Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1 hafta sonra
Bayan R...'nin gözlerini üstümde hissetmeme rağmen gözlerimi yerden çekmedim. Kafamı kaldırıp konuşmamı istediğini biliyordum ama tek yapabildiğim gözlerimi yerde tutmaktı. Çünkü eğer konuşursam ona Jimin'i anlatmam gerektiğini biliyordum ve bunu oldukça utandırıyordu. Daha önce hiç birisi için bu kadar çabalamamıştım ve bunu sadece tek bir şeye yorabiliyordum ve bu kesinlikle yüzleşemediğim bir gerçekti.
Bayan R... her zamanki sakin sesi odadaki sessizliği bozdu. "Jungkook neden bu kadar sessizsin?" cevap vermem için duraksamasına rağmen yine sessiz kaldığımı görünce konuşmasına devam etti.
"Bir sorun mu var? Babanla mı tar-"
"Biriyle tanıştım."
Hızlıca söylediğim kelimeler ile kafamı yavaşça kaldırarak gözlerimi Bayan R...'nin gözlerine diktim. Endişeyle kırışmış yüz hatları yavaşça yumuşadı ve yüzünü içten bir gülümseme kapladı. Konuşmamı beklediğini görünce cesaretimi toplayarak devam ettim.
"Aslında çok tanışmış sayılmayız. Daha çok ben onu tanıdım. Geçen hafta buradan çıktıktan sonra gittiğim kafede gördüm onu. Orada çalışıyordu. sizin söylediklerinizden sonra kafam çok karışmıştı, doğru düzgün düşünemiyordum bile. Bir çay sipariş edip cam kenarında yağmurun altında kaçışan insanları izlerken o getirdi çayımı. Onu ilk böyle gördüm. İlk başta dikkatimi çok fazla çekmedi. Kibar, güler yüzlü bir garsondu sadece. Onu ikinci görüşüm ise yine o gün oldu. Kafeden çıktıktan sonra markete gidip bir şeyler aldım. Oradan çıkıp biraz yürüdüğümde ise onu gördüm. O... O Gerçekten çok güzeldi. Betimlemeler gerek yok. O çok güzeldi. Yere çökmüş o soğuğa ve yağmura rağmen yavru kediyi ısıtmaya çalışıyordu. Üşümesine rağmen yüzündeki gülümseme eksik olmuyordu. Yüzündeki gülümseme kafedekinden çok farklıydı. Ben... Ben o zaman onu çok merak ettim Bayan R... ! "
Heyecanla yerimde doğrularak koltukta biraz öne doğru kayarak konuşmaya devam ettim.
"Ben o zaman onu tanımak istedim. Çünkü gülümsemesinde yıllarca göremediğim maviyi gördüm Bayan R... . O güzel adamın gülümsemesi maviydi. Yıllar sonra ilk defa bir renkle karşılaştım. "
Konuşmama ara vererek tepkisini merak ettiğim için Bayan R...'nin yüzüne baktım ama o ifadesiz bir suratla defterine bir şeyler yazıyordu. Gözlerine bakmaya çalıştım fakat gözlerini bana çevirmedi. Ben de konuşmaya devam ettim ama sesim eskisi kadar heyecanlı değildi.
"Orada o gidene kadar dikilip onu izledim. Eve gittiğim de ise titriyordum. Bir battaniyeye sarılıp düşündüm. Ertesi gün kafeye tekrar gittim. Onu görmek için." Derin bir nefes aldım. Bunu artık itiraf etme zamanıydı. Bayan R... bana bakmaya başladığında kararlı bir şekilde konuşmaya başladım. "Evet, her ne kadar kendime itiraf ilk başta itiraf edemesem de; o gün kafeye onu görmek için gittim ve bu sadece adına karşı duyduğum merak yüzünden değildi. Ona duyduğum ilgi yüzündendi. Ondan hoşlanıyor muyum bilmiyorum ama onu bilmek istediğimden eminim. O gün ismini öğrendim. Galiba hastaydı ben de ona eve gitmesinde yardımcı olduğumda ona adını sordum. Ertesi gün okula gitmem gerekiyordu o yüzden kafeye geç gittim. Gelmedi. Ertesi gün tekrar okuldan sonra kafeye gittim. Bu sefer oradaydı. Nasıl olduğunu sordum. Yüzündeki gülümseme sahiciydi. O gün yaşını öğrendim. Ertesi gün tekrar gittim. O gün en sevdiği kitabı öğrendim. Bir hafta boyunca her gün o kafeye gittim. Bir hafta boyunca başka renklerle de tanıştım. Kahkahasının rengi olan; mor, ellerinin rengi olan; pembe. Bayan R... Ben renklerin güzelliğini onda fark ettim. O, zayıf bedenli, minyon adam gökkuşağı ile örtülü bir bedende yaşıyordu. Ruhunun güzelliğini bu kadar bedeninde yaşatabilen birini daha önce görmemiştim."
Bayan R... her kelimemi dikkatle dinliyor, bazı yerlerde defterine bir şeyler yazıyordu. Konuşmayı bitirince hafifçe kafasını salladı. Kalemini ve defterini bırakıp dirseklerini masaya yasladı. Yüzünü de ellerine koyduktan sonra bana üç yıldır onda gördüğüm en samimi gülümsemeyle bakmaya başladı. Konuşmadan bana bakıyordu. Gözlerinden geçen soruyu anlayabiliyordum.