Bölüm 4 -Geliştirmek.-

119 12 1
                                    

Bölüm şarkısı: Bridgit Mendler-Postcard

Asudeee :D Her bölümü takip edip bölüm yazana kadar ağzıma sıçan tatlı okuyucum/arkadaşım/bitanem :D Seni çook seviyorum ya valla :D Hep yanımda ol <3 Haydi iyi okumalar :D

Rahatsızca uyandığımda, yatağımdaydım. En son yere düşmüştüm. Gerisini hatırlamıyordum. Kim getirmişti beni buraya? Korkudan olacak, kalp atışlarım göğüs kafesimi özgürlüğü için kafesinden çıkmak isteyen kuşlar gibi dövüyordu. Gözlerimi zorlanarak açtım. Fazla ışıklı görüyordum. Ve bulanık. Yavaş yavaş düzelince, yatakta doğruldum. Ne annem vardı, ne de başka biri.

''Lanet olsun başım.''

Diye fısıldadım. Ardından bir küfür savurdum. Başım ağrıyordu. sanırım yere düşünce kafamı vurmuştum ve bayılmıştım. Peki ya sonra? Atladığım bir şey vardı. En son, Ah Tanrım Kevon! O beni getirmiş olabilir miydi? Olabilirdi. Neden olmasın ki?

Bakın insan kendini teselli etmek için nasıl yalanları inandırıyor kendine şekil A da görüldüğü gibi. Ama başka türlü düşünürsem, gerçekten çıldırabilirdim. Beni iyileştirmek için elektrik vermek zorunda kalırlardı. Bunun olmasını ikimiz de istemezdik. Ben ve beynim.

Yataktan kalkıp saate baktım. 8'di. Annem nerdeydi? Oturma odasına indim. Koltuğun üstünde bir not vardı. Hemen elime alıp okumaya başladım.

'Uyuyordun Lexi, uyandırmak istemedim. Markete gitdiyorum. Beni merak etme. - Annen.'

Pilot kalemle yazılmıştı. Yazının üstüne elimle bastırıp elimi çekmeden yana kaydırdım. Yazı kaymıştı demek ki annem yakın zamanda gitmişti.

''Ben bunu nerden biliyorum? Aman, biliyorsam biliyorum işte. Bana ne!''

Evet az önce kurduğum cümle saçmaydı ama sonradan farketmiştim. Umursamayarak, daha doğrusu karnımın isyanına daha fazla dayanamayara, mutfağa gittim. Kendime bir sandviç yaptım. Masaya oturdum. Yerken, aklıma telekinezi geldi ve gülümsememi sağladı. Yapabiliyordum. Sandviçimi bitirir bitirmez çalışmaya başlamalıydım.

Alelacele sandviçimi bitirip etrafı topladım. Odama çekilecektim ki annem geldi. Ellerinde torbalar vardı. Anneme merhaba diyip odama çekildim. Başlasın çalışmalar.....

Başarılı bir 3-4 saat sonrasında yüzümde büyük bir tebessüm vardı. İlk başta peçeteyi sadece yukarı aşağı hareket ettirebilirken artık defterlerimi bile belli bir süre havada tutabiliyordum ve baş ağrısı artık sıfırdı. Geliştiriyordum kendimi, beynimi. Çok iyi gidiyordum. Yarın bahçeden bir taş alıp denemeliydim. Şimdi olmazdı çünkü uyumam gerekiyordu.

"İyi geceler tatlım. "

Diye içeri girdi annem. Yorgun gözlerimle ona bakıp içten bir gülümseme gönderdim.

"Iyi geceler. "

Annem odadan çıkar çıkmaz kendimi yatağa attım.

Telekineziye sahip olmak, benim hayatta tutunacak ikinci dalımdı. İlk dal tabiki annemdi.

Düşünsenize, arkadaşınız yok. Sadece kitap okuyorsunuz. Konuşacak, derdinizi anlatacak kimse yok. Sadece düşmanlar. İntikam bekleyen, düşmanlar.

Erken saatlerde kendiliğimden kalktım. Yataktan inip mutfağa indim. Annemi bulamayınca odasına gittim.

"Günaydın. "

Demem bile annemi uyandırmaya yetişti.

"Günaydın. Sabah sabah?"

"Biraz yürüyüşe ihtiyacım var. Sen tek başına kahvaltı et. Geç kalabilirim."

TELEKİNETİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin