Kaydırak

48 2 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Kelly Clarkson- Breakaway

Bugün çocuklar gibi sevindiğim bir gün. Neden mi? Bodrum'un en büyük aquaparklarından birine gidicez çünkü. Hemde Berk'in arabasıyla. İnsan hem 18 hemde zengin olunca ailesi hemen bir range rover yapıştırıyor tabiki. Ben daha ehliyetimi bile alamadım ah adaletsiz dünya. Arası birazcık BÜYÜK olduğu için hepimiz sığabiliyorduk içine. Arabaya doğru gülerek ilerlerken Özgür'ü gördüm. Biraz uzakta olduğu için eliyle selam yaptı ve yoluna devam etti. Sanırım o anda bir cesaret dürtüsü geldi içimden ve yanına doğru koştum.

"Naber Özgür nasılsın?"

"İyilik güzellik işte nolsun. Şimdiden sıkıldım burdan."

"Hah, bende tam sana çok eğlenebileceğin bir şey teklif edicektim."

"Uu çıkma teklifi falan mı?"

"Hahaha tabiki hayır canısı. Bugün bizimkilerle Bodrum'a inip şu ünlü aquaparka gidicektik."

"Şansa bak. Bende oranın adını duydum gidecek arkadaş arıyordum."

"Buralarda pek arkadaşın yok sanırım."

"Birçoğu artık buralara uğramıyor ne yazık ki."

Arabadan Sevda bağırmaya başladı.

"Artık gel şuraya İlayda gitmemiz lazııım."

"Tamam geliyorum." dedim ve Özgür'e hadi diyerek arabaya yürümeye başladık.Direksiyondaki Berk ters ters Özgür'e bakıyordu.

"Biz aramızda program yapmıştık ya hani İlaydacım."

"Bir kişi daha binebilir bence koca araba. Hem Özgür benim çocukluk arkadaşım."

Onca laf arasında arabaya binebildik. Özgür'ün yanında oturuyordum öbür yanında da Elif vardı. Açıkcası ona bakışlarını beğenmemiştim. Ay noldu birden çocuğu sahiplendim. Bana ne kimin bakışından aa. Hem Elif de güzel kız yakışırlar yani. Ben iç sesimle boğuşurken Özgür'ün bana baktığını farkettim.

"Neden bana bakıyorsun ya?"

"Kendi içinle boğuşuyor gibisin. Merak ettim ne düşündüğünü." dedi ve kalbim şöyle bir tekledi. Tam cevap verecekken Kaan radyonun sesini iyice açtı. Calvin Harris-Summer çalıyordu. Bu yazın en sevdiğim şarkılarından biriydi. Hepimiz yüksek sesle eşlik etmeye başladık şarkıya. Kaan ön koltukta Arya'yla oturuyordu. Kız ne yaptı etti yan yana geldi ya pes yani. Ben öyle şeyler yapamam ama aşkın gözü kör işte. 

Bir saat kadar sonra varmıştık. Özgür'ün yanında oturmanın verdiği heyecan mı Bodrum'un aşırı sıcağı mı bilemem ama çok sıcaklamıştım. Hemen suya girmem lazımdı. Biletleri öderken Özgür benimkini ödemeye çalıştı ama o sırada Berk bağırdı.

"Ben hallettim abi İlayda'nınkini."

Ne hakla benim biletimi alıyordu bu çocuk? Parasıyla şov mu yapmaya çalışıyordu anlamadım gitti. Çok üzerinde durmamaya çalışarak içeriye girdim. Kızlar soyunma odasında muhabbet ediyorduk. Elif bana laf attı.

"Ya bu Özgür çok tatlıymış neden bizimle daha önce tanıştırmadın?"

Kızın yüzsüzlüğüne bakın o kadar her şeyimi anlatmışım ona göz dikmiş. Fazla yakın durmayayım bari Elif'in yanında. Sevda da haliyle ona kızdı tabi.

"Kızım İlayda o kadar anlattı çocuğu. Birden sahiplenme nereden geldi? Başkalarına baksana sende."

"Tamam be ne kızıyosun."

Hadi gidelim artık diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştım. Arya'nın koluna girerek fısıldadım.

"Bugün çok güzel olucak."

Denemediğimiz kaydırak binmediğimiz bot kalmamıştı. Çok yorulmuştuk ama çok da eğlenmiştik. Berk çok fazla Özgür'e bulaşmadığı için mutluydum. Onunla da az tanışmamıza rağmen hepimizle iyi anlaşmış gruba hemen uyum sağlamıştı. Grubumuza bir kişiyi daha eklemekten gurur duyuyordum. Deli gibi acıktığımızdan hamburger sipariş ettik. O kadar açtık ki 5 dk da masada tek bir kırıntı kalmamıştı. Ardından yağmur gibi suyu üstümüze fışkırtan bir yere gittik. Özgür beni elimden tutarak kenara çekti.

"Ne zaman gözün açılıp beni görecek?"

"Ne demek istiyorsun bak gözüm açık." diyerek gözlerimi pörtlettim ona.

Gülerek " Öyle demek istemedim şapşal. Ne zaman benim senden hoşlandığımı anlayacaksın?"

Bana şapşal demesine bayılıyordum. Ama bir dk beynim yerine anca geldi. Hoşlanmak mı? Benden? Neeeeee? Kalbim az daha 100 metre koşusunda Usain Bolt'u geçebilecek hıza erişiyordu. Konuşacak cesareti zor buldum.

"B-ben n-ne diyeceğimi bilemiyorum."

"Bir düşün bunu." diyerek göz kırptı bana. Ahh göz kırpışı bile çok hoştu. Tabiki ondan hoşlanıyordum. Yolda görsem dibimin düşeceği bir yakışıklılığı vardı ama onun beni isteyeceğini kim tahmin edebilirdi?

Yaz GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin