Medya kitabımı özetleyen resim falan olabilir smşdşakdşsldş
-
Kısa saçlı kız hızla koridoru döndü ve Hogwarts'ın Kütüphanesine girdi. Etrafa iyice bakındıktan sonra en köşede ,karanlık bir yerde, masada oturan sevgilisini gördü.
Yavaşça yaklaşıp karşısına oturdu. Kız onu görür görmez gülümsedi. "Geleceğini biliyordum." Pansy gülümseyerek kafasını sağa sola salladı. "Bu kadar dağınıkken bile güzelsin."
Hermione bunu beklemiyormuş gibi şaşırdığında Pansy gülmüştü. "Nerden bildin burada olduğumu?" Kabarık saçlı kız sordu sakince. "Draco söyledi." Onuz silkip kızın elindeki kitaba uzandı.
"Peki Malfoy burada olduğumu nerden biliyordu?" Kısa saçlı kız kafasını kaldırdı. Kahverengi gözleri diğer kahverengi gözleri delip geçti. "Ona da Harry söylemiş."
Hermione bir an kafası karışmış gözüktü ama hemen toparlamıştı. "İkisi yeniden yakınlaşıyor gibi?" Pansy fikriyle kıkırdadı. "O ikisine bir isim bulmamız gerek."
"Bırak kendileri bulsun. Bize ihtiyaçları yok." Hermione sessizce söyledi. Pansy kıza yakınlaşıp ellerini ellerinin arasına aldı. "Ama benim sana ihtiyacım var Granger."
Hermione yüzüne bir gülümseme yayılmasına izin verdi. "İhtiyacını giderebilirim hayatım. Sadece yanımda dur yeter."
-
"Harry buraya gel." Damien abisinin peşinde dolanmaya devam etti. Biraz daha dönüp dururlarsa derslerine geç kalacaklardı. "Hadi ama! Derse girmenin nesi kötü?"
İki çocuk da anında durdular. Sirius odaya girmişti. "Dammy, ne dedin sen?" Sirius sahtecikten kırılmış bir şekilde sordu. "Bana annen gibi olmadığını söyle yalvarırım."
"Hayır! Siri amca ben sadece diyordum ki..." Harry araya girip konuştu. "Beni o derslere girmeye zorluyordu!" Sirius ve Harry, Damien'a bakıp yüzlerine sinirli bir ifade takındılar.
"Tanrım Remus ihtiyacım olduğunda nerdesin?" Damien sessizce kendine sordu. Siyah köpeğe baktı. İkisi de canını yakmaya kalkışmazdı, biliyordu. Ama yine de gerilmişti.
"Ne oluyor burada?" James Potter içeri girip sordu. Sirius hemen insan haline dönüştü. "Hiç... sadece oğlunla eğleniyordum."
"Köpek halinle mi? Dammy lütfen top getirir misin Sirius'a vereceğim." Hepsi gülerken Sirius sinirli gibi gözüküyordu. İşin aslında hepsi şakalaşıyordu. Kimse de alınmış gibi gözükmüyordu.
"Profesör McGonagall seni çalar saate dönüştürmeden gitsen iyi edersin Harry. Damien, iksir sınıfına. Şimdi." İki çocuk da itiraz etmeden odadan ayrılarak sınıflarına gitmek üzere yola çıktılar.
"Eee Sirius, sevgilin nerede?" James kafasını arkadaşına çevirdi. "Kendini 15 yaşına döndürecek bir iksiri Snape'den alıp Gryffindor ortak salonunu ateşe vermeye gitmişti en son." Sirius ne dediğini anladığında hemen odadan çıktı. James de peşinden gitti.
