James'in 'görüşürüz' dilekleri kulaklarımda çınlıyordu.1 günde gruptakilerle uzun bir süredir tanışmış gibi kaynaşmıştık.Sözde bu oyun bizi daha çok yakınlaştıracaktı ama.. .Boka battığımı hissediyordum.
Kendimden emin bir şekilde gülümseyerek indim aşağıya,lobide olan bizimkiler beni görüyor bende az da olsa onları görebiliyordum.James'in yüzü gülüyor diğerleri ise meraklı bir şekilde bana bakıyorlardı.
Şarkı çalmaya başlamış ortam kalabalıklaşmıştı.Bara girip gözüme kestirdiğim kokteyliyi hızlı bir şekilde içtim.Boğazım biraz yanmıştı ve sarhoş olmaya başlayabilirdim.Şu siktiğimin oyununa ne gerek vardı? Normal insanlar gibi oturabilirdik.
Ama daha çok boka batıyorduk.Burası gerçek dünyaydı ve bende yenilmekten,kaybetmekten nefret eden birisiydim.Hırslıydım..
Bir bardak güzel kokan,ama içimi acı olan içeceği içtikten sonra kendime hedef kestirdim.Bu idda sıradandı,çoğu filmde yaşanmış ve hüsranla sonlanan sıradanlıktı.
Ve.. Hayatımda sıradanlığa izin veremezdim.Benim kurallarım böyle işlemiyordu.Çünkü ortamı kendim ayarlamaya çalışıyordum.
Son bir kez bakışlarımı lobiye çevirdiğimde 'sadece' beni izliyorlardı.
Kanımın donduğunu hissetmiştim.
Ve ben kenarda duran yaklaşık 23-24 yaşlarındaki çocuğa doğru adım atmıştım.. Beni gördüğünde kocaman sırıtmıştı.Gözleri mavinin bilmediğim bir tonuydu ve parlıyorlardı.
Mavi gözlü afroditin oğlunun yanına gidip bir bardak bira yudumlarken yanlış anlamaması için konuştum "Arkadaşlarımla bir oyun oynuyorum eğer bir sevgilin yoksa benimle dans eder misin? Yada sadece 'hayır' diyebilirsin"
Kelimeleri çok hızlı kurmama lanet okuyup ela gözlerimi yere çevirdim.Tabikide afroditin oğlu benimle dans etmiyip dalga geçicekti.
Ama o geldi ve beni şaşırttı.
Elini elime koyduğunda bedenim titremeye başlamıştı.
"Bunu yapabilirim sanırsam,küçük kız"
Bakışlarımı ona çevirdiğimde gülüyordu. İç seslerim 'ben küçük değilim sadece boyum kısa anneğğ' diye böğürürken dışım "Şşt sadece gel ve dans et"diyebilmişti.
Ve elimi 'tekrardan' tutup beni dansa kaldırdı.Dans ederken sadece gözlerine bakabilmiştim.
Çünkü afroditin oğlu olmalıydı!
Boyumun kısalığından dolayı bir kaç saniye sonra göğsüne kafamı gömmüş duruyordum.O ise bana sarılmıştı. Bir yabancıya güven hissetmiştim.
Bir yabancıyla dans ediyordum ve nedense bu normal geliyordu.
Şarkı bittiğinde afrodtin oğlunun yanağına 'biz sadece arkadaşız o yee' öpücüğü kondurdum. O ise numaramı istiyip beni şaşırtmıştı.Telefonunu eline alıp numaramı yazıp gülümsedim.O da yanağıma öpücük kondurmuştu.
Vücudum nedensizce normaldi.Ve lobiye yürüdüm.Gülüyordum,başıma bir şey gelmeden iddamı yerine getirmiştim.Yada ben başıma bir şey gelmeyeceğini sanmıştım.
Lobiye çıktığımda herkes beni tebrik etmiş,jamesde 'piç piç' gülmüştü.
İdda okuma sırası bana geldiğinde intikam alma sırasıda bana gelmiş demekti.Bir kaç dakika düşündüm ve en sevdiğim dizilerden birisi olan 'skins'deki bir şey istedim james'den.
"Sana idda ediyorum ki Bay McVey iki gün boyunca tüm sorularıma 'evet' ile cevap veremezsin!"
Gözlerini kırpıştırıp bana döndü 'skins ha iyi seçim ve iddanı kabul ediyorum'
Masadakilerden bir kaç mırıltı gelmişti.Ve evet 2 gün boyunca james tüm sorularıma evet diyecekti. Oyun gecenin geç saatlerine kadar döndü,sadece miğdem bir kaç kere bulanmış başka bir şey hissetmemiştim.
Jelibonlu pasta geldiğinde bu gecenin unutulmaz olacağını konuşuyorduk.
James'in iddası devam ediyordu ve benim uykum gelmişti.Yanımda oturan tris'in omzuna başımı koyup 'uykum' olduğunı belirttim.Otelde kaldıklarını ve bizede oda ayırdıklarını söylediklerinde mekandan kalkmıştık.Efsane gecede sonlanmıştı yada daha yeni mi başlıyordu?
Kapıda duran afroditin oğlunu görmemle sırıtmam tüm yüzüme yayılmıştı.Jamesle sarıldıklarında,james'in bir arkadaşı olduğunu öğrendim,adının josh olduğunu mırıldanmıştı.
Tam james'in yanında dururken mavi gözlerini ikimize çevirdi. Ve sonra tekrardan james'e dönüp ekledi "Dostum!! arkadaşınla çok eğlendik,bu akşam benle takılabilir mi?"
Merakla gözlerimi james'e çevirdim.İlk öne masumca bana bakıp konuştu "Biliyorsun hayır demek yoktu"
"Evet josh gelebilir"
Afroditin oğlunun attığı bakış şuan beni korkutuyordu ve arabasına doğru yol alıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Life (Düzenleniyor!)
Fanfiction'Bu bir yarışma değil bir yükseliş' Herşeyi başlatan bu kelimelerdi.Doğruları,yanlışları,yalanları,aldatmacaları.. Dünyaca ünlü bir grubun düzenlediği bir yükselişti,bu oyun.. Şansını denemek isteyen iki hayranın hikayesiydi.. Hepsinin yüzündeki koc...