Beğenmeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen🖤
üste bıraktığım videoyu okumaya başlamadan önce mutlaka izleyin.
———
Jungkook ile eve döndüğümüzde bana bir oda vermişti. Yatağa kendimi istemsizce hoplayarak fırlatmıştım ve bu Jungkook'un kahkaha atmasına sebep olmuştu.
Gülüşü çok özeldi.
Uyumadan hemen önce odama tekrar gelmişti ve yatağımın kenarına oturmuştu. Yeri izliyordu. Yüzünde küçük bir gülümseme vardı.
Gülümsemesi çok özeldi.
Kafasını yerden ayırıp bana baktı. Ve konuşmaya başladı.
"Sesin çok hoşuma gitti Rosie. Bir şeyler saklı..."
Bana Rosie demişti. Roseanne değil, Rosie. Bu benim için bir ilkti. Kendimi onda anlamı olan birisi gibi hissettim.
Ellerini saçlarının arasına daldırdı ve gözlerini yumdu. Tekrar konuştu.
"Sesini sevdim."
Ve birden ayağa kalkıp odadan çıktı.
Ne diyeceğimi bilemediğim için öylece kalmıştım. Şaşkındım ve içimde garip bir his vardı. Karnım karıncalanıyordu. Ve bu duygu çok hoşuma gitmişti.
Dedikleri yüzünden uyuyamamıştım. Aklımı karıştırıyordu. Ondan hoşlanmamam gerekiyordu ama o bunu zorlaştırıyordu.
Amacımı öğrenince benden nefret edecekti. Bu yüzden ondan uzaklaşmam gerekiyordu.
Benden nefret edecekti. Bunu düşünmek bile tüm huzurumu alıp götürmüştü.
Uyumaya çalışmalıydım. Gözlerimi kapatıp yorganı tamamen kafama kadar çektim.
Yumruklarla çalınan kapı sesi ile bütün uyku isteğimi korku almıştı. Ayağa kalktım ve koridora çıktım. Aşağı hızlıca indim ve kapıya doğru yöneldim. Dışarıdan bir ağlama sesi de geliyordu.
Kapıyı tam açacakken Jungkook'un arkamda belirdiğini hissetmiştim. Uykudan kalktığı için saçları dağınık, gözleri şişti.
'Tanrım! Çok tatlı gözüktüğünü itiraf etmeliyim!'
Beni durdurdu ve kapıyı açmak için önüme geçti.
Kapıyı açması ile mor saçların Jungkook'un kollarından gözükmesi bir olmuştu.
Mor saçlı kız tamamen kendini onun kollarına atmıştı. Ve Jungkook'un uykulu gözleri yok olmuş bir şekilde kıza bakıyordu.
Jungkook güçlü kollarını ona sardı ve ona sımsıkı sarıldı. Burnunu kızın saçlarına değdirip derin bir nefes aldı.
Beni tamamen orada unutarak salona geçtiler ve ben orada öylece kaldım.
Yoktum yine. Bir hayalettim onun için. Barda olduğu gibi... O kız olduğu zaman kimse yoktu onun için belki de. Ve en çok ben yoktum.
Dolan gözlerimi hızlıca sildim ve kapıyı kapattım. İçimden mırıldandım.
"Aptalsın Rosé..."
Salona girdim ve koltuklardan birine oturdum. Birbirlerine sımsıkı sarılmış iki kişiyi izliyordum.
Jungkook eliyle kızın saçlarını okşuyor ve ona bir şeyler fısıldıyordu. Ben yoktum. Ben yok olmuştum.
İşte böyle biriydi Jungkook. Ona karşı bir şey hissedemezdim. Bunu en başından beri biliyordum. Ama şuan kırılan kalbim her şeye isyan ediyordu.
Belki ondan hoşlanmıştım, belki sevmiştim. Belki de sadece bir hayranlıktı. Bilmiyordum. Tek bildiğim bu duygunun hemen yok olması gerektiğiydi.
Kız gözlerini yavaşça açtı ve Jungkook'un sarılan kollarından ayrılıp yerinde dikleşti. Jungkook ona öyle bir bakıyordu ki bu bakışları tüm düşüncelerimi yok ediyordu.
Bana derince baktığını düşündüğüm nehirdeki o anı katletmişti. Sesimin güzel olduğunu söylerkenki gülümsemesini katletmişti. Bana Rosie olarak seslendiğinde hissettiğim değeri katletmişti.
O aşıktı. Sırılsıklam aşıktı.
Mor saçlı kız gözlerini bana çevirdi ve öylece suratıma bakıp sırıttı. Jungkook ise hala o kızı izliyor bir hareketini bekliyordu. O kız ise sadece intikam için buradaydı. Benden intikam almak istiyordu ve bunu nasıl yapacağını iyi biliyordu.
Kız tekrar Jungkook'a döndü ve
onu dudaklarından öptü.
Kalbimin hızlı atışları göğsümü bıçak yarası kadar acıtıyordu. Çok fazla acıtıyordu.
Jungkook'un özlemle kapanan gözleri ve hareket eden dudaklarını izlerken öldüğüme yemin edebilirdim.
Yerimden kalktım ve koşarak odama gittim. Kapıyı sıkıca kapatıp kilitledim. Yere doğru kaydığımı umursamadan kapı girişine oturdum.
Ağlıyordum.
Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar içten ağlıyordum.
Bunun sebebi Jeon Jungkook ve onun tarafından paramparça edilen kalbimdi.
İkisinden de nefret ettiğime yemin edebilirdim.
———
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FUCK UR RULES ⁺rosékook⁺
Fanfiction"Bazı günler beş parasız, bazı günler zenginim Bazı günler hoş, bazı günler sürtüğün teki olabilirim Bazı günler güçlüyüm, bazı günler vazgeçen Nefret edenim ben, bir aşığım Küfür edebilirim, espri yapabilirim Aklımdakini söylerim Eğer içersem, eğer...