Final/2

162 23 20
                                    

1 yıl sonra Rabia 'dan

Önümdeki eskimiş ama güzel görünen eve bakıyordum.  Yıllar öncesi yapılmıştı.  Belliydi.  Rengi solmuş bir kırmızıydı ve değişik duygular uyandırıyordu. Korkunç gibi görünen bir evdi.  Sanki korku filmlerini burda çekmek için tasarlanmış gibiydi.

Yanımda kimse yoktu.  Ev üç katlıydı ve alt kat dışında diğer iki kat kiralıktı.  Hemde çok ucuz bir fiyata.  Gazetede ev ilanlarına bakarken birden bire karşıma çıkıvermişti.  Egemen de gidip bakmamı söylemişti. 

Üniversiteli olmuştuk.  Hepimiz  aynı şehirdeki farklı üniversiteleri kazanınca da birlikte kalmaya karar vermiştik.  Biz dediğim ben,  Egemen,  Aras ve Rüzgar'dı. 

Büşra ve Mekselina da 12. sınıf oldukları için orda kalmışlardı.  Ama onlar da burayı yazacaklardı.  Hep beraber olacaktık.

O korkunç olaydan sonrasını hepiniz merak ediyorsunuzdur.  Evet ailemize gidip her şeyi anlatmıştık.  Ama düşündüğümüz gibi kimse bizlere inanmamıştı.  Ben okuldan çıktıktan sonra direk eve gitmiş ve aileme anlatmıştım.  Büyü kitabından felan bahsedip inamıyorlarsa okula gelip her şeyi kendi gözleriyle görmelerini istemiştim. 

Diğerleri de aynı şeyleri anlatmışlardı.  Alara eve gitmiş ve o da aynı şeyleri söylemişti.  Bir yıl sonra ailesi onu karşılarında görünce inanamamış hatta annesi bayılacak duruma gelmişti.  Ama gene de hiçbiri gelmemezlik  yapmamış saat gecenin 4 ünde okula gitmiştik ailelerimizle.  Bizim için bu okula tekrar gelmek bir eziyet olmasına rağmen büyük cesaret ile gelmiştik.

Ama olaylar daha da garip olmaya başlamıştı.  Okula geldiğimizde bodrum kata inmemiz gerekmişti.  Çünkü cesetleri oraya götürmüştük.  Bodruma indiğimiz zaman büyük şok yaşamıştık.

Çünkü cesetler ortada yoktu!  Evet.  Bulduğumuz gizli yerler dahil yaşadığımız şeylerden tek bir iz bile yoktu.  Ne ayna ne günlük!  Hiçbiri yoktu.

Yani kısaca onlar bize inanmamışlardı.  Çağatay ve Gökçe 'nin de başka bir yerlerde eğlendiklerini sanmışlardı.  Ama bi iki gün geçipte onlar gelmeyince polise kayıp ihbarı verilmişti.  Tam bir yıldır kayıp sanılıyorlardı.  Onlar ölmüştü ve bir mezarları bile yoktu.

Alara çok çabalamış ama ailesi ona inanmamıştı.  Alara 'yı kaçırdıkları gibi Gökçe 'yi de kaçırdıklarını düşünmüşlerdi.  Ama Alara çok ısrar etmişti.  Sonunda ailesi onun psikolojik yardım alması gerektiğini düşünerek rehabilitasyon merkezine yatırmışlardı.  Ve bizim onu ziyaret etmemize bile izin vermemişlerdi.

Yağmur ise yurt dışında okumak istemişti.  Rüzgar her ne kadar izin vermese de o gitmişti. 

Bu olaydan sonra herkes bir süre kendine gelmemişti. Ama yaz boyunca beraberdik.  Rüzgar ve Büşra sevgili olmuşlardı çok kısa bir süre sonra. 

Aras ve Mekselina ise....  Evet onlar da sevgiliydi.  Ama biraz gariptiler.  Yani sevgili oldukları dışarıdan anlaşılamayacak kadar uzak davranıyorlardı.  Ama çok tatlı oldukları kesindi.

Evin bahçesinin kapısında çok beklediğimi düşünürken omzuma dokunan elle irkildim.  Hemen arkama baktım.  Karşımda çok yaşlı ve bastondan destek alan bir bayan duruyordu.

"Kızım,  ne dikiliyorsun evimin önünde?  " diye sorunca onun bu evin sahibi olduğunu anlamıştım.  Sanırım düşüncelere fazla dalmıştım.  Ve onu duymamıştım.  Gülümsedim.

"Merhaba efendim.  Kusuruma bakmayın.  Ben yani, ben ve arkadaşlarım bu evi kiralamak istiyorduk.  Ben bunun için gelmiştim. "

Yaşlı kadın gülümsedi.  Ama samimi gibi gelmemişti bana bu gülümseme.  Sanki alay edercesine gülümsemişti. Ya da ben deliriyordum. 

"Gel kızım,  sana evi gezdireyim. " dedi ve önden yavaş adımlarla yürümeye başladı.  Bende onu takip ettim. Evin kapısından içeri girdiğim anda farklı şeyler hissettim.  Ya da bunca geçen olaydan sonra kafamda kuruyor da olabilme ihtimalim vardı.

Yavaşça evin ikinci katına çıkan teyzeyi takip ettim.  İkinci katta iki oda bir duş bir de lavabo vardı.  Koridorun duvarlarında çerçeveler gördüm.  Çoğu küçük sarışın bir çocuğun resimleriydi.  Nedense çocuk bana çok tanıdık gelmişti.  Hatta bu evin dış görünüşü de bana bir yeri andırıyordu.

Yaşlı teyzenin bana bakıyor olduğunu görünce bende anlamayan gözlerle ona baktım.  Sanırım fotoğraflara bakmamdan  rahatsız olmuştu. 

"Ben... " diye başlamıştım ki söze yaşlı teyze konuştu.  "Kızmadım kızım merak etme.  O baktığın benim torunum.  Kısa bir süre önce öldü.  " dedi.

Çok üzülmüştüm.  "Özür dilerim efendim.  Bilmiyordum.  " dedim saygıyla. 

O da başını salladı ve diğer katı da gezip aşağı indik.  Birinci katta oturmasının sebebi yukarıya çıkmayı göze alamayacak kadar yaşlı olmasıyla ilgiliydi sanırım. 

"Ee kızım,  kimle kalacaksın burada?  " diye sorunca aklıma dank etti.  Benim burada kalacak tek kız olmam acaba onu rahatsız eder miydi? 

"Ben ve 3 arkadaşım daha.  Ama seneye iki kişi daha gelecek.  Seneye geleceklerle birlikte 3 kız 3 erkek olacağız efendim. " dedim.

"Anladım kızım " dedi ve elinde tuttuğu bir kağıdı bana verdi.  "Burada ev telefonum yazıyor.  Arkadaşlarınla konuş beni haberdar et kızım.  "

Başımı salladım ve iyi günler dileyerek evden ayrıldım.  Orası sanki beni boğmuştu ama şuan elimizde en ucuz burası vardı.  Annem ve babam bana para vermiyor sağolsun her şeyini bizim erkekler en çok da sevgilim karşılıyordu. 

Onlara çok yük olmamak adına burayı tutmalıydık...

Yazardan

Rabia düşünceleriyle evden çıkarken arkasından bakan kadın kendinden beklenilmeyecek şekilde sırıtıyordu.  Onları bu eve getirmesi kolay olmuştu.  Aklında hiç yokken üs katları kiraya vermişti ve parası da zaten çoktu.  Bu  kiraya ihtiyacı bile yoktu. 

Araya adam sokarak sadece ilanı Rabia 'nın görmesini sağlamıştı.  Bu kızın ucuz ev aradığını bildiği için fiyat düşüktü.  Kadın istediğine ulaşacaktı ve torununun intikamını alacaktı! 

Ama unuttuğu bir şey vardı.  Torununu onlar öldürmemişti!....

****************

Evet kitap fınal oldu bildiğiniz üzere.  İkinci kitabı yazmayı düşünüyorum siz ne dersiniz bu konuda? 

Neyse umarım güzel bir kitap olmuştur.  Sevgilerle

SİYAH KAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin