Uyandığımda saat 9du. Ve ananem 10'dan önce kalkmazdı bu yüzden biraz oyalanmaya karar verdim. Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim. Çayı demledim ve yiyecekleri masaya koyduktan sonra birden yıkıldım!! evde ekmek yoktu . giyinmek çok zor geliyordu eğilip kısa sortuma ve ayıcıklı pembe tisortume baktım kosarak markete gidip gelebilirdim zaten bu saatte sokakta kimse olmaz diye düşündüm. Ayağımada ananemin terliklerini giydim ohh tamam şu anda kezban of world ödülüne laik görülebilirim.
Hızlı hızlı markete gittim iki ekmek aldım kasaya doğru gidiyordum ki birşey gördüm . Cidden bu birşeydi bu insan değil , olamazdı. Siyah kot pantolonu siyah vücudunu saran dar tısortuyle simsiyah saçlarıyla beni benden aldı resmen. Kasları dar tisortunu zorluyordu adeta ki birden kendime gelerek pijamalarımı hatırladım.
Tam geri dönüp koşacaktım ki beni çoktan gördüğünü fark ettim gülüyordu hatta bu halime. Başka çarem yoktu kasaya yaklaştım. Göz ucuyla ne almış diye baktığım da içki ve sigara almış olduğunu gördüm. Ahh seni kötü çocuk. Aldıklarını görünce birden uzak durmam gerektiğini düşündüm ve kafamı birdaha ona bakmamak üzere cevirdim. Ona bakmamak o kadar zordu ki çok yakışıklıydı.Siyah saçları , o ölüm gibi simsiyah gözleri..
Birden bu sapıkça düşüncelerimi savuşturdum ve kasiyerin iki saatir ekmeklerin ücretini beklediğini fark ettim . ahh rezil olmuştum hemen parayı verip uzaklastım oradan ve bir daha pijamayla markete gitmemeye yemin ettim.
Öğleden sonra okul için birşeyler almak için dışarı çıktım. Önce bir giyim mağazasından üniformalarımı aldım üniformadan nefret etmeme rağmen bunlar gerçekten hoşuma gitmişti. Üniformalarıma uygun çorap ve spor ayakkabı aldıktan sonra okul için alışverişim bitmişti. Sıra gelmişti en sevdiğim şeye kitap almaya gidicektim bir kitapçı aradım. Evet ben tam bir kitap kurduydum. Sonunda bir kitapçı görünce koşa koşa gittim ve sonra orda kendimi kaybetmiş olacağım ki 7 tane kitapla ve paramın neredeyse tamamamını orada harcayarak çıktım kitapçıdan. Karnım sinyal vermeye başladı fakat kalan param anca bişeyler içmeme yetecek kadardı. Yine kitap yicen kızım Hande diyerek , kendime kızarak bi kafeye gittim en sessiz köşesine geçtim ve bir kahve söyledim.
Kahvemi yudumlarken kitaplardan birini okumaya başlamıştım bile. Ne kadardır kitap okuduğumu bilmiyordum ben kendime getiren gülüşler oldu evet erkek gülüşleri. Sexsi ve tehlikeli gülüşlerdi bunlar. Kendimi tutamayarak kafamı kaldırdım ve bir çift gözler karşılaştım . Oydu market çocuğu burdaydı arkadaşlarıyla ve beni izliyordu acaba beni mi izliyordu diyerek etrafımı kolaçan ettim. Evet beni!! Onun gibi biri bana bakarmıydı ki . Çirkin değil güzel bir kızdım aslında koyu kahve uzun dalgalı saçlarım kumral tenim. Düşüncelerimden sıyrılıp tekrar baktığımda artık bana bakmıyordu kendimi kötü hissettim bir an nedense.
Geç oldu ananem meraklanmadan gideyim diye kalktım hesabı ödedim ve çıktım. Yolda giderken bunları düşündüm yani onu düşündüm ve gözlerini ama bana bakan gözlerini. Bir an sonra gülümsediğimi fark ettim ve kendi kendime küfrettim . Düşünmem gereken o çocuk değildi tehlikeliydi çünkü o . Bakışları tehdit ediciydi ve de ulaşılmazdı. Düşünmem gerekli olan şey yarın gideceğim okulumdu. Eve geldim yorgundum hemen odama geçip kendimi yatağa attım. Bugun olanları düşünerek uykuya teslim oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çığlık.
Teen FictionKalbimin göğüs kafesimden fırlarcasına attığını duyabiliyordum. Nefeslerimin sıklaştığını fark ettim ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ama pek etkili olmadı çünkü o ve ben otoparkta yalnızdık ve geceydi. O karanlık gözleriyle bana bakıyordu. Ba...