Multimedia: Özgür
"Good morning sunshine."
Babamın uyandırma teknikleri gerçekten hiç etikili değildi. E ingilizce öğretmeninden başka nasıl bir günaydın alabilirdiniz ki. Zar zor gözlerimi açtım. Akşamdan kalma gibi görünüyordum ama aslında her uyandığımda tipim böyleydi. Birde uykumda konuşurum o daha kötü. Umarım uyurken yanlışlıkla Özgür falan dememişimdir. Gerçi çok az tanıyorum onu ailelerimizin arkadaş olması dışında. Her yıl yemek yerdi ailelerimiz beraber. Düşünürseniz neden onu denizde tanıyamadığımı yıllardır görmedim çünkü. Yurtdışında eğitim görüyordu ve uçak pahalı olduğundan fazla Türkiye'ye gelemiyordu. Küçüklüğünde de tatlı olduğunu düşünmüştüm ama bu kadar yakışıklılık fazlaydı evet.
Aklıma takılan bir diğer şey Berk ve Kaan'ın nerede olduğuydu. Çünkü dün herkes tam takır buradaydı. Neyse sonra ararım diyerek kafamdan uzaklaştırdım onları. Küçük bir ayrıntıyı atladım ne yazık ki. Berk benim eski sevgilim. Ama çoook eskilerden yani. Benim gözümde yıllardır kardeşten farksız. Umarım bende onun gözünde öyleyimdir.
Annem yine sofrayı döktürmüştü. Neler yoktu ki! Bir kuş sütü eksikti. Sabah babam marketten mandalina reçeli almış parkmaklarımı yedim parmaklarımı. Ufak kardeşimse bunlara hiç el sürmeden ekmeğini kemiriyordu. Bir gün o da bunların değerini anlayacak ama ne zaman kim bilir? Kahvaltıdan sonra mayomu giydim ve kızlarla buluşmaya gittim. Sitede iki havuz vardı. Biz küçük ama daha eğlenceli olanına gitcektik. Yıllardır buraya gelince nerede eğlenmeniz gerektiğini biliyodunuz. Sonra cumburlop havuza atladık. Deniz kadar serin olmasa da bizi bu sıcaktan kurtarıyordu. Nefesimi tutup havuzun derinliklerine daldım. Klor yüzünden gözlerimi açamıyorum çok acıyor da. E bende haliyle gözlerim kapalı suyun içinde ilerlerken birine çarptım. Gözümü açamadığım için kendime bir güzel sövüyordum ki bu içimdeki utancı gizleyemiyordu. Hemen yüzeye çıktım.
"Ç-çok özür dilerim. Gerçekten istemeyerek oldu."
"Sanada merhaba İlayda."
Ne? Nasıl? Kime çarptım ben? Adımı nerden biliyor? Bu sorular aklımda dolanırken gözlerimi ovuşturdum. Bir de baktım Özgür karşımda. Yüz ifademi gerçekten tahmin edemezsiniz.
"Adımı nerden öğrendin sen ya?"
Sanırım onun yanındayken cici kız olmaktan çıkıp kaba bir insana dönüşüyordum. Sorsana güzelce ah salak kafam.
"Ailelerimiz tanışıyor ya şapşal. Sen beni hatırlamıyor olabilirsin ama ben senin lülelerinin uçuştuğu zamanları bile hatırlıyorum."
"Gerçekten mi Özgür?"
"Bak sende beni hatırlıyorsun. Bu arada dün için özür dilerim suyu attığım kız sendin sanırım. Bu kadar değiştiğini bilmiyordum. Ben o anda güzel bir kıza su atarım sonra bana sataşır eğlenirim biraz daha yaptığım bir şeydi."
GÜZEL KIZ MI DEDİ O BANAA!!! Sanırım yanaklarım kızarmaya başlamıştı ama hemen kafamı suya soktum. Konuşma cesaretini bulabildim ondan sonra.
"Yerimde kim olursa olsun hoş değildi."
Aferin İlayda mesafeni koru. Gözlerine bakma,BAKMA. İçlerinde kaybolup gitmekten korkuyorsun çünkü. Kuralı hatırla: Erkekler yok.
"Ben denize kaçar." Dedi ve o güzel vücudunun havuzdan çıkarken bana göz banyosu yaptırmasına izin verdi. Ay iyice kafayı yedim. Hem kızlar nereye kaybolmuştu birden. Anlatmak için sabırsızlanıyordum. Birden karşıda göründüler. Yanlarında Berk'le Kaan da vardı. Berk'in bakışları hiç hoşuma gitmemişti. Arya lafa girdi.
"Bunları çektik çıkardık evlerinden hamsterlar gibi oyun oynuyorlardı."
Ahh şu erkekler ve oyunları. Bıkmadılar ama bizi bıktırdılar. Kaan sinirle;
"Of Arya gerçekten oyunumuzun içine sıçtın. İki dakika beklesen ne olurdu." dedi.
Kızın yüzü kıpkırmızı oldu. Tabi biz biliyorduk Arya'nın Kaan'a yıllardır vurgun olup söyleyemediğini. Ardından ben hepsine Özgür'ü anlattım. Berk de durur mu hemen laf atmaya başladı.
"İt mi kopuk mu bilmeden insanlarla ne konuşuyorsun? Hem yıllardır da görmemişsin bence çok takılma o çocuğa."
Bildiğin kıskanç hemde nasıl. Ama bana karışamazdı o da ayrı bir konu.
Daha çok insanın okumasını istiyoruum. Söyleyin paylaşın çok sevinirim. Umarım beğenmişsinizdir :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Güneşi
RomanceSıcak bir günde her şey denizden fırlatılan o su sayesinde başlamıştı. Hayatlarını değiştirebileceğini nereden bileceklerdi?