Bölüm 1 Gerçekler

2.5K 64 13
                                    

Adım Jennette Draw. 16 yaşındayım. Annemi bir trafik kazasında kaybettim. Babam ise ben küçükken bizi terk etmiş. Teyzem tarafından büyütüldüm. Bugün ise aklımı yitirmek üzereydim. Gerçek Dünya'nın gerçek dertleriyle tanışma vaktim geldi. Bakalım kader bana yardım edecek mi?

Sabah kalktığımda güneş yeni doğuyordu. Her zamanki gibi erken kalkmıştım. Muhteşem bir bahar günüydü. Kuşların cıvıltılarının, kelebeklerin uçuşunun rüzgarın ve güneşin her bir yaprağa değdiğindeki huzuru seyrettim ve bunun içimi neşeyle doldurmasına izin verdim. Bir koku geldi burnuma bu bana annemi hatırlatan tek anıydı. Teyzem bazen moral almak için bu çöreklerden yapardı. Yine muhteşem kokuyordu.

Aynaya baktım kendi yüzüme ve ifademe. Öyle kırılgan değilim atikliği severim. Okulda Popüler değilim ama erkekler benim vahşi bir cazibem olduğunu düşünürler. Ben sert görünmeyi, kontrol edilmemeyi ve serbest bırakılmayı severim. Yavaşça ilerledim ve saçlarıma geldi sıra, belime kadar uzanan kahve tonundaki saçlarım. Birden gözlerime baktmı, kolay kolay gözlerimin içine bakmazlardı benim, delip geçerdi gözlerim herkesi. Mavi mavi parlıyorlardı. Gökyüzünü andırırdı gözlerim. Ama öyle yalandan değil gözlerime baktığınızda gerçekten havanın sertliğini hissederdiniz. Hatta teyzem bazen bana 'Gök Gözlü' olarak hitap eder. Kimden almıştım acaba bu gözleri? Gözlerim annemi andırmıyordu, bildiğim kadarıyla annem kahverengi gözlere sahipti. Ya babam bunu düşünmek bile kalbimi acıtıyor beni terk eden bir baba. Teyzeme onu sorduğunda tek bir cevap alabilmiştim 'Şeytanın çocuğu'. Birden teyzemin sesiyle irkildim, bana aşağı inmemi söylemek yerinne bas bas bağırıyordu. Saate bakınca hemen duşa girmem gerektiğini anladım.

Duştan çıkınca üzerime askılı bir tişört ve kot şortumu geçirdim. Sırt çantamı sırtıma doğru attım ve aşağı mutfağa indim. Teyzemi öptüm ve çıktım.

Okula gitmek için, aslında okulla ilgili çok kötü anılarım var. Gittiğim tüm okullardan atıldım. Çünkü disleksi (görme bozukluğu) ve DEHB (dikkat eksikliği hiperaktiv bozukluğu )'na sahiptim. Birşey okumakta zorlanırdım yada birşeye odaklanmakta.

En iyi arkadaşım Tracy'di. Tıpkı benim gibi disleksi ve DEHB'na sahip. Ama oda kırılgan denemyecek kadar güçlüdür. Gözlerinden güç fışkırır. Sarı saçları onu muhteşem gösterirdi. Birde Gerret var. Benim ağabeyim gibidir . Koltuk değnekleriyle yürüyor , bacakları sakkat ama onun yanımda olması güvende hissetmeme ve güçlenmeme sebep olur.

Her sabah Tracy ile birlikte gideriz okula. Yine yanıma geldi. Konuşurken biraz gecikmişiz sanırım. Okula vardığımızda geç kalmıştık. Ders matematikti. Ders öğretmeni soğuk bakışlara bizi müdüre yolladı. Benim için sorun değildi. Müdürün odasına daha önceden de gitmiştim. Bir anda kafamın içinde bir ses duydum.

Bu ses bana

'Sorun olmalı' diye haykırıyordu.

'Sakın oraya gitme'

Tracy'ye döndüm "Sen de duydun mu?"diye titreyecek sordum bu ses beni ürkütmüştü.

"Şey... Aslında ben bişey duymadım. İyi olduğundan emin misin?"

"Evet iyiyim. sadece biraz gerildim"

Yürümeye devam ettik. Odaya geldiğimizde içerisi boştu. Etrafa bakındım ama bir şey göremedim. Ardından bir ses duydum arkamı döndüğümde bir canavara bakıyordum. Yok bu doğru olamazdı bir canavar mı? İmkansızdı .....eskiden.

"Melezler" diye tısladı kadın'a benzeyen şey. Ama kadından çok Drakona benziyordu.

Boğazımın kurulduğunu hissettim."melezler mi?".

Drakon bir kahkaha patlattı.

"Jennette Draw Zeus'un kızı demek haberin yok?!"

"Zeus'un kızı mı?" Diye sordum. Iyi duyamamıştım galiba bu kadın bana ne demişti.... Zeus'un kızı

"Eminim tadın çok güzeldir " üzüntüyle tısladı "ama seni sona saklicam önce diğeri" dedi ve Tracy'ye döndü. O an ödüm koptu. Tracy kaşlarını çatmıştı "ne dedi bu şimdi sana "diye fısıldıyordu.

Drakon Tracy'ye döndü. "Bakire tanrıçanın bir kızı ha , avcının kızı" diye kendi kendine konuşuyordu.

Ardından Tracy'nin gözlerine bakarak konuştu. "Tracy Hunter, Annenden nefret ederdim"

Tracy'nin annesi yoktu ki?! Yoksa var mıydı?

Tracy drakona baktı "Anlayamadım!"

Drakon pis bir hırıltıyla tısladı.

"Sen de mi bilmiyorsun? Senin annen benim ailemi yok etti. Şimdi ben de onun tek kızını yok edeceğim."

Tam işimiz bitti diye düşünürken içeri Gerret daldı ve canavarı gördüğünde sanki normalmiş gibi hiç bir tepki vermedi bana bir hançer fırlattı ve bunu kaptığım gibi arkadan drakon'a saldırdım. Drakon hızlı hareket ediyordu ama benim hızıma yetişemiyordu. O an ne olduğunu anlayamadım. Kılıcı kendi irademle kullanmıyordum. Sadece duyularına bırakmıştım ve son Kılıç darbemle bir toz haline dönüştü ve eridi.

Titrediğimi hissediyordum ama korkmuş olan Tracy'nin yanına koştum ona kalkmasında yardım ettim ve Gerret'a döndüm.

"Bunlar gerçekmiydi? .....Böyle birşey mümkün mü? O doğru mu söyledi. Şey...... Şey'in kızı"

"Evet doğruydu. Sen Zeus'un kızısın"

OLİMPOS ve MELEZ MÜCADELESİ 1 # Kayıp TanrıçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin