Parti

1.9K 34 3
                                    

Korku bütün bedenimi sarmıştı. Cenk'e tokat atmıştım ve anladığım kadarıyla sarhoştu bu da duble tehlikeli Cenk demekti. Bir iki adım geriye attığımda sırtımda soğuk duvarı hissettim. Cenk önce şaşkın gözleriyle bana baktı sanırım bu tokatı o da benim kadar  beklemiyordu. Sonra birden gözleri alev saçmaya başladı. Bana doğru yaklaştı yumruğunu sıktığını görünce kaçmak istedim fakat ona meydan okur şekilde omuzlarımı dikleştirip gözlerinin içine baktım. Yumruğunu sıkmasından dolayı parmak boğumlarının kırmızı olduğunu görüyordum bir anda elini kaldırdı bana vuracakmış gibi ama birşey onu durdurdu. Yumruğunu indirdi ve '' lanet olsun '' diye mırıldandı.

Hiçbir tepki vermeden sadece onu izliyordum. Sonra bana yaklaşıp dudaklarını neredeyse dudaklarıma dayayıp ''seni istiyorum'' dedi. Ne ne diyordu bu da böyle. '' Cenk sarhoşsun '' dedim. '' evet, seni sarhoşkende istiyorum , ayıkkende '' dedi. Gerçekten şaşırmıştım beni çağıran bu dudaklar 1 cm uzağımda duruyordu ve öpmemek için kendimle savaşıyordum . Hayır hayır onu  öpemezdim bu çok yanlıştı özellikle içerde yaptıklarından sonra. Ellerimi göğsünün üstüne koydum göğüs kaslarına aldırmamaya calısarak onu ittirmeye calıstım. fakat bir işe yaramadı.  '' lütfen Cenk bırak beni gitmek istiyorum '' dedim. Beni duymuyor gibi duruyordu.

Elini yanağıma götürüyordu bu hareket gerçekten şaşırtıcıydı sevgi ve şefkat doluydu. Gülümsememe engel olamadım. Sonra birde eski Cenk döndü ve elini yanağımdan hızla çektim geriledi ve bana sanki o da ne yaptığını anlamamıs gibi saskın gözlerle baktı. Noluyordu ne dengesiz bir cocuktu bu. Ne istiyor anlamıyordum cidden. Sonra Cenk işaret parmağını bana yöneltti tam birşey dicekti ki sustu diyemedi. Döndü arkadasını hızlı yanımdan uzaklaştı ve beni orada öylece yine yalnız bıraktı. 

Arkasından dengesiz piç diye bağrındım duymadı tabi duymasınıda istemedim zaten. Kendime gelene kadar dışarda durdum ve sonra içeriye girmeye karar verdim. İçeriye döndüğümde herşey eskisi gibiydi gözlerimle Mert'i aradım koltuğa oturmuştu. Gözleri benimle buluştu endişesinin yok olduğunu gördüm sanırım Cenk'in beni yaka paça dışarı çıkardığını görüp korkmuştu.

Yanına yaklaştığımda Gamze cadısının Mert'in yanına türemiş durmadan konuştuğunu gördüm o da beni görünce duraksadı yanıma gelip '' çabuk terket partimi '' diye bağırdı sesini duyan herkes bize döndü ve müziğin sesini kıstılar. Gamzeye '' kızım seninle uğraşmak istemiyorum Mert'i merak ettim sadce gidicem meraklı değilim partine'' dedim. Gamze '' hepsi senin yüzünden , bak Mert'e ne yaptın '' dedi. ''nee ben mi ona yumruk attım '' diye tepki verdim . Gamze tam cevap verecekti ki Mert onu susturdu. Ayağa kalkıp '' gamze kes artık onun bir suçu yok, hadi gidelim Hande '' dedi.

Gamzeye zafer bakışı attıktan sonra Mert ile beraber kapıya yöneldik. Mert Cenk naptı sana ne dedi diye sordu '' bişey demedi Cenk'in dengesizlikleri işte'' deyip geçiştirdim ve Merte eve yürüyerek yanlız gitmek istediğimi söyledim. Mert anlayışlı bir şekilde kabul edince yoluma koyuldum.

Giderken Cenk'i düşündüm. Acaba söylediklerinde gerçeklik varmıydı beni gerçekten istiyor muydu. Onun için özel olup olmadığımı düşündüm. Saçmalama  kızım diye kızdım kendime ne özeli ya Cenk gibi cocuklar için özel biri yoktur tek gecelik heveslik kızlar vardır. Ve ben onlardan olmıcam . zaten Cenk sarhostu büyük bir ihtimal yarın bunları hatırlamıcaktı bile. Yoksa hatırlıcak mıydı?

Eve gittiğimde kendimi hemen odama attım. Çok yorulmuştum bedenen ama daha çok zihinen.Sabah yine okul vardı oyalanmadan yatağıma geçtim ve uykuya teslim oldum. Sabah yine aynı şeyleri yaptıktan sonra okula gittim . Giderken içimden Allahım bu günüm normal geçsin bari diye dualar ediyordum. Elifle sokağın başında buluştuk. Ona olanları anlatıp anlatmamakta kararsız kaldım ve sonra anlatmaya karar verdim. 

Sınıfa gittiğimizde Mert'te Cenk'te daha gelmemişti. Sıramıza oturup Cenk'in bu dengesiz davranışlarını konuşuyorduk ki birden gözlerim birşeye yani birine takıldı hayır hayır birilerine takıldı. O anda neden bilemedim ama kan beynime sıçramışcasına sinirlendiğimi hissetim. Cenk sınıfa yan sınıftan olduğunu sandığım bir kızla el ele girdi beni hiç görmüyormuşcasına yanımdan geçip arkamıza oturdular. Kızın kikirdemeleri kulağımı tırmalıyordu dönüp kızı parçalamak istiyorumdu ki banane diye düşündüm ki Cenk kimdi . Benim neyimdi ki onu kıskanıyordum.

Aldırmamaya calısarak Elif'e döndüğümde o benden dahada şaşırdım duruyordu. Onu dürterek önüne döndürdüm. O sırada hoca sınıfa girdi Cenk'in yanındaki kızda kalkıp hızla sınıftan cıkmıştı. Derse kendimi odakladıktan sonra kapı birden açıldı ve içeri biri girdi. Uzun boylu esmer mavi gözlü ve gerçekten yakışıklıydı. Elif'e meraklı gözlerle bakınca onunda şaşırdığını gördüm ''kim bu'' dedim . '' Ege , ama onun bizim sınıfta ne işi var o yan sınıfta '' diye cevap verdi. 

Sonra cevap Ege'den geldi. '' bölümümü değiştirdim beni bu sınıfa verdiler'' hoca '' geç boş bi yere otur ''dedi.  Sınıftaki tek boş yer bizim önümüzdü Ege bize doğru yaklaşırken bana baktığını hissettim. Bakıyor mu diye ona baktığımda gözlerimiz buluştu ve bana şeytani bir gülüş attı ve yerine oturdu. Bu da neydi böyle bütün belayı kendime çekiyordum önce Cenk şimdide Ege . Öğretmenimizin sesiyle kendime geldim '' çocuklar size bir grup ödevi vericem iki kişilik gruplar halinde yapıcaksınız konularınızda öğretici metinler '' Elifle birbirimize bakıp hemen el kaldırdık ve '' hocam biz beraber olabilirmiyiz '' dedik . Hoca'' maalesef cocuklar listeye göre dedi ve grupları saymaya başladı nolur Cenk ile olmıyım diye dualar ederken '' . Hoca '' Hande Ege ile grup oluyor ve liste bitti arkadaşlar ödevinizin süresi bir hafta'' dedi. Nee Ege mi yağmurdan kaçarken doluya tutuldum iyi mi. Ege hemen arkasını döndü ve ölümcül bakışlar atarak '' Merhaba grup arkadasım ben Ege '' dedi. ben hande demekle yetindim ki onun durmaya niyeti yokmuscasına '' nerede calıscaz peki'' dedi ve gözlerindeki imayı görünce tiksinir bir şekilde ona bakıp '' tabikide kütüphanede '' dedim. Gülüp önüne döndüğünde derin bir nefes aldım.

Teneffus zili çaldığında Ege yine bana dönüp '' çıkışta kütüphanede ol geç kalma bekletilmekten hoşlanmam '' dedi. Kendimi tutamayıp '' ne heveslisin ödev yapmaya '' dedim. Gülümseyip o etkileyici ses tonuyla cevap verdi '' bilemezsin ''. Ve kalkıp uzaklaştı.

Son dersin bitiş zili çaldığında ayağa kalktım. Kütüphaneye hemen gitmek istiyordum nedense Egeyi kızdırmaktan korkuyordum. O dersten sonra zaten hiçbir derse girmemişti koşar adımlarla kütüphaneye gittim boştu içeride kimse yoktu. Mert ile benim eserim olan kütüphaneye bakıp gülümsedim ki kapı açıldı içeriye Ege ve yanında biriyle girdi. Bu beni korkuttu ödev yapıcaktı neden tek gelmedi ki. Sonra dayanamayıp sordum '' o kim niye getirdin''. Kötü bir gülümseyişin ardından '' ödev yapıcaz '' dedi. Titremeye başlamıştım ve arkadası bu halimden zevk alır gibi kahkaha attı. 

Otomatikman geriye doğru gitmeye başladım fakat sırtım raflara değdiğinde durmak zorunda kaldım. ve cevap verdim'' bakın sizin ödev anlayışınız ne bilmiyorum ama benimkisi bu değil çekilin yolumdan deyip gözlerimde kapıyı işaret ettim. Ege tam kapının önünde duruyordu '' daha ödevimiz bitmedi ' diye tısladı. Ve üzerime doğru gelmeye başladı. Hemen yanımda bitiverdi ellerimi bileklerimden kavrayıp beni kitaplığa iyice bastırdı ve kendi vücuduna bana . İğrençti ne yapıcaktı ama hayır bana tecavüz etmesine izin veremezdim çığlık atmaya başladım ve aynı zamanda kıpırdanmaya ama kıpırdamadım tek yaptığım çığlık atmaktı. O sırada arkadası yanıma gelip '' uslu kız ol '' dedi ve eliyle ağzımı kapattı. Egenin elleri gömleğime gitti bir bir düğmelerimi açmaya başladı aman Allahım ne yapıcaktım ne kadar güçsüzdüm ne yapabilirdim ki. İçimde kalan son güçle tepindim fakat bu Egeyi durdumadı ve ellerini vücudumda gezdirmeye devam etti.

Çığlık.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin