Ada Mahsurları

◻4.Bölüm◻

Multi= Emre Nalbantoğlu- Şans Ver

Önceki bölümde kaldığımız yer

Osman= Dikkat et derim Selim kardeş. Aç kurtlar senin kuzuna göz dikmişler.

Osman bunları Ateş'e bakıp söyledi. Selim ve Ateş aşırı sinirlenmişlerdi. Herkes onlara bakıyordu. Su Osman'a dönüp,

Su= 1.si Selim benim sevgilim değil. 2.cisi ağzını toplamazsan ben çarpmasını iyi bilirim.

Ateş= Doğru söylüyorsun Osman abi.

Deyince tüm bakışlar Ateş'e döndü. Herkes şaşkınlıkla Ateş'e bakıyordu.

Ateş= Ben Su'ya aşığım !

Kaldığımız yerden devam

Su'dan;

Herkes gibi bende şaşkınlıkla Ateş'e bakıyordum. Ateş de sadece bana bakıyordu. Gözlerinde anlam veremediğim bir bakış vardı. Bu ortamda şuan bulunmak istemiyordum hatta hiç istemiyordum. Ayağa kalkıp çıkacağım sırada Osman'a dönüp "Zavallı." dedim ardından herkese "Sakın peşimden gelmeyin!" diye bağırdım. Hızlı adımlarla tekneden kendimi dışarı attım. Temiz havayı içime çekmemle beraber biraz rahatladım. Ileride ağaçlık bir alan gördüm oraya doğru yürümeye başladım. Stilettolarla her ne kadar bu yollarda yürümek zor olsa da yine de yürüdüm.

Yazar'dan;

Korcan= Neydi şimdi bu? Osman bu gereksiz hırsın neydi? Ateş madem kıza aşıksın bunu açıklamanın yeri ve zamanı mıydı? Amacınız ne sizin? Burdan kurtulmaya çalışmamız gerekirken uğraştıklarımıza bakın ya.

Selim dayanamayıp Su'yun yanına gitmek için yerinden kalktığında Gökçen izin vermedi.

Gökçen= Selim biraz rahatlasın gitme yanına.

Selim oflayarak yerine oturdu.

Osman= Ya Su ya ben ikimizden biri bu tekneye fazla tercihinizi yapın.

Ateş= Tabiki de Su teknede kalacak. Sen nereye defolup gidiyorsan git!

Ateş şuan çok sinirliydi. Korcan'ın dedikleri doğruydu, bunu açıklamanın yeri ve zamanı değildi. Kendisine çok kızıyordu. 'Su şuan ne yapıyordu, neredeydi?' diye düşünüyordu. Sonra başına birşey gelmesinden korkup ayağa kalktı tam gideceği sırada Selim'in sesini duydu.

Selim= Su'yun yanına gitmiyorsun. Onun şuanda görmek isteyeceği son kişisin.

Ateş= Emin ol bu benim zerre umrumda değil. O beni görmek istemese bile ben onu görmek istiyorum. Eğer engel olmaya kalkışırsan seni dövmekten hiç çekinmem.

Ateş Selim'in cevabını beklemeden dışarı çıktı.

Ateş'den;

"Bu kız bu koca adada nereye gidebilir?" diye kendi kendime söyleniyordum. Sinirle yürüdüğümden nereye geldiğimi farketmemiştim.  Etrafıma baktığıma ağaçlık bir alanda olduğumu anladım. Biraz daha yürümeye devam ettim. Tam o sırada bir kayanın üstüne oturmuş Su'yu gördüm. Yanına yavaş adımlarla gitmeye başladım.

Su'dan;

Bir anda yanıma oturan biri ile korktum. Başımı yanıma çevirdiğimde Ateş'i gördüm. Gözlerinde benim adlandıramadığım bir anlam vardı. Sanırım bana gerçekten aşıktı. Yukarıda Allah var yakışıklı boylu poslu bir çocuktu. Kahverengi gözleri onu daha da çekici kılıyordu. Başımı öne çevirip kalkacağım sırada "Neden?" diye sordu. Başımı ona tekrar çevirip soru dolu bakışlarımı onun gözlerine çıkardım.