-7-

33 3 3
                                    


Elimi kaleme uzattım ve bir kağıt aldım.

''Güneş...

Adınla seslenmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki. Artık alışıyorum ve bunu hiç istemiyorum. Sensizliğe alışacağım zaman olsun istemiyorum. Gel. Senden bıkayım ama ne olursa olsun gel. Gözlerinin parıltısı, içimi ısıtan gülümsemen hepsini çok özlüyorum. Bir daha yıldızları bile izleyemedim.Aramızda bir ömür olduğunu gezegenlere söylerler.. Ve uzay artık yapayalnız,ıssız. İçinde ne olursa olsun Güneş olmadan ıssız. Sokaktaki köpekler, gökyüzü sensiz. Daha da kötüsü ben de sensizim. Karanlıkta kalıyorum ama ışığın yok. Aydınlatman imkansız,biliyorum. İnsanı bağlayan küçük bir umut olur ve ben onunla ayaktayım. Teşekkür ederim... Kalbimin ritmini değiştirdin,mutluluğu doyasıya tattım,huzuru hissettim. İmkansız gibi gelen çoğu şeyi yaşattın. Keşke ben de seni yaşatabilseydim, gözlerindeki parıltıyı kaybetmeseydim..''

Usulca dışarıya adımımı attım,yanına gittim. Mezarındaki çiçekler mutlu günlerimiz gibi solmuş,toprak ise kurumuştu. Buruk bir gülümseme ile yere çöktüm. Onun yanında üzgün olmak istemezdim ki o da beni öyle görmek istemezdi. Uzun süre toprağa baktım. İçimdeki şeyleri öyle çok haykırmak istiyordum ki.. Kendimi ona teslim ettim,sarıldım. Toprağına sarıldım demek uygun değildi çünkü ruhunun her daim benimle olduğunu biliyordum. Ağzımdan tek bir şey çıktı..

''Her daim''

UZAY'IMDAKİ BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin