Final/1

121 19 4
                                    

İyi okumalar...

Mekselina'dan

Dışarıdan parti sesleri geliyordu.  Evet kurtulmuştuk ama kimse dışarı çıkmak için bir adım atmamıştı.  Bunca olan olaydan sonra kimse kurtulduğumuzu idrak edememiş ve donup kalmıştık. 

Alara nerdeydi?  Lanet bozulduğuna göre bir yerlerden çıkıp gelmesi gerekiyordu.  Ama hiç kimse gelmemişti.  Kimse de bu konu hakkında yorum yapmıyordu.  En sonunda konuşmaya karar verdim. 

"Alara neden gelmedi?  Lanet bozuldu sonuçta.  Onu mu arasak?  " dedim.  Rabia 'ya baktım.  Canı sıkkın gözüküyordu.  Aras da beni onaylayan şeyler söyledi.  Herkes teker teker beni onaylarken  Rabia gene sessiz kalmıştı.

Egemen birazcık endişeyle "Rabia" dedi ve böylece Rabia konuşmaya başladı. 

"Evet kurtulduk ve evet lanet bozuldu.  Ama tek sorun Alara değil şuanda.  Sorun şu ki bu cesetleri napacağız?  Onları dışardaki insanlara,  ailelerine nasıl söyleyeceğiz?  Bize kimse inanmayacak!  " dedi.

Oluşan farkındalık herkeste şok etkisi yaratmıştı.  En çok etkilenenlerden biri de kardeşim gibi gördüğüm Büşra 'ydı. 

Korkuyla " Ya bizi de deli hastanesine tıkarlarsa?  " diye sordu.  Ve elleri titremeye başladı.  Tam yanına gidecektim ki Rüzgar Büşra'nın yanına geldi ve titreyen ellerini tuttu. 

Sakin bir sesle "Sana bir şey olmasına asla izin vermem. " dedi.  Büşra 'ya bakarken sanki yumuşuyordu Rüzgar.  Ama başka yerlere gözlerini çevirdiğinde çok sert biri gibi duruyordu.  Büşra da biraz olsun sakinleşmişti. 

Bodrum katında duruyorduk.  Yukarı katlardan bir ses gelince irkildim. "Siz de duydunuz mu?  " diye sordum. 

Büşra kafa salladı.  "Sanırım okula birileri girdi.  Lanet bozuldu sonuçta.  Buradan çıkabiliriz.  Ve başkalarıda girebilir.  "

Egemen konuştu.  "Tek anlamadığım şey günlerdir buradayız.  Ve lanet bozuldu,  parti zamanına nasıl geri döndük.  Yani bunları birilerine anlatırsak cidden bize kimse inanmayacak.  Ben olsam bende inanmazdım. " dedi.  Haklıydı.

Hep birlikte yukarı çıktık. Kimseden çıt çıkmıyor,  kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyordu.  Yukarı çıkıncı kapının giriş kısmında öpüşen bir çift gördük. 
Bunları tanıyordum. Bizim sınıftan Murat ve Elif idi bunlar.  Sanırım öpüşmek için buraya gelmişlerdi.

Bizi görünce hemen birbirlerinden uzaklaştılar.  Elif ben ve Büşra 'yı görünce biraz olsun rahatlamıştı. 

"Hey,  parti bitmek üzere.  Siz nerelerdeydiniz?  " diye sordu gülümseyerek. 

Ne cevap vereceğimi şaşırmıştım.  Bunu anlayan Rabia kıza döndü.  Sinirli bir bakış attıktan sonra "Sanane kızım!  Sana hesap mı vereceğiz?  Git sevgilinle nerde yiyişiyorsan onu yapmaya devam et.  Senle uğraşamayız.  " dedi. 

Kız korkmuştu  ve sevgilisinin kolunu tutarak okuldan çıktılar.  Ve bizde yavaş ama korkak adımlarla kapıya doğru ilerledik.  Ben bu olanları aileme anlatacaktım her ne olursa olsun.  Ortada cesetler vardı.  Ve onların aileleri.  Kim bilir duyunca ne hale geleceklerdi?  Hapse girer miydik bilmiyorum ama ben anlatacaktım.  Kararlıydım.  Gerekirse büyü kitabını gösterirdik.  Ordan birkaç büyü yaparsak belki bize inanırlardı.

Kapıdan çıkmak üzereyken tam arkamızdan bir ses işittik.  Bu ses bana hiç yabancı gelmiyordu.  Tabi ya! 

Bu ses Alara 'ya aitti.  Geldiğine sevinsem mı üzülsem mi bilememiştim.  Rabia hemen arkasını döndü ve arkadaşına doğru koştu.  Onlar ağlaşarak  sarılırken biz onları izliyorduk.  Sonunda yanıkıza geldiklerinde Alara hepimize teker teker sarıldı.

"Hepinize teşekkür ederim.  Bunca şey sırf beni kurtarmak içindi.  Kardeşim öldü.  Beni seven tek erkek öldü.  Yağmur senden de çok özür dilerim.  Çağatay için.  " dedi.

Rabia " Peki şimdi ne yapacağız?  " diye sorunca Alara konuştu.

"Ailelerimize olan biteni anlatacağız.  Gerekirse her ayrıntısına kadar.  Berk 'in kimsesi yok.  Bir babaannesi var.  O da izmir de olmalı.  Gökçe için de annemlere nasıl söylerim bilmiyorum.  Ama söylemek zorundayız.  Bu cesetleri açıklamak zorundayız.  " dedi. 

Bende böyle düşündüğüm için ona hak verdiğimi söyledim.  Diğer kimse itiraz etmeyince bu karar kabul edilmiş sayıldı. 

Hep birlikte okulun dışına bir adım attık.  Bu adımlar belki de çok yanlıştı.  Belki de hayatımızı kötüye götürecek hatta mahvedebilecek adımlardı bunlar. 

Ama karar verilmişti.  Şimdi evlere gitme zamanıydı.  Şimdi gerçeklerin ortaya çıkma zamanıydı.

Bakalım sonumuz ne olacaktı? 

********************

Eveettt finalimin birinci bölümü ile karşınızdayım.  Evet kısa oldu diceksiniz ama bide ikinci kısım olacağı için burayı çok uzun tutmak istemedim. 

Diğer bölümde görüşmek üzere.  Ha bu arada unutmadan kitabımın ikincisini de yazmaya başladım.  Yani ikinci kitap ya olacak.  Okumanızı isterim.

Sağlıcakla kalın.  Sevgiler...

SİYAH KAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin