Salak bilgisiyar bilgim yüzünden görüntü yükleyememiş bulunmaktayım. Bana bilgisayar mühendisi bulun ya. Geciktirdiğim için üzgünüm ama okul başladığından beri ilk defa boş kaldım resmen. Vee biraz fazla ingilizce konuştuğum için türkçeyi bıraktım gençler. Umarım beğenirsiniz geri dönüş gibi oldu bu bölüm gözümde.
Multimedia: İlayda
Ahh saat kaç olmuş öyle. 7.45 miii? Hani beni uyandıracaktın vefasız oda arkadaşım hani hani? Okulun ilk gününden geç kalamam heralde. Yani İlayda azıcık tedbirli olup on tane alarm kursana. Ah benim salak kafam. Neyse ki dün akşamdan ne giyeceklerimi hazırlamıştım. Beynim allahtan onu akıl edebilmiş. Yırtık kotumum geçirip güzel bir baskılı tişört giydim. Eyeliner'larımı çektikten sonra hazır gibiydim. Fazla makyaj yapan bir kız değilim ben beklemeyin benden yüzüme fondöteni boşaltmamı falan. Doğal güzellik bir kızı güzel yapan etken. Yapay barbie olmak istiyorsanız kocayı bulamayacak sizlersiniz haha. Oda arkadaşımı uyandırmamak için parmak uçlarımda yürüyerek hazırlandım. Onun dersi öğlendi rahattı tabi. Benim suçum neydi off. Ben ses çıkarmıyım diye canım çıkıyor o ise götünü vurmuş yatıyor. Oh vala. Ben bir gün bu düşünceli hallerimden kurtulmazsam ölücem bilesiniz.
Shuttle'ın kalkmasına 5 dakika kala yurttan çıktım ve koşmaya başladım. Şimdi ben üniversitenin asıl kampüsünün oradaki yurtta kalıyorum ve kampüsler arası servis var(kısaca shuttle diyoruz). 8 buçukta dersim olduğu için 8dekine yetişmek zorundaydım. Sokakta depar atarken birine çarptım. Aksi bir adama benziyordu.
"Önüne baksana be kör müsün nesin?"
"Çok özür dilerim gerçekten çarpmak istememiştim" diyerek koşmama devam ettim. Hayırr kalkıyor olamaz olamaz derken meğer iki taneymiş. Adam söyledi shuttle ların oradaki. Sağolasın abim diye sarılasım geldi ama yapmadım tabiki öküz değilim ben. Shuttle'a bindiğimde içi hınca hınç doluydu ve herkesle dip dibeydim. Deri ceketimden sıcak bastı yol boyunca ama hareket edemiyordum bir kere.
Okula zar zor vardığımızda kendimi minibüsten nasıl attığımı bilemiyorum. Ve en güzel haberi vereyim Enes de bizim üniversitede. Nasıl mutluyum anlatamam. Bir kişiyi bile tanımak benim için çok önemli çünkü. Öğle yemeğini yalnız yemek var bunun ucunda canıım. Umarım şu üniversite liseden farklı olur yoksa çıldırırım. Biz hazırlık bebesi olaraktan en boktan kampüs de bizim. Asıl bölümü okuyaydım ne minibüsü yakalama derdim ne de mahalleden korkma derdim olucaktı. Hazırlık okulu çingen mahallesinde de. Güvenlik bile bizi dışarı çıkartmıyo hep shuttle'ların bölgesine gönderiyor. Sonuçta Enes yanımda oldukça bir sorun çıkacağını sanmıyorum.
Derse çok az kaldığından Enes'i aramadım bile. Hemen sınıfımı bulmaya gittim. Son kattaydı hay ben böyle işe diye söverken karşıdan gelen bir grup erkeği gördüm. İnsanın ayaklarının bağını çözecek kadar yakışıklılardı. Ağzımı kapatmaya çalışırken en önde yürüyeni bana göz kırptı. NASIL BANA GÖZ KIRPABİLİR OHA OHA!! Sonra kafama Özgür dank etti. Onu hatırlamak gerçekten zor benim için. Her aramasına, mesajlarına hiçbirine yanıt vermedim. Bilmiyorum soğudum mu noldu. Anneannemin haberini aldığımızda ona veda bile edemeden gitmiştim. Şimdi bir haftalık bir ilişkiyi nasıl bu kadar büyütüyosun diyebilirsiniz ama aramızdaki gerçekti. Ve gerçek olduğunu anladığınızda unutmak çok zor olur. Depresyon günlerimde yanımda olmasını deli gibi istememe rağmen bir türlü elim telefona gitmedi. Bir şey beni durdurdu bilmiyorum. Şuan sadece anneanneme verdiğim sözü tutmak istiyorum.
444. Buldum sınıfımı. Şöyle bir bakındım da töbe yarabbim oldum hemen. Hiç mi çirkin insan yok bu okulda ya?? Kızlar da maşallah bir bakımlı bir bakımlı. Özel okuldasın ya salak diye kendime hatırlatmam gereken anlardan biri daha geldi anlaşılan. Boş bulduğum bir sıraya oturdum. Sıralar tekliydi tabiki lisede geniş iki kişilik sıralarımız vardı bizim. Burdakiler bana okadar küçük geldi ki nereye hangi kitabı sığdırıcam diye saçlarımı yolarım ben. Herkes birbirini süzüyordu zaten ilk gün ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Güneşi
RomanceSıcak bir günde her şey denizden fırlatılan o su sayesinde başlamıştı. Hayatlarını değiştirebileceğini nereden bileceklerdi?