3-What A Surprise

288 47 2
                                    

"Onun adı...Harry." Diye mırıldanmıştım hafif duraksayarak bunun ne büyük bir delilik olduğunu umursamadan.Bu ismin hayatımı değiştireceğini bilmesem bile...

"Harry mi?Harry...ne?" Diye mırıldanmışlardı hepsi kafalarını iki yana sallayarak soyadını merak ettiklerini göstermişlerdi.Kızlara bakmadan hala kafamı siyahlar içerisindeki cezbedici çocuğun hizasında tutuyordum.Evet,cezbediciydi.Ama bu onun hakkındaki hiçbir düşüncemi değiştirmeyecekti.Yine de şu an içerisinde bulunduğum durumda bana yardım edecekti.Bu pislik çukurundan bir an önce çıkmam gerekiyordu.

"Hey Harold!Buraya!" Diye bağırmıştım otomatik olarak parmak uçlarımda yükselip Harry'nin beni görmesi için gülümseyerek el sallamaya başlamıştım.Tanrım...kötü şeyler olacaktı.Beni hatırlamayacak bile olabilirdi.Çok salaktım.Kafası bizim yöne çevrildiği gibi kimin olduğunu görmek istercesine gözlüklerini gözünden çıkarıp tişörtünün yakasına asmıştı.Ah tanrım!Bu çok,çok,çok kötü bir durumdu...Ona çaresiz gözlerle bakmaya karar vermiş ve bir şekilde beni anlamasını ummuştum.Bunu nasıl başaracaksa seni aptal Sky(!)Ama Harry beni çok şaşırtacak bir şekilde bizi,daha çok beni,gördüğü gibi gamzelerini ortaya çıkaracak şekilde gülümsemiş bize doğru yürümeye başlamıştı.Kylie "Erkek arkadaşın...Harry...Styles mı?!Aman tanrım!" Tiz sesiyle kulaklarımı çınlatması bile dikkatimi çekmemişti o sırada.Harry bana öyle bir yaklaşıyordu ki,yüzündeki o muzip sırıtış ve bilmiş ifadesiyle...Yanımıza vardığı gibi "Merhaba Skylar." Diye mırıldanmıştı çatallı erkeksi sesiyle kızların çileden çıkmasını sağlayacak şekilde.Aynı zamanda başıyla onlara da selam vermişti.Derin bir nefes alarak kolumu Harry'nin beline dolamaya karar vermiş ve kendimi ona yaklaştırdığım gibi "Şey...evet.Erkek arkadaşımla tanışın kızlar." Diye mırıldanmıştım Harry'e bakmamaya çalışarak.Şu an...yerin dibine o kadar batmak istiyordum ki.Neden onun yardımına muhtaç kalmıştım?Nasıl?..Bu kadar mı düşmüştüm?..Göz ucuyla Harry'nin gülüşünün hafifçe şok ifadesine dönüştüğünü görmüş ancak hemen o anda ona attığım acınası bakışlarla tekrar gülümsemeye başlamıştı."Merhaba kızlar,Sky sizden çok bahsetmişti." Diye mırıldanmıştı kolunu omzuma doladığı gibi ikimiz de gülümsemiştik onlara.En azından ben gülümsemeye çalışmıştım.Harry ise...doğuştan aktör gibiydi.Gerçekten bu işi,ciddiye almıştı sanırım.Yani yüzüme gülmeyecek miydi?..Ya da beni ifşa falan etmeyecek miydi?..Kızların üçünün de ağızları bir karış açık kalırken nasıl ortadan toz olabileceğimi düşünüyordum.Tam bu sırada da Harry düşüncelerimi okumuş gibi "Aslına bakarsanız bizim bir yere yetişmemiz gerekiyordu.Hadi Sky.." Diye mırıldanmıştı ellerimizi birbirine kenetlediği gibi gözlerini bana dikerek tatlı tatlı gülümsemişti.Ben ise öylece...sadece öylece ona bakakalmıştım.Kızlar 'tabii,gidin,eğlenin...' Tarzı yorumları sessizce gülerek yapmışlar ve onlara el sallamamla Jennifer kulağıma yaklaşıp "Seni şanslı kız..." Diye fısıldamış ve kendi kendinde kıkırdamıştı.Kızların da onunla kıkırdamasına neden olarak...Gözlerimi devirerek onlardan çektiğim gibi Harry'nin sıkıca kenetlediği ellerimize bakmıştım.Vay canına...beklediğimden çok daha olaysız gerçekleşmişti.Coffee Beans'den dışarı çıktığımız gibi biraz daha ileriye insanların seyrekleştiği bir tarafa hızla yürümüş ve elimi Harry'den çektiğim gibi "Bak,bu çok saçma bir şeydi.Bir anda içeri girdin ve ben de tanrım,aptalcaydı ama o lanet yalanımda seni de kullandım,özür dilerim...Hayır aslına bakarsan dilemiyorum.Orada neden direk yüzüme gülmedin?" Diye mırıldanmıştım daha çok kendimle konuştuğum gibi kaşlarımı çatarak en sonunda Harry'e bakmıştım.Harry'nin dudaklarından ufak bir gülüş kaçtığı gibi "O kızların önünde neden seni rezil edeydim ki?.." Diye mırıldanmıştı.

"Şey...çünkü beni tanımıyorsun?" Diye mırıldanmıştım daha çok soru sorarcasına.Sarı saçlarım hafif esen yaz rüzgarı sayesinde yüzüme yapışıyor ve beni gerçekten sinirlendiriyordu...

Eternal Flame(H.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin