"Tamam çok erken aşırı erken ama sen benden hoşlanıyorsun. Ben sana köpek gibi aşığım. Uzatmanın ne manası var? Adadan ne zaman kurtulacağımız belli değil belki kurtulamayacağız. Daha iyi tanımak için birbirimizi daha çok vakit var." dedikleri oldukça mantıklıydi Ateş'in. Biraz düşündüm o da anlayışlı olup biraz bekledi. Ben de o cevabı verdim.
Kaldığımız yerden devam
Su'dan;
"Haklısın ama" diyip biraz duraksadım sonra tekrar devam ettim "ama daha çok erken daha çok vakit geçirsek, anla işte Ateş." Ateş'in gözlerindeki parıltı kayboldu. Yutkundu,bu cevabı beklemediğini biliyordum. Hayal kırıklığı içindeki gözlerini çevirdi. Denize bakıyordu,üzülsem de en doğru kararı verdim. "Ateş" diye fısıldadım. Bakışlarını bana çevirdi sessizce,konuşmamı istiyor gibiydi. "Üzmek istemezdim yemin ederim. Sırf reddettim diye uzaklaşma benden, ben de senden uzaklaşmayacağım." sanırım duymak istediği şeyi söylemiştim. Ondan uzaklaşacağımı düşünüyordu. "Mesela hadi birbirimize sorular soralım. Tanımaya başlayalım birbirimizi." dedim. Başıyla onayladı. Çok merak ettiğim için direkt sordum. "Burcun ne?" Ateş anında kahkahayı bastı. Bende istemsizce gülürken "İkizler burcu olduğumu mu düşünüyorsun?" başımla onayladığımda yine gülmeye başladı. "Aferin benim hırsızım." tek kaşımı kaldırıp "Hırsız?" dediğimde "İnsan çaldığı şeyi bilmez mi?" dedi. Soru dolu gözlerle bakarken elimi aldı ve kalbine götürdü. "Burayı çaldın hırsızım." dedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzüm kızardığında yanağımdan makas alıp "19 Haziran doğum günüm." dedi. "Dün senin doğum günün müydü?" dedim. Başıyla onayladığında üzüldüm bilseydim kesinlikle birşey alırdım gerçi dün tanışmıştık ama. "Sakın!" dedi bana bakarken "Sakın kendini üzme hayat bana en güzel hediyesini verdi bana dün." dediğinde Ateş'e sarıldım. O da kollarını belime doladı. "Lavanta kokuna hayranım." dedi. Ateş hiç bırakmak istemez gibi sarılıyordu. "Seni seviyorum hırsızım. Seni çok seviyorum."
Ateş'ten geri çekildiğimde "Devam edelim hadi." dedim. "Tamam sıra bende o zaman." dedi. "En sevdiğin renk?" diye sorduğunda tereddüt etmeden "Siyah." dedim. Bu tarz sorular sorduk kendimize. Biraz daha tanımış olduk birbirimizi.
Güneş doğmaya başlarken kafamı Ateş'in omzuna yasladım. O da kafasını ağırlık vermeden benim kafama yasladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
