Çanakkale Mahşeri ve Unutulanlar

Seyit Onbaşı (Koca Seyit)

Çanakkale önlerinde tarihin en kanlı savaşlarından biri yaşandı. Bu savaşta anadolunun, yurdun dört bir yanından gelen kahraman vatan evlatları vardı. Hepsinin ayrı hikayesi olan bu kahramanların kimisi bilinir kimisi bilinmez. Öyle şehitler vardır ki bedenleri parçalanmış mezarsız yaşamaktadır. 

Bu kahramanlardan biri de Koca Seyittir. Küçüklüğünden beri iri yapılı olduğu için ona koca seyit lakabını takmışlardır. 1909 Yılında Osmanlı ordusuna katılan Koca Seyit balkan savaşında çarpışmış ardından 1. Dünya savaşı çıkınca Çanakkale cephesine gönderilmiştir. 

Düşmanlar hazırlıklarını yapmış ve üç saatte Çanakkaleyi geçeceklerini hesapediyorlardı. Seyit Onbaşı bu sırada Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. O uzun sessiz bekliyiş başladı... 

Ardından yüzlerce zırhlı savaş gemisi boğaza geldi, top atışı başladı. İngilizlerin en büyük savaş gemilerinden Queen Elizabeth ve Ocean zırhlıları Koca Seyit'in bataryasının bulunduğu Kilitbahir önlerine gelmiş, kıyıyı top atışına tutmuştu. 

Koca Seyitle birlikte 40 kişinin görevli olduğu Kilitbahir cephesine bir top isabet etmişti... bundan sonrasını Koca Seyitte hatırlamıyor. Askerlerin çoğu şehit olmuş diğerleri ise yaralanmıştı. Sağlam kalan sadece Seyit ve arkadaşıdır. 

Top atışından etkilenen bataryanın vinci kırılmıştı, bu yüzden mermi el ile taşınmak zorundaydı. Seyit Onbaşı arkadaşının yardımıyla sırtladı 276 kiloluk mermiyi ve 6 basamaklı bataryayı çıkıp mermiyi yerleştirdi... Ya bismillah diyerek ateşlemiş ve koca gemiyi vurmuştur. Bunu gören batarya komutanı hilmi bey derhal topun ateşlendiği yere koşup Seyit ve arkadaşı Niğdeli Ali'yi görünce derhal Seyite onbeşı rütbesini vermiştir.

Sonrada Onbaşı Seyite isteğini sorunca, Seyit onbaşı bir ekmekle doymadığını ve iki ekmek istediğini söylemiştir. Daha sonrada, arkadaşlarım bir ekmek yerken ben iki ekmek yiyemem diyerek bu isteğini geri çekmiştir.

Mermiyi tek başına kaldıran Seyit Onbaşının fotoğrafını çekmek isteyen gazeteciler, mermiyi tekrar kaldırmasını istemişlerdir ondan. Fakat Seyit onbaşı ne kadar zorlansa da kaldıramamıştır ve yine savaş olsa yine kaldırırım demiştir. Ardından boş maketini kaldırarak fotoğrafını çektirmiştir. 

Savaştan sonra Seyit Onbaşı köyüne döner ama fazla duramaz. Sebebi savaşların bitmeyişidir, bu kez de yunanlar İzmiri almak isterler, bunu duyan Seyit durur mu ? yine koşar cepheye. İki sağlam yara alır ve hastanedeyken zaferi öğrenir.

Tekrar köyüne dönen Koca Seyit geçimini odun kesip satmakla geçirir. Maddi durumu çok kötüdür... ona müracaat et sana madalya versinler maaş bağlasınlar diyenlere; " Biz madalya için, maaş için dövüşmedik. Ya şehid olacağız ya gazi dedik. Ücretini Cenabı Allah'tan bekledik ve rabbim bize gazilik rütbesini nasib etti " demiştir.

Geçimini sağlamak için dağdan odun taşırken yağmurdan ve soğuktan üşütmüş zature olmuştur. 1939 yılında da verem hastalığı yüzünden hayatını kaybetmiştir. 

Koca Seyit ve arkadaşlarını bu vesileyle bir kez daha rahmetle anıyoruz.