Arkadaşlar..Askerler!..Ben Emre'nin bize katılmasını kabul ediyorum. O, çok cesur bir arkadaş. Sizler ne desiniz?
Herkes birbirine baktı, Emre'nin gözleri sevinç ve arkadaşları arasında gidip geliyor, umutla verecekleri cevabı bekliyordu.
İsa atıldı:
Komutanım, madem öyle uygun buldunuz, ben de kararınıza uyarım.
Diğer çocuklar da aynı şeyi söylediler.
Emre, öyle bir sevinç çığlığı attı ki tepelerde yankılandı:
Yaşasın!..
Hızla gidip, abisinin boynuna sarıldı. İsa, sert bir davranışla kardeşini itti. Asker!..dedi. Artık evin dışında abi-kardeş yok. Madem ki çetenin içindesin, ona göre hareket edeceksin.
Tamam mı?
Emre, hızla hazırol durumuna geçip Emredersin, komutanım! dedi. Hepsi birden ellerini tekrar birleştirip, bir kere daha yemin ettiler:
Ölmek var, dönmek yok!..Başka söze gerek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çanakkale Mahşeri ve Unutulanlar
Non-FictionBir tarafta her türlü vesaitle pusatlanmış soğuk kanlı İngilizler, cesur İrlandalılar, yaygaracı Fransızlar, çevik Avustralyalılar, sporcu Yeni Zelandalılar; korkunç Senegalliler, diğer tarafta da sessiz ve gösterişsiz Türkler vardı. /Hüseyin Nihal...