Kendi hikâye evreninizi oluşturun. Bu evren bizimkine benzemeli ama ne kadar benzeyeceği size kalmış. Tamamen aynı olabilir veya farklı olabilir. Her hikâyenin ayrı bir evreni vardır. Gerçek bir olay anlatırken bile yeni bir evren kurgulanır. Bu evren, yazarın varoluşu nasıl algıladığıyla ilgilidir. Bir arkadaşınız size yaşadığı bir olayı bile anlatsa, bu olay içinde yaşadığımız evrende gerçekleşmez, arkadaşınız size bu olayı anlatmak için yeni bir evren inşa eder. Olaylar bu evrenin dinamikleri içerisinde gerçekleşir. Anlatılan olayın geçtiği evrenin bizimkine çok benziyor oluşu ve varoluş dinamiklerinin de birbirine çok benziyor oluşu onu aynı evren yapmaz... Her seferinde farklı bir evren inşa edildiğinin en büyük kanıtı zamandır. Hikâyede zamanla istediğimiz gibi oynayabiliriz. Zamanı bölebilir, ileri veya geri alabiliriz. Bir olayın önce, son kısmını; sonra ilk kısmını; en son ortasını anlatabiliriz. Bulunduğumuz evrende bir olayı sondan başlayarak yaşamamız imkânsızdır. Önce olayın başlangıcını yaşamak zorundayız. Yaşadığımız evrende her şeyin bir sebebi ve başlangıcı vardır. Anlattığımız bir hikâyede ise herhangi bir şey sebepsiz var olabilir. Bu diğer tüm varoluş dinamikleri ve kavramları için de geçerlidir. Sadece fantastik olayları değil, gerçek olayları anlatırken de bir evrenin varoluşunu bilerek veya bilmeden değiştiririz. Bunun farkında olursak daha etkileyici hikâyeler yazmak için düşündüğümüzden çok daha fazla imkâna sahip olduğumuzu fark ederiz. Sınırlarımız hayal gücümüzle sınırlıdır.
(Uygulamalı video dersler ve etkileşimli bir kurs deneyimi için https://www.udemy.com/yaraticiyazarlikegitimi adresini ziyaret edin veya Udemy mobil uygulaması üzerinden kursa erişin.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaratıcı Yazarlık Eğitimi: İçindeki Yazarı Ortaya Çıkar
Non-FictionHepimiz ilham perimizin yanımızda olduğu o nadir zamanlarda çok yaratıcı olabiliyoruz. Ama bu nazlı peri bizi istemediğinde ya da bizi terk ettiğinde işler hiç yolunda gitmeyebiliyor. İçimizdeki hikâyeyi bir türlü kâğıda dökemeyişimiz, yazmaya bir t...