Dayanak noktası oluşturmak: Kurgumuzu bir dayanak noktası oluşturarak onun etrafında şekillendirebiliriz. Dayanak noktası sizi cezbeden bir olay, bir bölümün içinden özel bir sahne, ilginç bir diyalog, final bölümü ya da olayların ve duyguların zirveye çıktığı bir katarsis bölümü olabilir. Bir veya birden fazla dayanak noktası oluşturulabilir.
Olay Akışı Çıkarmadan Yazmak: Bir karakter, bir fikir, bir bilgi, bir hissiyat size bir hikâye yazdırabilir. Bunlardan yola çıkarak bir olay akışı oluşturabileceğiniz gibi, hiç olay akışı çıkarmadan hikâyenin içine doğrudan dalıp yazmaya başlayabilirsiniz. Amacınız bu hissiyatı, fikri, bilgiyi işlemek ve somut bir şeye dönüştürmektir. Bu tarz yazarken, hikâyenizi yazdığınız sırada kurgularsınız. Bazen karakterinizin hikâyeye yön vermesine izin verirsiniz. Çabuk bitirebileceğiniz, kısa hikâyeler bu tarz yazmaya daha uygundur. Çünkü bu şekilde yazarken yolunuzu kaybetme ihtimaliniz oldukça yüksektir. Uzun bir hikâye ya da bir roman yazmayı düşünüyorsanız, önceden olay akışı çıkarmasanız bile bir dayanak noktası oluşturmanız yazdıklarınızı tamamlamanız açısından önemlidir.
Hangisini Seçmeli: O anki şartlara göre kurgunuzu önceden mi yapacağınız, yoksa yazarken mi şekillendireceğiniz bir tercih meselesidir. Burada esas olan sizin kendinizi rahat hissettiğiniz yöntemdir. Bazı yazarlar yazmaya başlamadan çok detaylı kurgu yapar, karakter listesi hazırlar, şekilli şemalar çıkartırlar ve bir problemle karşılaşmadıkça planlarına sadık kalırlar. Hatta bunlardan bazıları hangi gün hangi bölümü yazacaklarını bile planlarına eklemişlerdir. Genelde böyle yazarlar diğerlerine kıyasla daha çok eser üretir...
Bazıları basit bir olay akışı çıkartır, detayları yazarken kurgular. Bazıları da yazmaya başlamadan önce hiç kurgu yapmaz.
Hangi yöntemin sizin için veya hikâye için daha iyi olduğunu anlamanın yolu hepsini denemekten ve hepsine hakim olmaktan geçer. Ne zaman bunlardan birine ihtiyaç duyacağınız belli olmaz. Eğer yazmaya başlayıp bir türlü sonunu getiremeyenlerdenseniz önceden detaylı olay akışı çıkarmak sizin için iyi olabilir. Sizi tatmin edecek bir kurgu oluşturana kadar yazmaya başlamazsınız, bu şekilde yazdıklarınızı yarıda bırakma ihtimaliniz oldukça azalır. Yazarken beni kısıtladığından dolayı genelde detaylı olay akışı çıkarmıyorum. Ama hikâyeye göre bu yöntemi de tercih edebiliyorum.
Eğer hikâyenin sonuna varmakla ilgili bir probleminiz yoksa ama konuyu istediğiniz derinlikte işleyemediğinizi düşünüyorsanız, basit olay akışı çıkartın, detayların yazarken şekillenmesine izin verin. Bu şekilde hem planlı hem de daha serbest olursunuz.
En çok tercih ettiğim yöntem bir iki dayanak noktası oluşturarak hikâyenin içine dalmak. Bu şekilde daha serbest ve rahat hissediyorum. Kendimi kalemimin akışına bırakarak karakterlerin ve olayların beni şaşırtmasına izin veriyorum. Dayanak noktaları da bir pusula işlevi görerek kaybolmamı önlüyor. Ama hikâyenin ortasına kadar gelmişken, durup geri kalanı için bir olay akışı çıkartabiliyorum. Bu o anki şartlara ve hikâyenin durumuna göre verilecek bir karar oluyor.
En az riskli yöntem dayanak noktalarını oluşturmak ve onların etrafında mutlaka basit olay akışı çıkardıktan sonra yazmaya başlamaktır. Bu şekilde sizi tatmin etmeyecek bir kurguya başlamamış olursunuz. Olay akışı basit olduğu için istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz ya da belli bölümleri, yazmaya başladıktan sonra detaylandırabilirsiniz.
(Uygulamalı video dersler ve etkileşimli bir kurs deneyimi için https://www.udemy.com/yaraticiyazarlikegitimi adresini ziyaret edin veya Udemy mobil uygulaması üzerinden kursa erişin.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaratıcı Yazarlık Eğitimi: İçindeki Yazarı Ortaya Çıkar
NonfiksiHepimiz ilham perimizin yanımızda olduğu o nadir zamanlarda çok yaratıcı olabiliyoruz. Ama bu nazlı peri bizi istemediğinde ya da bizi terk ettiğinde işler hiç yolunda gitmeyebiliyor. İçimizdeki hikâyeyi bir türlü kâğıda dökemeyişimiz, yazmaya bir t...