Bölüm öncesi notu; İçimdeki Karanlık kitabını okuyanlar bilir Damien Potter karakterini. O çocuğa aşığım. Eklersem bir sorun olacağını sanmıyorum çünkü böyle eksik hissediyorum. Kusuruma bakmayın .d
-
Kuzguni saçlı çocuk Büyük Salonda oturmuş Sarışın oğlanın gelmesini bekliyordu. Tepkisini merak ediyordu. Birkaç dakika aklına takıldı. Oğlanla ilgili "her şeyi" merak ediyordu.
Ama elinde değildi. Sadece gizemli havası onu meraka itiyordu. Onun hakkında ne olduğunu bilmek istiyordu. Ama merakı babası önüne oturana kadardı.
Hala çocuk gibi buraya oturuyordu. Çoğu zaman Profesörlerle birlikte otururdu ama bazen çocuklarıyla oturmayı tercih ediyordu.
"Ee, Draco ile nasıl gitti?" Harry şokla kafasını kaldırdı. "Sen... ne?" James oğlunun şaşkın yüzüne bakıp güldü. James, Harry'nın bahçeye çıktığını biliyordu. İkisini dün gece üst üste uyurken görmüştü.
Draco'nun kafası Harry'nin omzundaydı, ve Harry'nın kafası da Draco'nun kafasının üstündeydi. Garip gibi geliyordu ama ikiliyi birlikte görmek James'i rahatlatıyordu.
"Profesör Potter, sakıncası yoksa Profesör Lupin'in ne zaman geleceğini öğrenebilir miyim?" Herkes Hermione'ye döndü.
"Hermione tatlım o iki sene önce Profesördü. Bu sene değil. Ona Remus diyebilirsin." Hermione kızardı. Ron James'e bakıp mırıldandı.
"Şu saygı işini bu çemberde gösterme bari Mione." Kız oğlanın kafasına kaşıkla vurunca James ve Harry gülmeye başladı.
"Neden merak ettin ki?" James sevecenlikle sordu. Hermione biraz çekindi. "Aslında, sadece Remus ve Sirius'u etrafta dolaşırken görmeye alışmıştım. Bu sene eksik hissettiriyor."
Hepsi sessizleşti. Ta ki Damien masaya oturana kadar. Önüne bir tabak çekti ve deli gibi yemeye başladı. Ron oğlanı boğulmaktan son anda kurtardı.
"Dammy, yavaş ol. Tabağı bari yeme." Damien uykuyla Ron'a baktı. "Merlin aşkına kapa çeneni 18 saattir yemek yemedim."
"O süreçte zaten uyuyordun Damien!" Hermione çocuğun açlığı karşısında şok olmuştu. "Sadece, açım. Ve sen umrumda değilsin Hermione." Gryffindor masasında oturup da bunu duyan herkes gülmüştü.
James oğluma sırıtarak baktı. Yavaşça masadan kalkıp çocuklara baktı. "Derse geç kalırsanız sizi boğazlarım ona göre." Dörtlü birbirine bakıp sırıttı.
-
Pansy hızla odasına ilerliyordu. Draco büyük salona gelmemişti. Haliyle kahvaltı da etmemişti. Bir şey oluyorsa öğrenmek istiyordu. Kapıyı sertçe açtı ve içeri girdi. Draco hala uyuyordu.
Bir anda yumuşadığını hissetti. Oğlanın yatağına yavaşça yaklaştı. Baş ucunda durup yüzüne baktı. "Malfoyların bu kadar masum durabileceği aklıma gelmezdi."
Draco'yu hızlıca salladı ki uyansın. Aslında oğlanın uykusu çok hafifti. En ufak seste uyanırdı. Kız birçok kez tanık olmuştu. Bu aslında güzel değildi.
Çünkü Draco uyanınca genelde geri uyumakta fazlasıyla zorluk çekerdi. Pansy gerçi çekildi ve Draco'nun kalkmasını izledi.
"Amma çok uyudun Platin Saçlı." Draco saçlarını karıştırırken göz ucuyla Pansy'ye bakıp sırıttı. "Harika giden uykumu böldüğün için teşekkürler."
"Ayıp ediyorsun, rica ederim." Pansy gülerek kendi yatağına oturdu. Yatağı tam ortadaydı. Blaise'inki ise diğer köşedeydi. Draco duvar köşesini seçmişti.
"İlk dersi kaçırdın bu arada." Draco'nun gözleri şokla büyüdü. Dersi kaçırdığına şaşırmamıştı. Bembeyaz yüzündeki kan çekilmiş gibi duran yanaklarına renk geldi bir anda. Kıpkırmızı kesildi.
'Buraya nasıl gelmişti?' Aklındaki tek soru buydu. Dün en son ne olduğunu hatırlayınca gözlerini kapatıp kendine sövdü ve yerinden fırlayıp küçük dolabına gitti. Pansy ayağa kalkıp yavaşça odadan çıktı ve kapıyı arkasından kapattı.
-
Harry KSKS Sınıfından çıkarken iyice büyümekte olan merakını bastıramıyordu. Draco Malfoy neredeydi? Neden gelmemişti?
İkinci saat gelir herhalde düşüncesi ile yürümeye devam etti. Üst kattan onlara doğru gelen kardeşini görünce güldü.
Oğlanın dağınık saçları ve uykulu gözleri onu hemen belli ediyordu. Ela gözleri parlayaraktan merdivenlerin başında Harry'yi bekledi.
Üçlü genç oğlana yetişince birlikte aşağı inmeye başladılar. Damien yine kendi kendine mırıldanıyordu. "Annem bir de bana spor yapmıyorsun diyordu, bu kadar merdiveni de Hedwig çıkıyor zaten."
Altın Üçlü çocuğun sözlerine gülerek katıldılar.
-
Bir sonraki KSKS dersi için sınıfa girdiğinde Harry görmek istediği manzara ile karşılaştı. Draco olması gereken yerdeydi. Harry gidip Draco'nun yanına oturdu.
"Umuyorum ki dalga geçmeyi düşünmüyorsun Potter." Harry oğlanın neyden bahsettiğini anlayınca gülümsedi. "Sadece, epey masu duruyorsun."
Draco Harry'e bakmayaraktan mırıldandı. "Yüzümü gördün, işlediğim günahları değil." Kuzguni saçlı onu duymamıştı. Sarışın olan buna sevinerek Profesörlerinin gelmesini bekledi.
Bu günün nasıl geçeceğini bilmeyerekten.
