SİYAH KAN (Tamamlandı)

Lanet-1

Multimedia, Gökçe

Büşra 'dan

Hepimiz donmuş kapıdan girenlere bakarken Rabia o beş erkeğe doğru yürüyerek " Ooo beyler hoşgeldiniz " deyip herkesle el sıkıştı ve içlerinden bi tanesine sarıldı.

Birini kaptırmış olabilirdik. Kaldı 4. Tabi içlerinden en yakışıklı olanı en solda durandı. Ama onun yanında da çok güzel bir kız vardı. Kıskançlık beni ele mi geçiriyordu ya?

Öküzün trene baktığı gibi bakmayı kesip Mekselina 'yı kolumla dürttüm. Kafamla okulu işaret ettim. O da kafasını salladı ve sınıfa çıkmaya başladık.

Daha sınıfa varmadan bizim davarların bağırışmalarını duyduk. Bizim sınıftan beklenecek hareketler işte tam da bunlardı.

Sınıfa girdik ve her zaman ki yerimize oturduk. Cam kenarı, en arka.
Bi 10 - 15 dakka sonra hoca sınıfa girdi. Nasıl olurda ilk gün ilk ders matematik olabilirdi? Bu adamın yüzünü daha ilk dersten görmek zorunda kaldığımıza inanamıyorum. Adam bize kafayı takmıştı. Her soruya bizi kaldırıyordu şerefsiz . Ben yapıyordum da zavallı kankama acıyordum. Mekselina her kalktığında saçma sapan şeyler anlatıp eksi aldıktan sonra küfrederek yerine oturuyordu.

Neyse ki ders işlemeyecektik. Ben bunları düşünürken kapı tıklatıldı ve içeriye Gökçe ve dışarıda gördüğümüz yakışıklının yanındaki kız geldi. İkisi de bu sınıfta olacaklarını hocaya söyleyip bizim bi önümüzdeki sıraya oturdular.
Selam verdiler. Mekselina ve ben de " Selam " diyerek karşılık verdik.
Gökçe 'nın yanındaki kız kendini tanıttı. "Ben Yağmur. " dedi.
"Ben de Büşra ve bu da Mekselina " dedim yanımda uyuyan kankamı elimle işaret ederek.
Tüm tatlılığına rağmen bu kızı çok itici buluyordum. Nedeni çok açıktı. Yakışıklının yanındaki kızdı sonuçta.
Ne yapıp edip o çocuk hakkında bir şeyler öğrenmeliyim diye geçirdim içimden.
"Neden okul değiştirdiniz? Diye sordum. Yağmur "Buraya iki hafta önce taşındık. Rüzgar 'ın arkadaşları bu okulda okumaya karar vermişler. Biz de Rüzgar ile bu okula gelmeye karar verdik. " dedi. O an "Rüzgar mı? " diye bir soru çıktı ağzımdan. "Benim abim olur kendisi. Benden sadece bi yaş olduğu için Rüzgar diyorum. Tabii o yokken. " deyip gülümsedi.
Ne abisi miymiş? Yaşasın! Demek adı Rüzgar. Uzun bir sohbetin ardından zilin çaldığını duymamıştık ve kafamı kaldırmamla Rüzgar'ı karşımda görmem bir oldu. Sanırım Yağmur 'un yanına geldi. Evet, tam da tahmin ettiğim gibi oldu. Hem zaten kimin yanına gelebilir ki, bizi tanımıyor bile.
Yağmur konuşmaya başladı " Bak abi bu Büşra, sınıf arkadaşım "
Şuan utançtan ölebilirim. Hafif tebessüm ederek " Ben de Rüzgar " deyip elini uzattı. Karnıma uçuşan şeyler kelebek miydi ? Hemen bende elimi uzattım ve "Memnun oldum" dedim.
Yağmur " Büşra biz kantine gidiyoruz. Gelmek ister misin? " diye sordu. Bende " Yok yağmur siz gidin " dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve sınıftan çıktılar . Kafamı Mekselina 'ya çevirdim , hala ve hala uyuduğunu gördüm. Ya bu nasıl bir kızdı. Şimdi olayları bide ona özet geçecektim. Uyandırmalıydım onu hemen.
İlk önce nazikçe uyandırmayı denedim.
Uyanmayınca sinirlendim ve şu şişemi alıp kafasından aşağı döktüm. Tabi şu soğuktu ve Mekselina bi anda yerinden fırladı.
Beni görünce sinirle üzerime yürüdü.
Bende "seni uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın ki " dedim
O ise öfkeyle " üzerime su döktün "dedi
"Ama kanki suyun kaldırma kuvvetini kanıtlamış olduk " dedim sırıtarak.
"Hay senin esprinin de senin de....." hemen sözünü kestim.
Ya kanki sana hiç küfür yakışıyor mu. Hem bak sana neler anlatacağım. " dedim. Merak başa bela sonuçta. Eline su şişesini aldı ve " Eğer ilgimi çekmese bende sana 2. kez suyun kaldırma kuvvetini kanıtlarım. " dedi.
Bende baştan sona olayları anlatmaya başladım......
**********
Sonunda okulun çıkış zili çalmıştı. Artık eve gidip yatağıma uzanabilirdim. Mekselina ile sınıftan çıkıp çıkışa doğru ilerleme başladık.
Ama o sırada duvara asılmış bir afiş dikkatimi çekti. Hemen alıp okumaya başladım. Afişte ;