Pişman

12.5K 598 508
                                    


Min Joon'un sesini duyar duymaz hemen koltuktan aşağı yuvarlanıp arkasına saklandım.

"S-Seon Hwa burada mı?"

Min Joon'un sesi mi titremişti yoksa bana mı öyle gelmişti?

"Bir saniye bakayım."

Mina kapıyı aralık bırakıp yanım geldiğinde salaklığına lanet edip "Gitti de gitti ailesinin yanına gitti de." Diye fısıldadım.

"Ah Seon Hwa ailesinin yanına gitmiş yani gitti evet ailesinin yanına gitti yok burada hatta hiç gelmedi veda bile etmedi haber de veremedi hiç konuşmadık."

"Hiç konuşmdıysanız ailesinin yanına gittiğini nereden biliyorsun?"

Min Joon zeki değildi Mina salaktı.

"Konuşmadık derken ailesinin yanına gittiğinden beri konuşmadık demek istedim yoksa bana haber verdi gidiyorum dedi."

"Hani haber vermem-"

"YETER BE! Sana ne ulan kızın ne yaptığından nereye gittiğinden? Çok mu umrunda şerefsiz? Siktir git başka yerde ara. Hatta arama. Git evde ağla. Midesiz orospu çocuğu."

(Neden aklıma Nae Soo'nun Jimin'e erkek fahişe dediği yer geldi sjfnslcmdl)

Mina büyük bir sinirle kapıyı çarptığında saklandığım yerden çıkıp şaşkın gözlerle bağırmaktan kıpkırmızı olmuş Mina'ya baktım.

Bu kız beni bile sikebilirdi.

"Ne diyeceğimi bilemiyorum. Teşekkür ederim."

"Niye teşekkür ediyorsun ki? O piç kurusu beni en yakın arkadaşımdan ayırıyor. Az bile dedim. Ama bir tuhaf gözüküyordu. Sesi falan titredi."

"Farkettim."

"Önemli bir şey mi diyecekti acaba? Keşke bir gelip konuşsaydınız."

Omuz silktim. Konuşmak istediğim pek de söylenemezdi. Aklımda sadece Taehyung vardı aman Taehgyung mu dedim ailem vardı işte. Onlara geri döneceğimi nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Gitmediğim okulum ile buralarda ne bok yediğimi nasıl açıklayacağımı falan filan işte. Düşünecek çok fazla şeyim vardı.

"Ben senin yerinde olsam ona içimden ne geliyorsa söylerdim."

"İçimden sadece ona küfür etmek geliyorsa?"

"Aşık olduğunu söyle. Sevdiği adam başka kadınlara dokunmasın diye tüm benliğini gururunu ailesini her şeyini feda eden biri olduğunu söyle, sürtük değil. Hayatında ondan başka kimseyle birikte olmadığını da söyle."

Son cümlesi nedense moralimi bozmuştu ama takılmadım.

"Bilmiyorum." Diye mırıldandım. "Küfür etmek daha mantıklı geliyor."

Gülümseyerek yanağımı okşadı.

Hava kararıyordu. Temiz hava alıp kafamı dağıtmak için balkona çıktım.

Belki de Mina haklıydı. Min Joon ile adam akıllı bir konuştuktan sonra dönmeliydim. Onun beni bir sürtük olarak hatırlamasını istemiyordum.

Gerçi artık ne önemi vardı ki?

"Kendini sana bir bok sandıran şey ne?" Diye sordum kendi kendime. Min Joon da aynı şeyi söylemişti.

Telefonumu açıp mesajlara girdim. Min Joon'a yarın eve gelip konuşmak istediğim hakkında bir mesaj yazacaktım. Hem eşyalarımı da toplardım.

Mesaj kutumda Taehyung'un bana en başından beri attığı tüm mesajlar duruyordu. Onu ilk başta sexting meraklısı bir veled sanmıştım çünkü öyle davranıyordu. Fotoğrafını atmasını istediğimde de Bts'ten V'nin fotoğraflarını atıyordu.

Hot&Bad | KTH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin