OLİMPOS ve MELEZ MÜCADELESİ 1 # Kayıp Tanrıça

Bölüm 5 Aslında Herşey Açıklanıyor ama Biz Bunu Anlayamıyoruz

Arkadaşlar vote ve yorum bekliyorum. Biliyorum ben acemi bir yazarım o yüzden sizden dürüstlükle yorum bekliyorum teşekkür ederim :))))

Sabah kalktığımda gözlerimden uyku akıyordu. İnsan göreve gitmeden önce şöyle iyi bir uyku çeker değil mi? Nerede bende o şans tüm gece kâbus gördüm. Ama işe iyi tarafından bakarsanız ben tam olarak bir insan değilim o yüzden böyle olması normal.

Neyse ben mızmızlanmayı kesip olaya döneyim. Sırt çantama biraz ambrossia ve nektar, birkaç yedek kıyafet, kampın ödünç verdiği 100 ölümlü parası ve 20 altın drahmi (Olimpos'ta ve bu acayip şeyler dünyasında bu para birimi geçiyor.) aldım ve çıktım.

Uyku durumunda kimsenin durumu benden farklı değildi ama Tracy somı gibi görünüyordu. Teni bembeyazdı ve gerçekten sıkıntılı gibi görünüyordu. Ona sormak isterdim ama şimdi sırası değildi, ama bu onu sorgulamayı yapılacak işler listesine yazıp en yakın zamanda yapmayacağım anlamına gelmiyor. Tracy için çok üzülüyorum, annesi için kendini suçluyor zaten babasına baba demeye bin şahit ister. Neyse artık idare edicez.

Düş dünyamdan Jake'in dürmesiyle sıyrıldım.

"Evet evet bencede öyle" deyip işleri iyice batırdım.

"Sen beni dinlemiyor musun"

"Şey.. Dalmışım"

O sırada Jake yemek diye sızlanan Gerret'ı çwkiştiriyordu.

"Tamam hadi gidelim Kheiron bizi çağırmış. Tracy lütfen Gerret'a bir şey söyle. Denny de biz ile Büyük Ev'in oralarda buluşucak. Sanırım."

Tracy 'tamam' der gibi kafasını salladı. Jake de beni çekiştire çekiştire koruluğa doğru götürdü. Büyük Ev'e gitmek için bu koruluktan geçmek gerekiyordu. Bu sefer koruluk boştu. Ve ben tahmin edebileceğiniz gibi sakarlıklar kraliçesi ayağını bir taşa vurdu. Ayağım anormal acıdı ama daha da kötüsü yere düşüyordum ama tam o sırada Jake beni kucakladı. Onun o sarı saçlarına ve gözlerine baktım. Böyle gerçekten yakışıklı görünüyordu. Ama yine de bu benim söylenmemi ve beni bırakmasını söylememi engellemiyordu.

"Jake aman tanrım yere indir beni. Of Jake hadi ama"

Ben öyle kendi kendime söylenmekle ve ona 'bırak beni yoksa kafanı kopartırım' bakışı atmakla meşgulken geldi ve beni dudağımdan öptü. Evet yanlış duymadınız. Beni öptü öptü öptü ve öptü. Ben öyle şaşkınca ona bakarken bana gülümsedi.

"Seni seviyor..."

Gülümsedim. Ve o daha sözünü tamamlayamadan ben dudağına bir öpücük daha kondurdum.

"Sanırım şuan kadro boş Jakie."

"Eğer göreve gidiyor olmasaydık bu duyduğum en güzel haber olabilirdi"

"İyi tarafından bak birlikteyiz."

Ve sonradan gelen bir fikirle kaşlarımı çattım. Oda durumu anlamış olacak ki bana 'ne oldu' der gibi baktı. Ona bir süre daha Kaş çattıktan sonra sırıttım.

"Çabuk beni yere indir. Tabii Kafasını koparttığım sevgililerim listesine girmek istiyorsan o ayrı."

"Tamam sinirlenme. Ben sadece sevgililerinin listesine girmek istiyorum."

"Anlaştık"

"Anlaştık"

Büyük Ev'e gittiğimizde Kheiron kapının önünde volta atıyordu.

"Evet sonunda gelebildiniz. Acaba göreve çıkmaktadır vazmıgeçtiniz diye düşünmeye başlamıştık."

İçeri doğru yürüdü. Ve ekledi.