Kurtarıcı

2.4K 37 3
                                    

Yavaş yavaş kendime geldim. Gözlerimi açtığımda etrafta tanıdık birşey göremeyince telaşlandım fakat kenarda oturan Elifi görünce birden sakinleştim derin bir nefes alarak ''ne oldu'' diye sordum . Elifde korkmuş olacak ki bana sarıldı ve ağlamaya başladı. ''tamam yok birşey'' diyerek onu yatıştırmaya çalıştım olaylar sanki benim değilde onun başına gelmiş.

'' Beni kim kurtardı '' dedim Elife. Elif ''Mert'' dedi. hayal kırılığına uğradım nedense beni cenk'in kurtardığını düşünmüştüm bir an, kafamdan hemen Cenk'i savuşturdum ve Merte odaklandım. ''Mert nerede peki '' dedim. ''gitti'' dedi. ''Ahh dedim arayıp teşekkür etmeliyim belki ya da neyse yarın okulda görünce ederim dedim ve kendimi tekrar yatağa teslim ettim o anda aklıma bir şimşek çaktı. Ananemi tamamen unutmuştum. '' ananeem'' diye sıçradım ve telefonumu aramaya koyuldum ki Elifin sesiyle kendime geldim. '' canım merak etme ben ananeni aradım ödevimiz var bu yüzden bizde kalıcak dedim '' dedi. içim rahatladı bu halde eve gitsem birşey olduğunu anlardı zaten zorla yataktan doğrularak banyoya doğru yürüdüm. Aynaya baktığımda kendimi tanımam zor oldu. Rimelim ağzıma kadar akmış,gözlerim ağlamaktan şişmiş hemen yüzümü yıkayıp çıktım. 

Elifle olanları konuştuktan sonra ve Elifin Merte olan övgülerini dinledikten sonra anca uyuyabildim.  Sabah alarm sesiyle uyandım. Ama Elif hiç uyanmışa benzemiyordu ya da uyanacağa bir kaç sarsışımdan sonra anca acabildi gözleri ve kocaman gülümsedi ama şaşırdım . Çünkü sabahları mutlu olan insanlara hayret etmişimdir hep ben her sabah sanki dövülerek uyandırılmışım gibi oluyordum . birde akşam yaşadıklarımın ağırlığı üstüme çökmüştü  tamamiyle.

Elimizi yüzümü yıkadıktan sonra Elifin hala yattığını görünce kulağının dibine iyice eğilip ' günaayydııınnn' diye bağırdım. '' ne bağrıyon ya '' dedi. ''hadi kalk okula geç kalcaz '' dedim '' 5 dk daha ya '' dedi bu beni güldürdü ve kulağına tekrar eğilip '' Onur burada seni almaya gelmiş'' dedim sanki az önce horlayan kız o değilmiş gibi fırlayıp ''nerede , nerede'' demeye başladı. ben gülünce şakamı anlayıp '' ödeşcez kızım '' deyip banyoya doğru yol aldı. 

Herşeye rağman günüm güzel başlamıştı aslında ve geri kalan zamanında böyle geçmesi için dua ettim. Elif sonunda hazırlanınca okula doğru yol aldık. Yolda giderken yine o motorluları gördüm bu sefer dayanamayıp Elif 'e ''kim bunlar''  diye sordum. Elif '' Ege ve arkadaşı dedi Cenk'in bir numaralı düşmanı bizim hemen yan sınıftalar'' dedi. ''aralarındaki sorun ne diye sordum Elif bilmiyorum anlamında başını sallayınca konunun üstünde durmayıp yolun kalanında sustuk. Okula geldiğimizde Cenk ve arkadaşları merdivenlerde oturmuş geleni geçeni rahatsız ediyorlardı. 

Cenk'e hiç bakmıcam diye düşünürken önümdeki merdiveni görmeyip yeri öpmem bir oldu. Elif çığlık atarken diğer çocukların hepsi gülüyordu. Bir an orada ölmek istedim cidden!! hepsi gülüyordu ama Cenk hariç. Ben yerden kalkmaya çalışırken Cenk'in o etkileyici ve bir o kadar korkutucu sesi duyuldu '' SUSUUN'' bunu duyan bütün arkadaşları sustular ve şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Bu olaya Elif anlam veremeyip bana baktığında omuzlarımı silktim ve Cenk'e buruk bir gülümseme gönderdim fakat umursamaz bir tavırla kafasını başka yöne çekti. Cidden neydi bu çocuğun sorunu?? Dengesiz salak. Sınıfa geldiğimizde Mert sırasında oturuyordu yanına gidip '' bir saniye konuşabilir miyiz '' dedim. hemen yerinden kalkıp beraber sınıfın kapısına çıktık. Mert'e '' dün gece için çok teşekkür ederim , eğer sen olmasaydın ... diyecektim ki eliyle dudağıma dokunup beni susturdu. Kızarmış olucam ki bu onu gülümsetti ve '' önemli değil , yapmam gerekeni yaptım '' dedi. Sonra birden numaramı isteyiverdi ilk şaşırsamda hemen numaramı verdim . 

Sonra beraber sınıfa geçtik. Elif'e hemen kankalığın getirdiği görev gereğince konuşmayı baştan sona anlattım. Numaramı istediğini duyunca resmen çığlık attı benden çok sevinmişti. Sınıfa hoca girince sohbetimiz bölündü tabii kitaplarımızı açtık tam ders işliyorduk ki birden kapı açıldı ve içeri Cenk ve arkadaşları girdi. Hoca '' ağıra mı giriyorsun oğlum!!'' diye tersledi. Cenk ise gayet normalmiş gibi '' geldik işte hoca 5 dk geç kaldık abartma '' diye cevap verdi . Hoca cevap vermeye tenezzül bile etmeden el işaretiyle yerlerine oturmalarını işaret etti. İçimden ne kadar kaba çocuk bu ya diye geçirirken yanımdan geçip arka sıramıza oturuverdi.Ve derse devam ettik.

Zil çaldı. Onur yanımıza gelip Elif 'e kantine gitmeyi teklif edince beni unutup resmem koşarak gitti. Kaldın mı kızım sap gibi söylenerek lavaboya gitmeye karar verdim. Lavaboya gittim tuvalet kabinin içindeyken lavaboya iki kişi girdi. İlk başta önemsemesemde konuşmada adım geçince direk dinlemeye başladım.

'' şu yeni kızı gördün müü Handeyi? mert ile takılıyo gibiiee diye uzatarak konusan salağı tanıdım hemen bu Mert'in önünde oturan Gamze idi. diğeride '' ayh evet bencede Mert'e asılıyo ama Merti sen hak ediyosun canım merak etme'' dedi. Gamze : '' aynen o salağa bırakıcak değilim ya Mert'i dedi demesiyle sabrımın taşıp kapıya resmen tekme atarak dışarı çıkmam bir oldu ikiside utangaclıktan ve şaşkınlıktan ağızları bir karış yüzleri kıpkırmızı bana bakıyorlardı. '' şimdi söylesenize ne diyorsunuz '' diye bağırdım. 

Gamze durumu anca algılayabildiğinde '' evet söylerim nolucak dedi sen gördüğün ilk erkeğe asılabilecek  bir sürtüksün!! diyerek bağırınca nasıl oldu anlamadım ama Gamzenin suratına yumruk attığıma yemin edebilirim. Darbeyi aldıktan sonra Gamze geriye sendeledi  ve lavaboya tutundu . Sonra hemen aynaya dönüp kızaran sol yanağını ve göz altını görünce ağlamaya başladı ve bende oradan koşarak uzaklaştım. Aman Allahım naptım ben diye düşünerek olanları Elif 'e anlattım . Elif bundan o kadar çok hoşlandı ki '' aman kızım boşver hakketmiş sürtük olan o aslında yapıştı Mert'e çocuk bıktı artık ondan '' dedi otuz iki diş gülümseyerek. Söylediklerinden biraz olsun rahatlamıştım ki Gamze içeri girdi ve bana pis pis baktı bu bakış '' daha bitmedi'' bakışıydı.Bende ona '' birdaha bekleriz güzelim'' bakışı gönderdim . Aman Allahım badgirl yolunda ilerliyordum.

Teneffüste kantine gittim karnımın çok aç olmasından dolayı olacaktı ki yemek hasretiyle tutuşurken zili duymamışım. Saatime baktığımda dersim 10dk önce başlamıştı. Sınıfın kapısına nasıl geldim nasıl koştum hatırlamıyorum . Kapı deliğinden baktığımda Türkçecinin dersi olduğunu gördüm telaşım ikiye katlandı çünkü Türkçecimiz çok sinirli ve sert bir hocadır . Cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım ve sınıfa girdim herkesın bana baktğını fark ettiğimde kızardığımı anladım. Hoca bana ölümcül bakışlar attıktan sonra tam ağzını açmış birşey diyecekti ki.. Kapı çaldı.

İçeri giren Cenk'ti. Tesadüfe bak diye geçirdim içimden. Hoca Cenk'ide görünce siniri katlandı ve bağırarak '' okuldan sonra gitmek yasak cezalısınız okulda kalıp bana yardım ediceksiniz '' dedi Cenk tam ağzını açacaktı ki hoca '' sakın '' dedi Cenk'te sustu ve yerimize geçtik. Son derste bitince hocayı buldum ve Cenk gelince bodrumdaki bir salona götürdü bizi ''burası kütüphane olucak temizlemeye  başlayıp kitaplıklara kitapları yerleştirceksiniz dedi eliyle 10-15 arası kolileri gösterirken içimden bir kere daha lanet ettim. Cenk'te sinirli şekilde off çekti. Ve hoca son olarak ekledi ''3 saatiniz var'' . ''nee'' diye bağırdım seslice cenk ile bir odada 3 saat mi lanet olsun !!  Cenk onu istememe sinir olacak ki kötü kötü baktı bana . Gözlerimi ondan kaçırdım ve o anda hocanın odadan çıkıp gittiğini fark ettim.  Ne kadar şanssızım ben ya diye düşünüp Cenk'e döndüm sinirli sinirli bana bakıyordu. Tanrım ne kadar sexsiydi. Siyah saçları hafif esmer teni ve simsiyah gözleri aklım bir an başka yerlere kaydı.

Birden kendime bir sesle geldim bu Cenk'in sesiydi. '' Seen '' diye bağırdı . Ne olduğunu anlamadan dibimde bitiverdi.

Çığlık.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin