6-Trouble

188 25 5
                                    

Herkeseee yine merhabaaa!Gördüğünüz üzere bölümler çok uzun 10. Bölüme kadar böyle devam ettireceğimi söyledim,bu yüzden okuduğunuz bölümleri vote'larsanız o kadar sevinirim ki lütfenlütfenlütfenlütfenlütfen vote'layın gerçekten çok emek veriyorum yazarken.Her neyse bu konuyu kapatıp tekrar size iyi okumalar demek istiyorum bu nedenle herkese iyii okumalaaaarr! :D :):):) :*

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Dudaklarım ben daha ne olduğunu anlamadan sıcacık dolgun dudaklarına karşılık vermeye başlamıştı.Kafam patlayacaktı...Beynimden milyonlarca düşünce geçiyordu.Neden onu öpüyordum?..O neden beni öpüyordu?..Daha önemlisi neden bu hoşuma gidiyordu?..

Her şeyi yavaş yavaş doğru düzgün algılayabildiğim gibi Harry'den hızla geri çekilmiş ve irice açılmış buz mavisi gözlerimle ona bakmıştım.Yattığımız yatakta doğrulduğum gibi kafamı iki yana sallayarak yutkunmuştum.

"Yapamam,hayır..." Diye sayıklamaya başlamıştım ayağa kalkarken.

"Sky,üzgünüm ben bir an,kendime hakim olamadım...Lütfen,gitme." Diye mırıldanmıştı Harry çaresizlik içerisinde hemen peşimden ayağa fırlamış ve gitmemem için beni kolumdan yakalamıştı.Bedenim ona çevrilip ruhuma işleyen yemyeşil gözleriyle karşılaştığım gibi bir an kapana kısıldığımı zannetmiştim.Beni kıstırıyordu,kaçamıyordum.Ama kaçmam gerektiğini biliyordum.

"Harry,yapamam...Ben,neden beni öptün tanrı aşkına!Her şeyi çok...karmaşık bir hale getirdin." Diye mırıldanmıştım kaşlarımı çatarak.

"Yaptığım şey için pişman değilim Sky.Seni öptüm çünkü istedim." Diye mırıldanmıştı bu sefer o da ciddileşmiş gibiydi.

"Hayır,Harry.Peşimi bırak.İşler karışmadan bırak..."

"Az önce bana hayat hikayeni anlattın Sky.Çok az bir zaman olsa da bana güvendiğini biliyorum...Bunların hiçbirini arkanda bırakamayacağından da eminim.Bunları bile bile peşini bırakmamı mı söylüyorsun?" Sözleri doğruydu.Ne yazık ki...Yani tanrım,iki senenin üstüne ilk kez birine anlatmıştım her şeyi doğru düzgün...O kişi de beni gerçek anlamda dinlemiş ve anlamıştı.Bedenimi kolları arasına alıp çevremdeki karanlığa duvar örmüştü,dudaklarıyla dünyayı unutmamı sağlamış sıcaklığıyla bir süredir atmayan ölü kalbimin ritmini geri getirmişti.Bunların hepsinin 'bir şey' olduğunu biliyordum.Ama 'o şey' tahmin ettiğim gibi çıkmayabilirdi.Son defaki gibi olabilirdi...Hem en çok bizi kırmaya gücü olanlar en fazla güvendiğimiz insanlar değil miydi?Fakat o sanki...bir anda yeryüzünde karşıma çıkmış beni kurtarmaya gelen bir melekti.Belki de cenetten düşmüştü.Ama gerçekten,geri dönüşümün olmadığı yolda ilerlerken bir anda bana ışığı yansıtmıştı.Ama acıyı yaşamış bir insan tekrar eskisi gibi olabilir miydi ki?..Yine de onu tamamen hayatımdan uzaklaştırmak gibi bir saçmalığı yapamazdım.Tam bir umut yakalamışken onu elimden kaçıramazdım.

"Seni öptüğümü biliyorum ama bu hiçbir şey ifade etmiyordu.En ufak bir şey bile.Bu yüzden sadece arkadaşız kıvırcık tamam mı?Sana tüm hayatımı anlattıktan sonra çekip gitmene izin veremem." Diye mırıldanmıştım direk doğruyu söylemeye karar vererek.Öpücükten zevk aldığım ayrıntısını kendi içimde saklamayı seçmiştim.Onunla 'sadece arkadaş' olma yoluna girerken böyle bir şeyi söylemeyi aklımdan bile geçiremezdim zaten.Harry sözlerimle bir an ne diyeceğini düşünür gibi olmuştu.İkilemde kalmış gibi bir ifadesi vardı.

"Hayatından çekip gitmeyi planlamıyordum zaten,'arkadaşım'." Diye mırıldanmıştı sözcüğüne vurgu yaparak.Yatağın köşesine oturup derin bir nefes alığım gibi omuzlarımın dikliğini indirmiş "İma yapma Harry.Hayatından çıkıp yüzüne bağırmadığıma dua ediyor olmalıydın." Diye mırıldanmıştım.

Eternal Flame(H.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin