Hot&Bad | KTH

Gecelik

Özledim sizi ;)

Geçen gün hoşlandığım çocuğa çok saçma bir konu açma şekli ile mesaj attım ve bana görüldü attı yazmak istedim kflflelşgşeşgş

Min Joon ve sarışın kız içeride konuşurken ben Mina'yı aramış kızın dedikodusunu yapıyordum. Mina da kalkıp buraya gelmek istemişti ama izin vermemiştim çünkü ikimiz bir olup kızı dövebilirdik. Ya da sadece Mina döverdi.

Kız Min Joon'u öpse umrumda olmazdı aslında ama Min Joon'u kaybetmem Tae'yi kaybetmem demekti. Mina'ya da bunu söyleyemeyeceğim için sadece sevdiğim çocuğu kaybetme korkusu yaşadığımı söylemiştim.

Bu yakışıklı popüler zeki karizmatik idol Bts'ten V'si Kim Taehyung yüzünden cehenneme gidecektim.

Aslında bir düşünürsek hepimiz onlar yüzünden gitmeyecek miydik?

Telefonu kapatıp servis tabaklarına doldurmak için yaptığım çorbayı da elime alıp güler bir yüzle yanlarına gittim.

"Çok güzel bir ev Min Joon."

"Teşekkür ederim Sarah."

Aralarındaki gayriresmi konuşma samimiyetlerini az çok belli ediyordu. Çok da üzerinde durmadan oturdum.

Kendi kendine kuruntu yapmanın alemi yoktu.

"Biz tanışamadık. Ben Seon Hwa." Deyip elimi Sarah'a uzattım. Geldiğinden beri sadece Min Joon ile konuşmuştu.

Oysaki yemekleri ben yapmıştım!

"Ah üzgünüm. Ben Sarah. Min Joon'un yeni sekreteriyim. Aynı zamanda aynı lisedeydik."

"Ben de sevgilisiyim ve ben de Min Joon ile aynı lisedeydim. Hangi sınıftaydın?"

"Min Joon'un sınıfında. Çok yakın arkadaştık. Bir sevgilisi olduğunu bilmek beni çok mutlu etti. Min Joon pek kızlarla ilgilenmezdi. Ben de nişanlıyım."

Elindeki tek taşı önümüze doğru uzattığında Min Joon kızın elini tutup yüzüğe baktı.

Min Joon'a öldürücü bakışlar atmak istiyordum ama gözlerini Sarah'ın elindeki yüzükten çekmeden onu tebrik ediyordu.

En azından kız nişanlıydı.

Sakince geri yerime oturup çorbamı bitirdim.

Aklımda Taehyung vardı. Gerçekten her şey onu kazanmak ve onu kaybetmek ile alakalıydı.

En ufak bir hatamda Min Joon'u, Min Joon'u kaybedersem Taehyung'u kaybederdim. Ama eğer Min Joon'u kazanırsam da Taehyung'u kaybederdim.

Elimi çabuk tutmam gerekiyordu.

"Sen ne iş yapıyorsun Seon Hwa."

"Okuyorum."

Aldığı cevapla yetinmiş gibi gülümseyerek tekrar yemeğine döndü.

Masada değişik bir gerginlik vardı.

İki kadının birbirinden hoşlanmadığı çok açıktı.

"Bir gün nişanlınla da tanışalım Sarah." Dedi Min Joon gülerek.

"Elbette ama fazlasıyla yoğun. Bana bile vakit ayıramıyor. Siz ne güzel aynı evde yaşıyorsunuz."

Min Joon gülerek elimi tuttu ve dudaklarına götürüp bastırdı.

"Haklısın. Seon Hwa olmadan geçireceğim bir gün bile düşünemiyorum."

İçimden yalancı diye bağırmak geliyordu.