7.Bölüm

455 53 63
                                    

Okuyan, yorum yapan, voteleyen ve hikayeme ufak bir şans tanıyan herkese teşekkür ederim ^-^ gelen tepkiler zaten okuduğunuz için mutlu olan beni daha da mutlu ediyor. Galiba bunun için parti düzenleyeceğim. her neyse ben gine çok konuştum herkese keyifli okumalar ^^

------------------------------------------

Bana hala küçümseyici ve şeytani bakışlarla bakıyordu. Ben ise şaşkın yüz ifademi korumaya devam ediyordum. Kaç dakikadır ona böyle bakıyordum bilmiyorum ama zilin sesiyle buz kütlesi haline gelen beynim erimeye ve beni kendime getirmeyi başardı. Hala dediğini sindiremediğim için bir kez daha açılmış olan ağzımı kapattım ve yavaş hareketlerle önüme döndüm. Beynim tamamen çözülmüştü ve üstündeki buz eridiğinden sırılsıklam bir halde ne yapması gerektiği karar vermeye çalışıyordu. İçimdekiler ise hala buz gibiydi ve kendilerini çözmesine yardım edecek mantıklı düşünceleri bekliyordu. Sonunda beynim düşünmeye karar verdiğinde felaket senaryoları da beraberinde geldi. Şu an arkamda oturan, benim çalışma arkadaşım olan, evime gelen ve üstelik yatak odama kadar girip bana istediği her şeyi yapacağını söyleyen varlığın bir de katilci kimliği çıkmıştı. Neler yapabileceğini önce siyahlar içinde olan, yüzü boyalı ve kolları kesiklerle dolu olan sadist tarafım sırıtarak bana anlatmaya başladı. O anlattıkça içimdeki korku daha da büyüyordu. Üstelik buda yetmezmiş gibi kırmızı rujlu sürtükle siyah iki kişilik deri koltuğa yayılarak oturmuştu ve içine fesat düşüncelerde ekleyerek bana aktarmaya devam ediyordu. Bu düşünceleri daha fazla duymak istemiyordum ve bunun için sirkelenip kendime gelmeye çalıştım. Artık ne kadar başarılı olursam. Kafamı sağ omzuma çevirip göz ucuyla ona doğru baktığımda beni çoktan izlediğini fark edip kafamı hemen önüme çevirdim ve sanki yapma şansım varmış gibi kendimi sıraya gömmeyi bile düşündüm. Akay tıpkı küçük masum ceylanı yakalayacak olan pusuya yatmış aslan misali bana bakıyordu. Gözlerinin bir avcı yada katil gözleri olduğunu kabul etmeliyim ama birinin bunu aydınlatması gerekiyordu bu küçük ceylan o koca aslan cüssesini doyurmazdı.

Hocanın gelmesiyle düşüncelerimden biraz da olsa ayrıldım ama bu klasik selamlaşmamızı yapıp yerimize oturana kadar sürdü. Sonra ise ne hocayı dinlemiştim nede başka bir şey yapmıştım. Sadece neler olabileceğini, neler yapabileceğini veya neden böyle bir şey yapmış olacağını düşünmüştüm. Tabi birde hala beni izliyor olduğu düşüncesiyle tedirgin olup arkaya kaçamak bakışlar atmıştım ama o sadece yerde belirlediği hayali noktaya gözlerini dikmiş düşünüyor gibi duruyordu. Bana yapacaklarını planladığını düşünüp düşünmediği merak ederken içimdeki korku daha da büyümüştü. Fakat ondan her ne kadar korksam da onu merak ediyordum. Bu cinayeti ona yaptıracak kadar neler yaşamış olabileceğini.

Beni özgür bıraktığını düşündüğüm zil tekrar çalarken hızla yerimden kalktım. Bu içinde bol miktarda korkunun bulunduğu atmosferden kendimi dışarı atmak istiyordum. Hoca çıkabileceğimizi söyledikten yalnızca bir dakika sonra kendimi koridorda bulmuştum bile. Biraz daha koridor boyunca yürüdükten sonra kendi salaklığıma kızmaya başladım. Ah! 'okula daha dün geldin ve bu koca okulda bildiğin tek yer kantin. Tabi ölmek istersen bir de bahçe var ama. Bazen ben bile senden utanıyorum' Diye isyan eden beynime gözlerimi devirmekle yetindim. Yapacak bir şeyim olmadığından durduğum yerde geri dönüp geldiğim yolu tekrar yürümeye başladım. Sınıfıma doğru yaklaştıkça tedirginliğim daha da artıyordu. Onun o tehlikeli aurası'nın etrafında olmak çok rahatsız ediciydi. Üstelik bu aura sadece kendi bedenini değil bulunduğu tüm ortamı kucaklıyordu ve eğer bu ortamda bulunan birisi canını sıkacak olursa tek bir bakışı ile etrafımızı saran kollarını daha da sıkıyor ve bizi boğmaya çalışarak yapabileceklerinden öz izlenimler veriyordu. Bu rahatsız edici düşüncelerden kendimi kurtarmaya çalıştım ve biraz yardımı olması adına derin bir nefes alarak sınıfa girdim.

KARANLIĞA MAHKUM(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin