Fantastik Kedi Kyungsoo

7 - Şşşt Fıstık Çıkı Çık Ah!

🐈🐈🐈

Jongin sabah uyandığında terden sırılsıklamdı. Saçları alnına yapışmış, tişörtü sucuk gibi olmuştu ve kucağında bir ateş topu var gibi cayır cayır yanıyordu.

Neler olduğunu anlamak için yanına döndüğünde ise ateşin gerçek kaynağını buldu. Alev topu Kyungsoo'nun kendisiydi.

Kedicik havale geçirmekten beter titriyor ve ısındıkça ısınıyorduu. Belli belirsiz bir şeyler de mırıldanıyor oluşu genç yazarı iyice korkuttu. Lanet olsun ki ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

"Kyungsoo? Kyungsoo iyi misin? Neler oluyor bir şeyler söyle lütfen!"

"Ahh... Ahhhh...."

Kyungsoo acıyla inledi. Kızışmaya başlamıştı ve canı yanıyordu. Muhtemelen Jongin'in yanında uyumak hormonlarını tetiklemişti. Gerçi Minseok onu uyarmıştı.

Jongin çaresizce etrafına bakındı. Neler olduğunu bilse belki neler yapabileceğini de bilirdi ama Kyungsoo konuşamıyordu, o da yanlış bir müdahalede bulunmak istemiyordu.

Kyungsoo güç bela dudaklarını aralamayı başardığında "Koli..." dedi inlemeleri arasında. "Kolinin içindekilerden getir bana. Çabuk!"

Jongin koşarak uzaklaştıktan sonra koliyi kaptığı gibi odaya getirdi. Nihayet içinde neler var görecekti ama bu şu an umurunda bile değildi. Kedisi için endişe ediyordu daha çok.

Elleri titreye titreye paketi açtı ve gördüğü manzara karşısında bir an dondu kaldı.

Lanet olsun!
Bunlar...
Bunlar seks oyuncaklarıydı!

"ihtiyacın olan şeyin bunlar olduğundan emin misin?" dedi şüpheyle. Aynı zamanda tedirgindi de.

"Lütfen dışarı çık." diye bağırdı Kyungsoo. Konuşabilmek için büyük bir çaba harcadığı ortadaydı.

"Onları bana ver ve çık. Beni yalnız bırak! Lütfen!"

"Ta-tamam. Gidiyorum merak etme."

Jongin oyuncakları Kyungsoo'nun eline tutuşturduktan sonra hızla odayı terk etti ama içi içini yediğinden kapıdan uzaklaşamadı.

Kyungsoo titreyen ellerine rağmen külotunu çıkarmayı başardı. Penisi kızgın bir demir gibiydi ve bu durum canını fena halde yakıyordu. Jongin'in tişörtünü de yukarı doğru hafifçe sıyırıp karnını ve göğsünün bir kısmını açtı.

Eline aldığı pembe oyuncağı içine sokmaya çalıştı bir süre ama kum kadar kuru olduğundan bu canını daha çok yaktı. Üstelik uğraşırken dildo elinden yere düşmüştü. Almak için eğilmeye çalıştı. Bedenini hareket ettirdikçe kaslarına kramp giriyordu. Bu yüzden sonunda vazgeçti.

Durumu gittikçe daha kötü oluyordu. Avuçları çarşafı sıkıca kavrarken acıyla inledi. Sesi her geçen saniye yükseliyor ve kapıdan onu dinleyen Jongin'i korkutuyordu.

Elinin tekini erkekliğine sarıp diğeri ile göğüs ucunu kavradı ve aynı anda ikisini de sıkmaya başladı. Bırak rahatlatmayı, bu yaptıkları yalnızca acısını katlıyordu.

Beceremeyeceğini anlayınca hüngür hüngür ağlamaya başladı. Lanet olsun ki bu şey Minseok'un anlattığından bile kötüydü.

Kapı ağzında - yanlış bir şey yaptığını düşünmesine rağmen - içeriyi dinleyen Jongin duyduğu acı hıçkırıklara daha fazla dayanamayarak odaya daldı.

Kyungsoo belden aşağısı tamamen çıplak olduğu halde ağlıyor ve çarşafların arasında kıvrım kıvrım kıvranıyordu.

Dolgun yanakları ıslak ve kızarıktı. Bol beyaz tişörtün açıkta bıraktığı beyaz ten kısımları yuvarlak ve küçük bir çift kahverengi meme ucu ile süslenmişti.