Taehyung'un gelmesine az kalmıştı ve Jeongguk çıldıracaktı. Her şey hazırdı ama Taehyung eksiksi. Taehyung'un geldim mesajı ile Jeongguk arabadan çıkmış ve güzelinin gelmesini beklemeye koyulmuştu.
Taehyung valizini hızlıca çekip koşuyordu. Jeongguk'u gördüğünde hızlıca yanına gitmiş ve valizi fırlatırcasına koyarken sıkıca Jeongguk'a sarılmıştı.
"Çok özledim.."
Jeongguk kokusunu iyice içine çekip burnunu öpmüştü.
"Yorgun musun?"
"Evet.."
"Zaten sabahın beşi. Eve gidip güzelce dinlenelim ve akşama doğru sana sürprizimi vereyim."
Taehyung onaylayıp arabaya geçmişti ardından da Jeongguk aynısını yapmıştı.
) 5646)8/6)9=6
Eve geldiklerinde valizi kenara koyup içerideki koltuklarına yerleşmişlerdi.
"Ben duş alıp geliyorum Jeongguk."
"Tamam sen duş alıp giyinene kadar ben de giyinip bize sıcak çikolata hazırlayayım."
Taehyung hızlı adımlarla gelip Jeongguk'un dudağına yapışmıştı. Sakin ama hırçındı. Jeongguk öpüşmeyi kesip Taehyung'u durdurmuştu.
"Ama neden.."
"İşlerimizi halledelim öyle."
Taehyung bunu duyunca koşar adımlarla yukarı çıkmıştı. Jeongguk ise arkasından bakıp gülmüştü.
6=646)8=6(=5)5
Jeongguk uzanmış sıcak çikolatasını içerken Taehyung da onun kucağında elleriyle oynuyordu.
"Jeongguk sence yüzük parmağım çok boş değil mi?"
Jeongguk sıcak çikolatasını geri püskürtüp onaylayan mırıltılar çıkardı.
İkili saat öğlen iki ye kadar uyuduktan sonra kalmışlardı.
"Saat iki olmuş sevgilim."
Jeongguk Taehyung'u uyandırmaya kıyamasa da uyandırmak zorunda kalmıştı. Taehyung uyanıp Jeongguk'un dudağına öpücük kondurmuştu. Ama Jeongguk hızını alamayıp Taehyung'u yemeye başlamıştı. Dilini diliyle seviştirirken elleriyle de poposunu okşuyordu.
Jeongguk Taehyung'un dudaklarını bırakıp boynuna hücumlanmıştı. İzler bırakıp duruyor ve Taehyung'un inlemeleriyle daha da hızlanıyordu.
"Jeongguk.. Yeter bebeğim."
Jeongguk son kez Taehyung'un dudağına öpücük bırakıp ayağa kalmıştı. Taehyung'u da kaldırıp giyinmeye gitmişlerdi.
5/3)8/3)8=6(8%6(8&&5
"Jeongguk ne zaman varacağız?"
"Bebeğim az kaldı."
Sonunda vardıklarında Jeongguk önden çıkmış ve Taehyung'un kapasını açmıştı. Taehyung sevgilisini öpüp onu beklemişti. Jeongguk arabayı teslim edip Taehyung'un elini tutmuş ve şık restorana ilerlemişlerdi. Taehyung tuhaf bulmuştu çünkü çalışanlar hariç sadece ikisi vardı.
Jeongguk Taehyung'un sandalyesini çekip oturmasına yardım etmişti.
"Jeongguk.. Klasik bir yemek yiyeceğimizi sanıyordum ama giydirdiklerinden bunu çıkarmalıydım."
Taehyung gülerek konuştuğunda Jeongguk eşlik etmişti.
"Özel olsun istedim."
Garson gelmiş ve sipariş vermişlerdi. Yemekler ve içkiler geldiğinde birazcık daha sohbet ettikten sonra yemeklerine koyulmuşlar ve Jeongguk şimdi yapması gerektiğini düşünmüştü.
"Taehyung. Sana değerli bir şey vermem lazım."
Taehyung merakla Jeongguk'a bakıp onun vereceği şeyi bekliyordu. Jeongguk cebinden Taehyung'un annesinin kolyesini çıkarmış ve ayağa kalkarak Taehyung'un boynuna takmıştı.
Taehyung şok ile konuştu.
"Attığını sanmıştım.."
"Kötü biri değilim sevgilim."
Taehyung ayağa kalkmış ve Jeongguk yanına adımlayıp onu öpmüştü. Geri yerine oturup kolyeyi incelemeye başlamıştı.
Jeongguk cebindeki yüzüğü de çıkarıp boğazını temizlemiş ve Taehyung'a dönmüştü.
"Seni her şeyden, herkesten daha çok sevdiğimi biliyorsun Taehyung. Sensiz bir dakika bile geçiremiyorum. Aşkımı kalıbıma sığdıramıyorum. Aşkımız o kadar büyük ki bize sığmıyor. Taehyung,seni ilk ben fark etmiştim. Her şeyden önce. İyi ki dedim. İyi ki keşfetmişim seni. İyi ki hayatımdasın. İyi ki varsın. Benimle sonsuz bir aşk ile evlenir misin? "
Son kelimesini yere çöküp yüzüğü uzatarak söylemişti. Taehyung ağladığını Jeongguk'un endişeli bakışı ile anlamıştı.
Taehyung ayağa kalkmış ve Jeongguk'u da kaldırmıştı. Tam karşısına geçip gözlerinin içine bakmıştı.
"Jeongguk, ben yapamam. Seninle evlenemem."
Taehyung hızla restorandan çıkıp son kez arkasına bakmış ve gitmişti. Jeongguk şoka uğramış ve sinirlenmişti. Elindeki yüzük düşmüş ve çıkardığı ses ile kendine gelmişti. Hızla restorandan çıkıp Taehyung'un peşinden koşmaya başlamıştı.
"Taehyung!"
Taehyung durup arkasına baktığında Jeongguk Taehyung'un ağlamış olduğunu görmüş ve koşarak yanına gitmişti.
"Neden yapıyorsun? Neden ikimize de bu acıyı yaşatıyorsun sevgilim?"
"Jeongguk ben çok özür dilerim. Seni çok seviyorum ama olmaz."
Jeongguk sinirlenmiş ve bağırmaya başlamıştı.
"BİTMEDİ Mİ İNTİKAMIN KİM TAEHYUNG!"
"DAHA FAZLA ÜZÜLMEMEN İÇİN JEONGGUK!"
"Seni bekleyeceğim Taehyung. Her zaman."
Jeongguk geri restoranta dönmüştü. Taehyung da taksi çağırıp eve gitmişti. Jeongguk restoranda düşürdüğü yüzüğü geri cebine atıp arabasına binmiş ve bara sürmüştü.
)5/6(5%8(3%8)6=5
Jeongguk ağlayıp altıncı şişe birasını da içip hesabı ödemiş ve bardan çıkmıştı. Arabasına binip eve sürmek için yola koyulmuştu. Sarhoştu ve araba kullanması kesinlikle mantıksızdı. Bir şey olmadan eve vardığında kapının eşiğine oturmuş Taehyung'u gördü.
"Neden eve girmedin?"
Taehyung sadece ona bakıyor ve bir şey demiyordu. Jeongguk, yanına doğru gittiğinde Taehyung kalkmıştı.
"Anahtarımı unutmuştum. Ve eşyalarımı toplayacağım. Japonya'ya gidiyorum."
Jeongguk kafa sallayıp kapıyı açmıştı. İçeri girip Taehyung içeri girmesini beklemişti. Taehyung da içeri girdikten sonra kapıyı kapatmış ve onu bekmeleye koyulmuştu. Yarım saat sonra Taehyung geldiğinde Jeongguk ile bakışmışlar ve kapıya doğru yöneldiğinde Jeongguk onu durdurmuştu.
"Seni seviyorum Taehyung."
Taehyung'a doğru yaklaşıp onun son kez kiraz dudaklarından öpmüş ve karşılık beklemeden ayrılmıştı. İkisi de ağlıyordu. İkisi de yaralıydı. Ama Jeongguk biliyordu. Taehyung'un onsuz yapamayacağını.
Taehyung evden çıktığında Jeongguk yere yıkılmıştı. Gözlerindeki yaşlar durmaksızın akıyordu. Jeongguk ayağa kalkmadan oraya kıvrılmış ve sabaha kadar ağlamıştı. Belki aylarca...Belki de yıllarca.
Maalesef hayat hep güzel olmuyor. Lütfen Taehyung'a kızmayın. Çünküsü ilerde göreceksiniz.Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum 🤟🏿