18.BÖLÜM - FELEKTEN BİR GECE

6K 667 94
                                    


“Ben hep o özel anı bekledim ve bu gece ilk olacak, ilk kez seninle olacağım Sevgilim.”
Mustafa yutkundu, “Alisia seni çok seviyorum ve şuan seni deli gibi istiyorum. Ama...”

“Ama yok Mistik. Lütfen...” dedi kız onun yanağını okşarken.
Mustafa gözünü kapadı bir kaç saniyeliğine “Alisia, bebeğim...” deyip, öptü kızı, “Özel olmalı. Çok ama çok özel.”
“Özel zaten. Sen özel, ben özel, bu gece özel, aşığım ben sana.”

Adam kızı kollarına aldı. “Ben de sana aşığım. Çok ama çok seviyorum seni. Zamanında yaptığım hatalardan nefret ediyorum.”
Kız da sarıldı adama, “Bende seni seviyorum.”

Adam gülümsedi, “Türkçe konuş. Türkçe konuşmana bayılıyorum.”
Alisia da gülümsedi, “Ben seni istiyor...” adamın tişörtünü çıkardı. Birlikte yerdeki yatağa uzandılar.

“Seni seviyorum Alisia. Ömrümün sonuna kadar seni seveceğim ve seni asla ama asla bırakmayacağım.” Dudaklarını ele geçirdiği an ikisi için de unutulmaz bir gece başlamıştı.

Mustafa ilk boş istekten çok o aşkı tamamlayan hissi tutkuyu tüm bedeninde hissediyordu. Bu kız onu yolundan çıkarmamıştı, dünyayı sildirmişti.
Şimdi de ikisinin tüm dünyaları birleşmişti.
“Artık bensiz olmaz Alisia. Artık sensiz olmaz.”

***

“Yorucu bir gün olacak,” dedi Alara sevgilisine bakarak.
“Kesinlikle.” Elindeki sopa ile çalılıklara vurup, yürüyordu.
“Sarp senin canını sıkan bir şey mi var? Gece de uyumadın.”

Sarp yürürken kızın elini tuttu, “Yarışma Alara... Hepimizin umudu ona bağlı. O kadar insanı topladık. Kazanamazsak-”
“Şişş. Orada olmak bile muhteşem olacak Sarp. Hem baksana kocaman bir aile olduk. Her şeyin üstesinden gelebiliriz artık.”

Sarp da gülümsedi, “Sanırım haklısın.”
Biraz daha yürüdüklerinde Sarp gördüğü manzara ile duraksadı. “Yok artık!” dedi gülmeye başlayarak ve Alara’yı geriye çekip saklandı.
“Ne oldu?” dedi kız anlamadan.

“Baksana şu çalılıkların arkasına."
Alara o tarafa baktığında Alisia ile Mustafa'nın sarmaş dolaş uyuduklarını gördü. Üstelik çıplaklardı. “Aaa... Valla atmış çocuğu yatağa görüyor musun? Tüü...” kıkırdadı.

“Harbi Mustafa’nın Suçu Ne olmuş ama. Baksana.” Sonra geriye doğru yürümeye başladılar, “Özel an katili olmayalım.”
“Haklısın. Ay Alex duymasa bari.”

Sarp kahkaha attı, “Valla o kaç yıl uğraştı, kız kardeşi onun yapamadığını bir kaç ayda yaptı. Helal kıza.”

***

“Muhsin bunlar ne?” dedi kadın uçak biletlerine bakarak.
Muhsin güldü, “Çetin’in ailesi yollamış. Los Angeles için. İstanbul’dan kalkacak uçak. Ama bizi bir iki gün önce bekliyorlar. Tanışmak istiyorlarmış.”

Sultan hanım hem ağlıyor hem gülüyordu. “Sanırım oğlum için seviniyorum. Bu... Yani... saçma. Ama onlar harika insanlar.”
“Böyle olması gerekiyormuş Sultan. Bak iki oğlumuz da hayallerindeki şeyi yapıyorlar.”

“Sanırım haklısın.”
Birbirlerine sarıldılar. “İkisi ile de gurur duymalıyız.”
“Kesinlikle duyuyorum.”

***

Bütün haftalar nefes almadan çalışmanın sonucunda akşam hem yarışmaya gitmeyi kutlamak için, hem de biraz stres atmak için mangal yakmışlardı.
Clara Mustafa’nın yanına geldi, “Bu ne?” dedi yaptığını işaret ederek.
“Kıyma. Yemedin mi hiç?”

BENİMLE DANS ET - ATEŞ SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin