0.1

5K 386 125
                                    

Yorumlarınız beni çok mutlu etti. Buna devam edebilir miyiz?

———

Ceketimi çıkarıp yan tarafıma bıraktım ve sandalyelerden birine gelişigüzel oturdum. Jungkook adındaki şahsı sadece terim olarak tanıyordum. Onu hiç görmemiş ya da sesini hiç duymamıştım.

Oturduğum yerde göz kapaklarımın kapanmasına izin vermeden dik durmaya çalışıyordum. Yorgunluk üzerime çöküyor, beni ele geçiriyordu.

Şuan yüzümdeki makyajı umursamadan soğuk suyun yanaklarıma değmesini çok isterdim.

Bir içki isteyip kapıdan geçenlere, dans edenlere, oturup içenlere, hatta duvarda sürtenlere bile bakıyordum.

Tanımadığım bir varlığı aramak... Sadece arıyordum işte. Neyi aradığımı bilmeden.

Yan tarafımın hareketlenmesiyle ceketimin kucağıma bırakılması bir oldu.

Yanımdaki sandalyeye oturan kişi kucağıma bıraktığı ceketimi umursamamış ve bunu yaparken yüzüme bile bakmamıştı. Bacaklarını uzatıp bir içki istedi.

"Ukala adamı umursama, ukala adamı umursama, ukala adamı umursama..."

İçimden mırıldanırken gözlerimi yumdum. Ona bakmayacaktım. Kesinlikle bakmayacaktım.

Buraya bir iş için gelmiştim. Bunu berbat edemezdim.

Fakat yanıma oturan adam kafasını bana çevirip eğdi. Önce yüzümü sonra ise bütün vücudumu süzdü. Bacaklarıma uzun uzun bakarken rahatsız olmuştum.

"Bana bir şey mi söylemek istiyorsun?"

Mırıltılarımı duymuş olmasına lanet ederek ona döndüm.

Koyu kahve gözlerine baktım ve başımı daha çok dikleştirdim.

Bunu o istemişti.

"Evet."

Alaycı bir gülümsemeyi yüzüne bırakarak devam etmemi bekledi.

"Ceketimden özür dilemeni istiyorum."

Yüzüne bakıp gülümsüyordum. Bir bacağımı diğer bacağımın üzerine attım ve tüm bedenimi ona çevirdim.

Oldukça yakındık. Dizlerimiz birbirine değiyordu ama umursamıyordum. Umursayacak bir şey yoktu.

Alaycı gülüşünü yüzüne iyice yayarak gözlerimin içine bakmaya başladı. Dilini dudaklarının üzerinde gezdirirdi. İçkisinden bir yudum aldı. Biraz bekledi ve ani bir hareketle yüzünü yüzüme çok yakın bir mesafeye getirdi. Biraz duraksayıp dudaklarını yukarı kıvırdı. Ellerini oldukça yavaş ve nazik bir şekilde yanaklarıma değdirip çekti ve kafasını yana eğerek dudaklarıma bakmaya başladı.

"Ceketin ellerime değdiği için minnet duymalı,"

Gözlerini dudaklarımdan çekip gözlerime sabitledi.

"Yanakların gibi."

Daha sonra kendini benden uzaklaştırıp oturduğu yerde geriye yaslandı. İçkisinden bir yudum daha aldı.

FUCK UR RULES  ⁺rosékook⁺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin