11.BÖLÜM - MANGAL GECESİ

7.3K 723 120
                                    

UPUZUNNNNN... KOMİK DEĞİL AMA EĞLENCELİ BİR BÖLÜM SİZLERLE =)

Kapı çaldığında Şule gülümsedi, “Bizimkiler gelmiştir,” dedi.
Fatma koşarak açtı kapıyı. “Hoşgeldiniz,” derken içten gülümsüyordu.
Önde Alara ve Sera vardı. “Hoşbulduk,” dedi Alara da. Sera da aynı şekilde cevaplayıp, içeri geçtiler.

Çetin de Önem annesi ile konuşmuş, telefonu cebine atıp kapıya çıkmıştı. “Selam,” dedi hepsine birden.
Sarp ile Alex de içeri geçince, Çetin hepsini tanıştırdı.
“Alex, Sera, Alara ve Sarp,” dedi annesine bakarak.

Sultan hanım hepsi ile el sıkıştı. “Hoşgeldiniz. Bende Sultan.”
Alex gülümsedi, “Aa Çit annesi. Memnun oldu ben.”
“Bence çok fazla konuşma sen,” dedi Çetin homurdanarak.
Alex kaşlarını çattı, “Niye konuşmuyor ben Çit. Sıkılır ben, patlar.”
“Patla da kurtulalım Allah aşkına,” dedi Sarp gülerek. “Bütün yol susmadı.”

Diğerleri de kendilerini tanıtıp, yanlarında getirdikleri hem ufak hediyeleri hem de tatlıyı verip, hep birlikte avludaki masaya geçtiler.
“Sizde mi dansçısınız?” diye sordu Muhsin bey.

“Evet, ama aslında ben çok farklı bir bölümdeydim ama sonra dansı daha çok sevdim ve onlara katıldım,” dedi Sarp Çetin ile Şule’yi göstererek. “Okulda Tuna hocaları vardı. Eşi ile birlikte okuldan ayrılıp bir dans kulübü kurdular. Bizde katıldık onlara. Birlikte kurduk gibi oldu. Sonra da dans kukübünde Alex ve Sera ile tanıştık. Bu sene Alara da bize katıldı,” derken kıza aşkla baktı.

“Güzelmiş. Ama hala ben bu dans olayını anlamadım,” dedi Mustafa gülerek.
Şule de güldü, telefonunu çıkardı. “Dur bak bir kaç videomuz var,” açıp, telefonu uzattı. “Bu bir kaç gün önce Kemer’de çıktığımız bir otelde. Doksanlar popu yaptık. Çok muhteşemdi.”

Mustafa telefonu aldığında, Ayşe ile Fatma da geldiler abilerinin yanına.
“Vay... Bunlar siz misiniz?” dedi Ayşe inanamayarak.
“Evet, o havada uçan da benim,” dedi Alara kendi ile dalga geçip, “Beni atan da sevgili sevgilim Sarp.”
Hepsi gülüştüler.

Sonra Muhsin bey mangalı yakarken Alex yanına gitti. “Aaa Çit bize hep yakar bundan,” arkasına baktı, “Değil mi Çit! Ateş sen iş dost!”
Çetin Alara ile konuşan Sarp’a döndü, “Lan Sap, git şu Alex’in yanında dur. Adamın yanında ateş falan diyor. Şimdi saçma sapan cümleler kurmasın bana.”

Muhsin bey de onunla konuşuyordu. “Bende bir ara Almanya’da çalıştım. Almancam fena değildir.”
Sarp gelip, Alex’e sarıldı. “Benim de Almancam iyiydi bir ara. Ama unuttum. Şimdi Muhabbet’in ‘Sie Liegt In Meinen Armen’ şarkısından ibaret,” dedi gülerek. “Ama Alex yedi dil biliyor.”

“Maşallah sana.”
Alex dehşetle açtı gözlerini, “Yok maşallah ben. Babası pipi kesmeden verdi bana-” Sarp Alex’in ağzını kapatıp, sırıttı.
“Tabi Türkçe’si hala eksik azıcık. Bir de malum bizim dil azıcık elastik. Nereye çeksen oraya gider.”

Adam kahkaha attı, “Haklısın.”
Alex Çetin’in adının Gökhan olacağını öğrendiğinde şaşırmıştı. “Ee şimdi biz sana diyor, Çit. Artık diyeceğiz Göd?” herkes duyduğu ile kahkaha atınca, Çetin yüzünü ovaladı.

“Lan keşke hiç öğretmeseydik buna Türkçeyi. İngilizce yeterdi buna,” diye homurdandı. Sonra tekrar Alex’e döndü, “Yok Alex kardeş, sen bana yine Çet de. Adım değişmedi.”

Yemekler pişmiş, rakılar doldurulmuştu. Muhsin bey karısının mutluluğunu sürekli fotoğraflarla ölümsüzleştiriyordu.
“Mustafa harika saz çalar biliyor musun?” dedi Muhsin bey oğlundan ayırmadığı gence bakarken.

BENİMLE DANS ET - ATEŞ SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin