Bölüm şarkısı bana ilham verdiği için Haluk Levent'ten Hani Benim Olacaktın. :)
Multimedia: Berk
5 yıl önce
"Ahh Berk bırak beni."
"Bırakmıycam işte. Ne yaparsan yap kaçamazsın."
"Oyunun kuralı bu hadi beni yakaladın ama artık bırakma vakti. Ebe olmamı zorlaştırma bari."
"Millet ben İlayda'yı biraz kaçırıyorum." dedi ve elimi yakalayıp hızlıca yanına çekti. Beni götürdüğü yer sahildi sanırım. Yolda diğerlerini bıraktığımız için sinirli olduğumu anlatıp durdum. Ama beni hiç takmıyordu ki. Sarı saçlarını savurup duruyordu. Hah birde bana gülümsüyordu. Gerçekten anlam veremiyordum. İskeleye getirdi beni. Hemde gece. OMG annemler duysa çok sinirlenirlerdi. Amaan kime ne kuralları çiğnemekten daha zevklisi var mı bu dünyada? İskelenin en sonuna ulaştığımızda nefes nefese kalmıştım. Ucuna oturduk ondan bundan konuştuk. Biraz gergin gibiydi. O an anladım ne yapmaya çalıştığını. Herkes bizi yakıştırıyordu zaten. Kaçmanın bir alemi yoktu.
"Berk beni neden buraya getirdin?"
"Imm şey.. Ya ben.. Of gerçekten zormuş."
"Anlamadım canım?"
"Peki ozaman. İlayda seninle tanıştığımdan beri gözüm başka hiçbir kızı görmüyor, gerçekten. Senin sayende bu tatili hep dört gözle bekler oldum. Saçların, gözlerin, her bir hücrenle benim için çok özelsin. Seni hiç kimseyi sevmediğim kadar seviyorum. Benimle çıkar mısın?"
Hop hop hop. Hiç kimseyi sevmediği kadar mı? Neler diyordu bu çocuk böyle. Odunun teki olduğunu düşünmüştüm her zaman. Ama bu söyledikleri tamamen başka bir evrenden olduğunu kanıtlıyordu onun. Gerçekten ilk aşkım olabilir miydi? Kendimi çok hazır hissetmiyordum buna. Devam eder miydi tatilden sonra. Okullarımız yakındı her şey çok güzel olabilirdi. Onun yeşil güzel gözlerine baktım ve içten bir sesle 'Evet' dedim.
Günümüz
Acı bir gerçektir ki Hülya'yla Berk'i basmamın üstünden 5 yıl geçmişti. Unutmaya çalışmak kolaydı büyüyünce hem akıllanıyosunuz düşünmüyorsunuz fazla hemde karşınıza başka başka insanlar çıkıyor. Mesela benim karşıma Özgür'ün çıkması gibi. Pardon pardon unutmuşum en son o Elif'le eğleniyordu değil mi? Yok anacım kader bana gözü benden başkasını görmeyecek bir erkek vermiyor. Hep acı veriyor bu konuda.
Neyse neşelen İlayda neşeli ol. Hep gül canım benim kıskananlar çatlasın hem. İlk aşkının elinden kayışı kötü olsa da aştın sen bunları. Sadece arkadaşın o senin. Ne kadar bakışlarından hoşlanmasan da.
Kaan:
"Oo herkes burada bakıyorum. Kızlar süslenmelerini bitirip gelebilmişler. Kocaman bir alkış onlara."
Hepimiz yüzümüzü ekşittik. Arya hatta küçük bir yumruk attı omzuna. Ah yerim ben onları bir birleşebilseler. Bence biz aralarını yapabiliriz. Aklımda hain planlar kurarken havuza girmeyi teklif etti Sevda. Kimse hayır demedi tabiki. Su çocuklarıyız biz. Her sabah yaptığımız gibi büyük havuzda buluşmuştuk. Bir havuza atlayıp denize giderdik. Rutin gibi bir şeydi bizim için.
"Telefonu şarja takıp geliyorum hemen." dedim. Fişi prize taktıktan sonra kendimi birinin kucağında buldum. Ne oluyordu len? Birde baktım Özgür. Bana ilk günkü gibi ukala ukala sırıtıyor.
"Bırak beni hemen yere."
"İlayda hanım havuza girmek istemiyorlar sanırım. Ama birinin zorlaması lazım çünkü hava çok sıcak. Girmezse erir falan o haliyle uğraşamam ben."
"Karşında duruyorum heralde. Çabuk indir beni yoksa kötü olur."
"Ne yapabilirsin kızım iki katın kadarım zaten."
Bu kadar öküzlük de fazlaydı ama. Tam bağırmaya çalışırken kendimi suyun içinde buldum. Hemde kıyafetlerimle. İki dakika önce telefonumu şarja taktığım için mutlu oldum yoksa beraber yüzerdik havuzda. Sinirle suyun üstüne çıktım. Ona deli gibi bağırmak istiyordum. Beni attığı için, dün Elif'le öyle samimi olduğu için. Ama yapamadım neden, çünkü herkes bana deli gibi gülüyordu. Birbirimizi suya atmak eski geleneklerimizden biriydi ama Özgür YENİ'ydi. Yani bunu yapmasa iyiydi. Ama bir yandan da eğlendirmişti beni eşek sıpası. Elif'le olanları hatırla yumuşama ona karşı. Çevreme bakınırken gülmeyen birini gördüm. Tahmin ettiğiniz üzere bu kişi Berk'ti. Allah aşkına artık beni sahiplenmeyi bırakması gerekiyordu.
"Kız yapma diyip durdu niye atıyosun oğlum öyle?"
"Eğleniriz diye düşündüm noldu bir sorun mu var?"
"Var var." diyip sudan çıktı. Hayır hayır kavga mı edeceklerdi? Benim için? İçten içe bundan mutlu olsam da dışımdan korkuyla izliyordum. Berk havuzdan çıktı ve Özgür'ü sırtından itekleyerek bizim göremeyeceğimiz bir yere götürdü. İkisi de aynı boyda olduğu için Berk'in bunu yapması kolay olmuştu. Bense kolayca ele alınıp havuza atılıyordum. Olaya bak be of. Lanet olsun kız olmak ozaman. Doğamızda var minyon olmak. Kafamdan saçma saçma konuşurken Sevda yanııma geldi. Hınzır hınzır gülümsedi. Bunun anlamı senin için kavga ediyorlar güzelim'di. Kısa bekleyişimiz sona erdi ve ikisi de havuza atladı. Özgür bana pek bakmıyordu. Orada ne olmuştu acaba? Meraktan çatlayacak haldeyken Berk ortaya iddia attı.
"Kim karşıya önce varırsa ona benden ve Özgür'den dondurma."
Hepimiz iddiaları severdik ama birden ne olmuştu da bu ikisi kaynaşmıştı da anlam veremedim. Hızla yüzmeye başladık. Kazanan Elif oldu. Eski yüzücü Elif hanım. Özgür ordan bağırmaz mı 'Abi benden olsun bugünlük dondurmalar' diye. Ay valla sinirden köpürecektim ki Berk yanıma geldi.
"İyi misin İlayda?"
"İyiyim iyiyim çok iyiyim." dedim histerik bir gülüşle.
"Seninle bir şey konuşmak istiyordum da."
Oh no! Aynı sahneyi 5 yıl önce de yaşamıştık. Şuan hiç yaşamak istemiyordum. Ama ileride Özgür'le Elif'i görünce fikrim değişti ve kocaman bir gülümsemeyle evet dedim. Aynı o günkü gibi.
Havuzun denizi gören manzarasına doğru gittik. Her yerimden su damlıyordu. Güneş tam üzerime gelirken iç geçirdim. Buranın havasını, suyunu, güneşini çok seviyordum.
"Güneş yüzüne vurunca gerçekten güzel oluyorsun."
"Teşekkür ederim." dedim hafif kızararak.
"Bunu söylemek eskisi kadar zor benim için ama İlayda ben seni unutamadım. Yaptığım eşeklik yüzünden özür dilerim. Gerçekten seni hiçbir zaman bırakmamalıydım. Lütfen affet beni. İlişkimize bir şans daha verebilir misin?"
Eskiden Berk diye yakın bir arkadaşım vardı. Onun anısına yazdım bu bölümü diyelim. Keyifli okumalaaar :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Güneşi
RomanceSıcak bir günde her şey denizden fırlatılan o su sayesinde başlamıştı. Hayatlarını değiştirebileceğini nereden bileceklerdi?