Pown...
Sinirli, öfkeli ve sarsılmış. Garip duygular. Saçma düşünceler.
Taehyung kaşarın önde gideni. Jungkook ise piçin önde gideniydi.
Jungkook ne ara aşık olmuştu? Taehyung ne ara ondan vazgeçmişti?
Her şey üst üste geliyor ve karışıklaşıyordu.
Jungkook kalkmıştı. Hemen üstünü giyip dışarı çıkmıştı. Evde kalmak istemiyordu çünkü. Dünü düşünüyordu. Garip bir ilişkiydi. Çok garip.
Otobüse binmişti. Yine aynı sahile gidiyordu. Tek yaşam kaynağı olmuştu.
Jungkook düşünüyordu. Taehyung'u, hoşlantı belirtilerini ve ondan vazgeçişini.
En sevdiği şarkıyı dinlerken biraz gözlerini yummuştu. Varacağı yere gelmişti. Biraz uyumuştu. Sözde gözünü dinlendirecekti. Hemen otobüsten inip sahile yürüdü.
En sevdiği sarı banka oturup denizin dalgalanması, martıları ve insanların gülüşlerini izledi.
Şansına ki Taehyung'un ordan geçtiğini gördü. Heyecanlanmıştı. Elleri terlemiş ve kalp atışı hızlanmıştı.
Koşar adımlarla onun önünü kesti.
"Taehyung, konuşabilir miyiz?"
"Konuşacak bir şey yok."
"Sen böyle değildin. Eski Taehyung değilsin."
"Haklısın. Hoseok beni uyandırdı."
"Saçma konuşma sen beni seviyordun."
"Siktirip gider misin!? Seninle konuşmak istemiyorum."
"Taehyung!"
Jungkook onun kolundan çekip ona sarılmıştı. Taehyung hemen onu ittirip;
"Ne yaptığını sanıyorsun ha?"
"Taehyung lütfen konuşalım."
"Bak Jungkook. Ya sen siktirip gidersin ya da ben sikip giderim."
Jungkook susmuştu. Her şeyi batırmıştı işte.
Taehyung arkasına bakmadan hızlı adımlarla yürüdü.
...
"Taehyung, sence bu ayakkabı nasıl?"
"Taehyung?"
"Taetaee!"
"Ha? Pardon dalmışım."
"Ne oldu?"
"Bir şey olduğu yok Hoseok."
"İyisin değil mi?"
"İyiyim. Ben biraz hava alıcağım."
"Pekala."
Taehyung mağzanın dışarısına çıkmıştı. İlk fefa deneyeceği sigarasını çantasından çıkarıp bir dal aldı. Hemen çakmakla yakıp bir duman aldı.
Hoşuna gitmişti. Devam etti. Derken 3 tanesini içmişti bile. Hoseok arkadan ona seslendiğinde 4. yarısında aşağı atıp hemen ağzına koku spreyi ve vücuduna normal parfüm sıkmıştı.
İçeri girdiğinde Hoseok ödemiş poşetlerle çıkıyordu.
"Onca zamandır nerdeydin?"
"Hiç. Dışarda vakit geçirdim. Burası beni biraz sıkmıştı."
"Peki. İki tane ayakkabı aldım ama onlara uygun kıyafetim yok bu yüzden şimdi kıyafet mağazasına gidiceğim. Gelecek misin?"
"Saat akşamın 9 'u Hoseok."
