Uzun bir yolculuğun ardından Bodruma gelebilmişlerdi. Züleyha Emrah'ın omzunda uyuyarak yolculuğu bitirdi. Uyandığında Emrah'ın omzunda yatmaktan çok utanmıştı.
-Emrah,ben sana her şey için çok teşekkür ederim. Sen olmasaydın ben şu an burda olmazdım.
-Ne teşekkürü Züleyha? Ben insanlık vazifemi yaptım.
-Bir de şey... Ben omzunda uyuduğum için özür dilerim. Yani... Yordum seni.
-Yorulmadım, aksine benim için çok keyifli geçti bu yolculuk.
-Peki madem. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum.
-Bende çok memmun oldum. Kendine iyi bak...
-Sende...Züleyhayı karşılamaya eniştesi ve kuzeni gelmişti. Emrahta arkadaşlarıyla taksiye atladıkları gibi doğru otelin yolunu tuttlular.
Bodruma geleli 2 gün olmuştu ve Züleyha henüz denize girememişti. Kuzeniyle hemen bir plan yapıp kaçamak yapmaya karar verdiler. Bu işi anlatmakta Züleyhaya kalıyodu. Eniştesi ve teyzesi Züleyhaya kıyamadıkları için hemen izin alacaklarını düşündüler. Yanılmadılar, Züleyha izni hemen kaptı. Yarın sabah kuzeniyle beraber erkenden plaja gideceklerdi. Hazırlıklarını geceden yaptılar.
Emrah ve arkadaşları 2 gündür çok eğleniyolardı.Bu tatil onlara iyi gelmişti. Ali ve Emre, Emrahtan daha çok eğleniyolardı. Çünkü Emrahın aklı Züleyhadaydı. Onu düşünüyordu. Neden numarasını almadım? Neden soyadını sormadım en azından internet üzerinden ona ulaşırdım diye kendi kendine hayıflanıyordu iki gündür. Bütün sosyal medya hesaplarında Züleyhayı arıyordu ama yok bulamıyordu. Bu durum canını oldukça sıkmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Aklına bir ara otobüs firmasına gidip yolculuk yaptığı tarihteki yolcuların isimlerine bile bakmak gelmişti ama göremeyeceğini bildiği için gitmedi. Kader demekki Züleyha benim kısmetim değilmiş, eğer kaderimde yazılıysa bir kere daha çıkar karşıma dedi ve konuyu kapattı.
İki günü hazırlanarak geçirdi Züleyha. Aklında Emrahla ilgili henüz bir düşünce yoktu. Bazen aklına geliyor, düşünüyor ama kendiside neden düşündüğünü bilmiyordu. Aklından silip atmaya çalışsada yapamıyordu. Emrah'ı düşündükçe içinde kelebekler uçuşuyor gibiydi. Bunu hemen kuzenine anlatmalıydı ve bir de yolda başına gelenleri bilmeliydi. Sonuçta kuzeni ona bir akıl verebilirdi.
Emrah iki gündür düşünmeyi bırakıp kendini arkadaşlarıyla eğlencenin kollarına bırakmıştı. Arkadaşları sürekli kızlarla ilgileniyordu ama o kafasını çevirip bakmıyordu. Bunu Züleyha'ya bağlıyordu. İki gündür onu düşünmemek için kendiyle savaşlar verip durdu. Neyse ki başarmış sayılırdı. En güzel kızlar onunla tanışıp konuşmak için sıraya girmişti çoktan ama o ilgilenmiyordu. Hatta ilk gün kızın birisi boğuluyormuş gibi yaptı. Emrah kızı gördü ama ondan önce davranan can kurtaran kızı kurtarmıştı. Tabi sonradan kızın gerçekten boğulmadığı anlaşılmıştı. Kız sinirden oflaya puflaya odasına doğru gitti. Can kurtarana kızıp durdu. Amacı Emrah'ın onu kurtarmasını sağlamaktı. Emrah bunu öğrenince bir tepki vermedi. Gidip kızla konuşmalı diye düşündü. Sonra hemen vazgeçti.
Züleyha ve kuzeni sabah erkenden uyanıp plajın yolunu tutmuştu. Eniştesi bırakacaktı onları plaja. Dikkatli olmaları için sürekli uyarıyordu kızları. Onlarda her defasında göz devirerek tamam diyorlardı. Sonunda varmışlardı plaja. Züleyha konuya nasıl gireceğini bilemedi. Sonunda dayanamadı başladı konuşmaya:
-Abla, ben bir şey anlatacağım sana. İki gündür nasıl anlatsam diye düşünmekten beynim kurudu.
-Neee! İki gündür sen bana bir şey söyleyeceksin ama söylemiyorsun öyle mi?
-Abla kızma hemen konuya nasıl gireceğimi bilmiyodum o yüzden anlatamadım. Hem eniştemle teyzem evdeydi onların yanında nasıl anlatıyım?
-Haklısın. Şimdi hemen anlatmaya başla.
-Hani ben şimdi buraya geliyordum ya otobüsle işte otobüs mola vermişti, bende inip lavaboya gittim. Biliyorsun ben uzun yola dayanamıyorum. Lavaboda bayılmışım.
-Neeee! Ee noldu nasıl uyandıran sonra?
-Asıl konu orda başlıyor zaten. Otobüs kalkmak üzereymiş muavinde yolcuları kontrol ediyormuş. Ben yokum orda tabi arkamdaki yolcu benim olmadığımı anlayınca hemen beni aramaya başlamış. Sonra beni lavaboda baygın bulmuş.
-Ay Allah ondan razı olsun.
-Sonra uyandım ben. Kendimde gelince otobüse gittik. Tabi ben mahcup oldum herkese, o beni rahatlattı. Tekli koltukta oturamadım beni ikili koltuğa yerleştirdi. Kendine yer arıyordu ama yoktu bende yanımda oturmasını istedim. Çekinsede oturdu. Yol boyunca sohbet ettik bir ara omzunda uyuyakalmışım.
-Şimdi çok önemli bir sorum var. Kim bu anlattığın kişi? Kız mı? Erkek mi?
-Erkek.
-Adı neymiş? Neden seninle böyle ilgilenmiş?
-Adı Emrah. Benimle neden ilgilendi bilmiyorum.
-...
-Galiba aşık oldum ben abla...
-Nee! Ciddi misin Züleyha?
-Evet abla. Ama onu nasıl bulacağımı bilmiyorum. Sürekli aklımda çıkmıyor aklımdan.
-Buraya neden geldiğini biliyor musun?
-Evet. Tatile gelmiş arkadaşlarıyla.
-O zaman burda olma ihtimali var akıllım. Bodrumunen güzel plajı burası ve otellerin nerdeyse yarısı burada. Gözlerini dört aç. Bugünden itibaren Emrah avına çıkıyoruz.Züleyha kuzenine anlatınca rahatladı. Onun deyimiyle Emrah avına çıkmışlardı. Emrahın fiziksel özelliklerini anlatmıştı ablasına. Şimdi sırada sadece Emrahı bulmak kalıyordu. Umarım buradadır. Günü Emrahı arayarak geçirmeyeceklerdi tabi ki, her şeyi anlattığına göre şimdi eğlenme zamanıydı.
İki kuzen kendilerini eğlenceye verdiler. Çılgınlar gibi eğlendikten sonra yoruldular. Dinlenmek için de bir köşeye geçtiler. Tesadüfe bak ki oturdukları yer voleybol sahasının hemen dibiydi. Emrah arkadaşlarıyla beraber voleybol oynuyordu. Birbirlerini farketmediler henüz.
Sizce birbirlerini farkedince ilk tepkileri ne olacak? İlk kim gelip konuşacak ya da konuşmaya cesaret edebilecekler miydi?
SİZCE AŞK TESADÜFLERDE Mİ SAKLIDIR?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Kalan Hayaller
RomantikHayatın onlara getirdiğinden habersiz bir şeyleri başarmak için uğraşan Emrah ve Züleyha bu sefer hayata karşı direnebilecek miydi? Yoksa yine pes edip hayatın kazanmasına izin mi vereceklerdir? Kim kazanacaktı? Hayat mı? Aşk mı?