıkırdama duydum. Sesin geldiği yere bakınca bunun Jenifer olduğunu gördüm. Mırıldanarakta olsa sesli bir şekil de:

"- Gerçekten mi?" Dememde saniyeler sonra şık ve tatlı bayan bana gülümseyerek baktı:

"- Pekala küçük hanım sizi şöyle alabilir miyim?" Parmağıyla herkezin görebileceği yeri yani ortayı işaret ediyordu. Yavaşça ortaya geçdim. Kafamı insanların ayaklarına yani beyaz çizgiye dikmiştim. Konuşmaya devam etti:

"- Pekala bu güzel hanımefendiye kim eşlik etmek ister. Çoğu kişinin birden daha doğrusu bütün erkeklerin birden bir adım atmasına şaşırarak ve kızararak karşılık verdim. Kafamı yere dikip hiçbir şekikde kaldırmadan elim enseme gitti. Kendi kendime söyleniyordum onlar belki de Jenifer'ı proteste etmek istiyorlardı. O konu ayrı bir meseleydi ama dans konusu. Uzun zaman önce beş aylığına dans kursuna gitmiştim ama rezil olmaktan korkuyordum. Sonra kadının sesini duydum:

"- Pekala bay Kevin partnerinizin yanına geçin." O anda ikinci şoku geçiriyordum. O benimle aynı derslikteydi ve benimle dans etmek için geliyordu. Kendi kendime niye kız arkadaşını protesto etsin( eleştirsin ki) ki dedim. Sonra öyle saçma sapan bir şey düşündüğüm için kendime kızdım. Bana bakan o kadar yüz içinde onunkini buldum, bana gülümseyerek sıradan çıktı ve karşımda durana kadar onu izledim. Birden bütün korkum kayboldu. Dans hocamızın bir tarih manyağı olduğunu hatırladım ve bize eskiden yapılan bir açılışı öğrettiğini hatırladım. Yavaşça dizimi kırarak reverans yaptım gözünü bir santim bile ayırmadan bana bakıyordu. Etrafımda meraklı gözlerle bizi izleyen insanları en önemlisi Jenifer'ı hiç umursamıyordum. Elimin elimin birini bel boşluğuma avuç içimi dışarıya gelecek şekilde koyarak diğerini avucum ona gelecek şekilde havaya kaldırdım. Ne yaptığımı anlamış gibi yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı. Yaptıklarımın aynısını yaptı bir elini beline diğerini de bana doğru havaya kaldırdı. Eli elimin dibindeydi ama dokunmuyorduk. Bu dansın amacıydı ya zaten. Dokunmanın güzelliği ortaya çıkıyordu. Partnerine hiç dokunmadan o arzuyu ortaya çıkatıyordu.Kendi yerime gelince ellerimizi indirdik ve ellerimizi değiştirdik. Belimizde olan el havaya kalktı diğeri ise bel boşluğuna indi. Tur boyunca ne turu dans boyunca bir türlü gözlerimi ondan ayıramıyordum. Tekrar yerimize geldiğimizde ellerimizi indirdik ikisini de kaldırdık. Ama hâlâ bedenlerimiz birbirine en küçük bir dokunuşta bulunmuyordu. Ellerimiz havada dip dibeydi ama birbirimize dokunmuyorduk, dokunamıyorduk. Tanrım çok yakışıklıydı bana istediği kadar bakabilirdi. Lanet düşüncelerime hakim olamıyordum. Ben daha yerime geri geldiğimi anlayamadan beni kendine hızlıca çekti eliyle elimi kavradı diğer elini belime koydu. Bu hızlı hareketine gülmemek için kendimi zor tutarak dudağımı omzuna dayadım. Sonra aklıma gelen ilk şeyi söyledim:

"-Adım Emilly." Sonra sözlerime vereceği tepkiyi görmek için çok az çekildim. Ama yüzüne baktığımda düşünebildiğim tek şey teninin tenime değdiğinde hissettiğim şeydi. Gözlerine baktığımda gözlerini bana bakmaktansa dudaklarıma bakmayı tercih ettiğini gördüm. Bakışlarını gözlerime çevirerek ciddi bir şekil de:

"- Bunu neden şimdi söyledin?" Diye sorgularca bakışlarından gözlerimi kaçırdığımda beni kollarında hızlıca eğdi. Şimdi her zamanki o bilindik sahnedeydik. Adam kızı belinden destek alarak hafifçe yere yakınlaştırır ve yüzler dip dibe gelene kadar kadına yaklaşır. Bakışları bakışlarımda buluşunca zafer kazanmış edasıyla sırıttığını görünce ve emrini duyunca :

My Love Is My WarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin