◻10.Bölüm◻

100 4 11
                                    

Multi= Burhan Atbaş- Vicdan

Geçenki bölümde kaldığımız yer

Su'dan;

"Ağlama dedim sana!" diye bağırıp ayağa kalktı. Kapının önünde olduğum için beni sertçe yere itip dışarı çıktı. Duvara çarpmıştım ama önemli değildi. Dışarı da bir manyak varken dışarı çıkması tehlikeliydi. Elimi başımın acıyan kısmına getirdiğimde sıcak bir sıvı geldi. Elime baktığımda kan olduğunu gördüm. Yerimden kalkmak için hareket ettiğimde başım döndü ve tekrar yere düştüm. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı.

Sajen'den;

Mahir duş alacağını söyleyip banyoya girdiğinde bende su almak için mutfağa geçmiştim. Bir anda başımın arka kısmında büyük acı hissettim. Gözlerim yavaş yavaş kapandı.

Kaldığımız yerden devam

Osman'dan;

Kimse benim azılı bir seri katil olduğumu bilmiyordu. Hafife almışlardı beni. Maldivler'e gitme sebebim de bir ********in olay çıkarmasıydı zaten. Oraya gittiğimde kafasını sıkacaktım onun ama lanet uçak düştü. Sonra öbür gerizekalılar beni kovmuşlardı. Hem de kim için? Su! Su kim lan Su kim? Su'yun canını zevk ala ala, işkence ederek alacağım. Bakalım öbürleri ne yapacak? Öncelikle teknede Su'dan nefret eden tek kişiyi kaçırmam lazım. Bugün onları korkutmuştum zaten o yüzden kimse odasından çıkmaya cesaret edemezdi. Etraf kararmıştı. Ağacın arkasına saklanmıştım. Herkesin uyuduğuna emin olmam lazımdı. Emin olup tam saklandığım yerden çıkacakken Ateş tekneden sinirli bir şekilde çıktı. Neden sinirlendiğini düşünürken gördüğüm şeyle sırıttım. Ateş teknenin kapısını açık bırakmıştı ve Sajen mutfaktaydı. Hızla yerden kalın bir odun aldım. Sessizce teknenin içine girip Sajen'in arkasında durdum ve odunu kafasına vurdum. Beklediğimden daha kolay olmuştu. Sajen'i omzuma atıp tam çıkacakken Su'yun odasının kapısını açık gördüm. Sajen'i hemen dışarı ağaçların arasına sakladım. Sonra tekneden tekrar içeri girip Su'yun odasına girdim. Su yerde hareketsiz bir şekilde uzanıyordu. Nefes alıyordu ama ölü gibiydi. Aslında benim için iyiydi ama ona işkence ederek ben öldürecektim. Su'yu kaçırmam için daha iyi bir fırsat geçemezdi elime. Bir elimi Su'yun başına koyduğumda bir sıvı hissettim. Elimi kafasından çekip baktığımda kan olduğunu farkettim. Duvarda da kan vardı, yerde de. Hızlı  davranmam lazımdı hemen Su'yu kucağıma alıp tekneden çıktım. Sajen'i koyduğum yere gittim. Su'yu oraya bıraktım ve Sajen'i omzuma atıp yaptığım ağaç eve taşıdım.

Sajen'i ağaç eve koyduktan sonra geri dönüp Su'yu aldım. Onu da ağaç eve taşıdım. Bavulumdan halat çıkardım ve yaptığım sandalyeye Su'yu oturtup ellerini ve ayaklarını  sıkıca bağladım. Ağzına siyah bir kumaş geçirdim konuşmaması için. Gözlerine de siyah bir kumaş geçirdim ve yarasına müdahele edip kanamasını durdurdum. Sajen'in uyanmasını bekledim.

Ateş'ten;

Yine sinir krizi geçirmiştim. Su sarılmasına rağmen geçmemişti krizim. Sabaha kadar bekledim. Sabah olunca sinirim anca geçmişti. Su'dan özür dilemem gerekecekti. Tekneye geçtiğimde garip bir hava vardı. Herkes girişteki minderlere oturmuş sessiz bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Yalnız Su ve Sajen yoktu ortalıkta. Yavaş yavaş odama gittim. Su orada da yoktu. Belki odadaki banyodadır. Banyo kapısının önünde durdum.

"Su? Su banyoda mısın?" diye seslendim. Cevap gelmedi. Dayanamayıp kapıyı açtım ama kimse yoktu. Nereye gitmişti ki bu kız? Banyodan çıktım gidip öbürlerine Su'yun nerede olduğunu sormak için odadan çıkacekken duvardaki ve yerdeki kanı gördüm. Su'yun kanı mıydı bu? Hemen odadan çıktım ve sordum.

"Su nerede?" dedim. Hepsi bana baktı. Selim bir anda üstüme doğru yürüdü ve kükredi.

"Ne demek Su nerede? Kıza niye sahip çıkmadın. Odadaki o kan ne?!" doğru söylüyordu. Su'ya sahip çıkamamıştım. Ancak o kanın nereden geldiğini bilmiyordum. Tam o sırada dün sinir krizi geçirirken Su'yu sertçe itip çıktığımı hatırladım. O kan Su'yun kanıydı ve benim yüzümdendi. Kafamı yemek üzereydim. Ben Su'ya zarar vermiştim ve Su şuan burada yoktu.

"Bir sakin olun! Şuan Su'da Sajen'de tehlikede. Onları o psikopatın elinden almamız lazım yoksa hiç istemediğimiz manzaralarla karşılaşabiliriz." dedi Cenk ve sözlerine devam etti.

"Toprak,Talha ve Selim siz kızların yanında kalın bizde kızları arayacağız."

"Hayır!" diye karşı çıktı Selim. Bu çocuk elimde kalacaktı yemin ediyorum.

"Korcan kalsın buradaki kızların yanında ben aramaya geleceğim." diye devam etti Selim. Cenk de fazla uzatmamak için

"Tamam ama önce kendimizi toparlamalıyız.  O yüzden kahvaltı yapıyoruz hadi. Toprak kardeşim sen iki  dakika benimle gelsene. Zıpkınıda al. Ne olur ne olmaz psikopat karşımıza gelirse."
Toprak onaylayıp zıpkını aldı ve dışarı çıktılar. O Osman'ı bulduğum yerde gebertmezsem ben de Ateş Gürsoy değilim!
Hızla odaya girip Su'yun yerde olan kanının yanına oturdum. Gözyaşlarıma hakim olamazken Su'yun kanına dokundum. "Eğer sana bir şey olursa Su kendimi asla affetmem."

(Zıpkın)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Zıpkın)

Osman'dan;

Sajen uyanmamıştı bende beklemekten sıkılmıştım. Su'yu ve Sajen'i kaçırdığım için keyfim yerindeydi. Şu ahmakların da yıkılmış hallerini izleyeyim de biraz daha keyfim yerine gelsin diye teknenin oraya gidip izlemeye başladım. Kapı kapalıydı biraz beklemekten bir şey olmaz deyip bekledim. Bir müddet bekledikten sonra kapı açıldı. Cenk ve Toprak çıkmıştı. Toprak'ın elinde zıpkın vardı. Onlar ilerlemeye başladıklarında bende peşlerinden ilerlemeye başladım. Ancak dikkatli olmam lazımdı. Bayağı tenha bir yere gelmişlerdi. Niye buraya gelmişlerdi ki bunlar? Beni burada mı bulmayı düşünüyorlardı. Sonra izlemeye başladım. Her dedikleri bende şok etkisi bırakırken neden böyle bir şey konuştuklarını düşündüm. Daha sonra hiç beklemeyeceğim bir şey oldu.

Bölüm sonuuu 😊😊😊
Osman Su'ya ne yapacak?
Osman Sajen'e ne yapacak?
Erkekler kızları bulabilecek mi?
Sizce Cenk ve Toprak ne hakkında konuştu?
Osman'ın beklemeyeceği şey neydi?
Su eğer kurtulursa Ateş'i affeder mi?
AtSu ne olacak?
Hoşcakalın 💛💛💛💛💛


Ada Mahsurları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin