Gözyaşı (zümre)

14.bölüm

Selamün aleyküm

Zümre günün yorgunluğunu sıcak bı duş ve kendini yatağa atarak yorgunluğunun çıkmasını istemişti Yusuf ve Mustafa yatak pijamalarini giyip usulca kapıyı açtılar zümre hemen gözlerini kapadı iki kardeşin konuşmasını dinlemek için

*Yusuf ayyem uyuyoy ses etmeyek şen şaga ben şola*diyerek komut verdi babası kılıklı Mustafa çok benziyordu huyu sima si benziyordu

Yusuf minnak ellerini ağzına bastırıp kafa salladı ama sağı solu bilmiyordu

*Muştafa şag neye oluyoy* zümre gülmemek için kendini tuttu mustafa da zurnanın zırt dediği yere gelmişti

*Offf ben de bilmiyom ki neyse sen suya yat bende buya *yine Mustafa tamam diyip usulca sokuldular annelerinin yanına

Zümre birden gözünü açınca ikiside korkup bağırdılar zümre hem gülüyor hemde evlatlarına sarılıyordu

*Ayyem sen uyumadın mi *dedi Yusuf meraklı tavırla mustafada
*Evet ayyem *

*Uyudum uyandım *demekle yetindi zümre çünkü soru soracaklardi

*Ayye  sen şimdi bugün neden gusel giyinip dedem leye kahve veydin dedem niye gayip bisiler dedi neden bis buyda kaliyos*

Mustafa soluksuz sormuştu soruları ni ve zumreden açıklama bekliyordu

Zümre yerinde dikleşti ve

*Oğlum deden ler anneanneden beni istediler şimdi o ney diye soracaksın şöyle anlatayım biz babanızla yeni bı yola giriyoruz ve bu yolda isteme dediğimiz olay gerçekleşir isteme olayı ise *

Mustafa anlamayan gözler le annesine bakıyordu

*Ayyem hadi uyuyalim demi gadesim *dedi Yusuf ta eli eli kafasının altın da

Kıvırcık sacları ni gözünün önünde iterek

*Evet ayye benim de uykum geldi *diyerek zümreyi susturmuslar di ki telefona mesaj geldi

Gönderen hödük bey

*Sevgili nişanlım nasılsın acaba *

Zümre gülümsedi

*İyiyim nişanlım sen nasılsın *dedi gülerek aslında kendine böyle garip hareketleri yakistirmiyordu ama içinden akan ılık ılık suya migdesinde uçuşusan kelebeklere engel olamiyordu

Emre de yatamiyordu anlamsız anlamsız sırıtıyor du oyleki içeri girenleri bile görmemişti

*Vay aşk sen nelere kadir sin koskaca çapkın abimi bile 18 lik ergen ettin artık inanıyorum abla aşka *diyen yağız Eylül ile kahkaha attılar

Emre bı anda irkilip

*Ne işiniz var lan odada insan bı kapı çalar edepsizler *diyince Eylül bakış attı

*Kusura bakma da kirmadigimiz kaldı bı demi kardeşim yağız onaylar bı şekilde kafasını salladı ve

*Oh ne ala ya yengeme pamuk şeker bize mafya babası kesil ben düzeni bozarim ağa *demesiyle kafasına yastık yemesi bir olan yağız

*Demek yengene pamuk şeker he yağız efendi*

Derken yağızın kafası Emre'nin koltuğunun altına Eylül ise uzaktan kurtarmaya çalışıyor du

Berivan hanım ve Mustafa amca sese çıktılar

*Ne oluyor *diyen mustafa amca yağızın yine sopa yediğini görünce

*Oğlum iyi kötü bı aklı var oğlanın onuda sen harcıyorsun *diyince Eylül emre kahkaha yı patlatmisti

*Aşk olsun babacim *diyen yağız bakıyordu Berivan hanım da

*Gel oğlum gel aldırma sen bunlara hem siz daha niye yatmiyorsunuz yarın Allah izin verirse düğün alış verişi var hadi herkes yatsın *diyince emre rahat bı nefes alıp telefonunu aldı eline

Gülümsedi gelen mesaja bakıp oysaki zümre bişi de yazmamıştı

Gönderen kıymetlim

*İyi geceler canım Allaha emanetsin*

*Sen de Allaha emanetsin sevdiğim *diyip gönderdi mesajı emre

Sabah olmuştu emre sabah namazını kılıp dua etti uzun uzun seccadesini toplayıp

Açık pencerenin önüne dikildi güneşin doğuşu nu izlerken mazı aklına geldi yüzü asıldı ahh çekti derin bı

Ne hatalar yaptım ne canlar yaktım Allahim sen beni affet yarabbim şu ömrüm de sana layık olamadım şimdiden sonra sen beni gittiğim yoldan çevirme yarabbim diyip amin amin amin dedi güneş doğmuştu artık Mardin bütün güzelliği ile  yine bı güne başlamıştı artık ....