Fantastik Kedi Kyungsoo

5 - Gerçek Aşk Uğruna Gözyaşı Döktüğündür

🐈🐈🐈

Jongin sabah uyandığında onu yeniden siyah kedi halinde görmeyi beklemiyordu. Bu yüzden bir hayli şaşırdı. Dürüst olmak gerekirse biraz tırsmıştı da.

Daha da kötüsü Kyungsoo'nun sıradan bir kedi değil de bir insan olduğunu öğrendikten sonra ona nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

Onu şaşırtan bir diğer olay ise sabah erkenden kalkıp gitmek için hazırlanan ChanBaek ikilisi oldu.

İkisi de içkiye dayanıklı bünyelerine ve zehir gibi hafızalarına rağmen dün gece yaşananları hatırlamıyor - hatta dün gece yaşanmamış - gibi davranıyordu.

Komik olansa şişe çevirmece oynarken sarhoş bile olmamalarıydı.

Tabi Jongin onları anlıyordu. Neden böyle davrandıklarını yani.

İkisinin de hakkında konuşmak istemediği sırları vardı, konuşmaya başladıkları takdirde iplikler birer birer pazara dökülecek ve muhtemelen bu pek de iyi sonlanmayacaktı. Kaldı ki ikisi de çıkmaya niyetlendikleri balayını öncesinde tartışarak mahvetmek istemiyordu.

"Her şey için çok teşekkürler Jongin." dedi Baekhyun giderken. "Sevgilin uyuyor olmalı, rahatsız etme lütfen. Veda edemeden çıktığımız için kusura bakmasın. Uyandırarak rahatsız etmek istemediğimizi söylersin olur mu?"

Jongin Kyungsoo'nun uyumadığını bunun yerine kediye dönüştüğünü söylemedi. Sadece Baekhyun veda etmekte ısrar etmediği için içten içe şükrediyordu.

Sonra hiçbir şey olmamış gibi güle oynaya çıkıp gittiler.

Jongin'in vicdanı bir aile faciası yaşanmadığı için biraz olsun hafiflemişti.

Şimdi asıl problem agresif kedisi - ya da insanı - ile ne yapacağı idi.

Odaya döndüğünde onu yorganının altına iyice sokulmuş buldu.

"Çıkabilirsin artık, gittiler." diye müşfikçe duyurdu.

Kyungsoo yataktan çıkmak yerine kıstığı boncuk gözleri ile ters ters yüzüne bakınca neyi yanlış yaptığını sorguladı.

"Bir sorun mu var? Yanlış bir şey mi yaptım?"diye kendinden şüphe ederek sordu.

Kyungsoo bıkkınlıkla göz devirerek yataktan atladı ve patileri üzerinde ağır ağır ilerleyerek salona geçti.

Salondaki minderine kurulmuş tatlı tatlı geriniyordu ki Jongin onun arkasından salona geldi.

"Imm, şey... Günaydın."

Cevap gelmeyince Jongin bir kedi ile konuştuğu için kendini delirmiş gibi hissetti bir an. Bu acayip tuhaftı. Öyle ki tüm o olanların bir rüya olduğunu falan sanacaktı.

"Aç mısın? Benimki de soru. Açsındır tabi. Ne istersin? Kahvaltı için yani."

Kyungsoo onu duymazdan gelmeye devam etti.

İşin aslı açlıktan midesi kazınıyordu ama dün geceki rezilliğinden sonra Jongin ile yüzleşecek cesareti yoktu. Ne bir insan ne bir hayvan olarak.

Üstelik nasıl dönüşeceğini de hala bilmiyordu.

"Pekala. Ben bir şeyler hazırlayayım madem. Bitince sen de gelirsin. Şey... İnsana dönüşebilirsen çok iyi olur. Böyle iken seninle konuşmak tuhaf geliyor. Olur değil mi?"

Kyungsoo onu ısrarla duymazdan gelmeye devam ederek tek bacağını havaya kaldırıp toplarını yalamaya başladı.

Onun bir insan olduğunu bilmeden önce bu manzara çok sıradan hatta biraz sevimli bile olabilirdi.