OLİMPOS ve MELEZ MÜCADELESİ 1 # Kayıp Tanrıça

Bölüm 2 Melezler

Gerret doğru mu söylüyordu. Bu olabilirmiydi. Kafamda Drakon'un sesi yankılanıyordu.

ZEUS'un kızı
Zeus'un kızı

"Gerret ben Zeus'un kızı olamam bu imkânsız. Benim babam bizi ter....."
Titredim. Olabilirdi.

"Bak biliyorum Jen senin için zor ama buna alışacaksın"

"Peki Tracy o kimin kızı. Annesi kim"

"Üzgünüm bunu ben bile bilmiyorum. Sizi hemen teyzene götürmeliyim"

O sırada Tracy doğruldu ve sordu. "Bana bakire tanrıçanın tek kızı, avcının kızı dedi, bu ne demek. Ayrıca Jennette'nin teyzesine gidip ne yapacağız?"

"Bakın sizi melez kampına götürmeliyim. Orası türünüz için tek güvenli yer. Büyülü sınırlarla korunuyor. Orada güvendesiniz. Ama melez olduğunuzu bildiğiniz zaman daha çok canavar çekersiniz. Ayrıca Jen Zeus'un kızı, çok güçlü bir aura'sı var. Normal melezlerin iki katı kadar canavar çekebilir. O yüzden çabuk olmalıyız. Yürürken etrafınıza bakmayın, sadece ilerleyin. Bana güvenin ben sizin koruyucunuzum."

"Tamam hemen gidelim. Tracy hadi"

Yürümeye başladık. Teyzemin evine vardığımızda teyzem bembeyaz kesildi."zamanı geldimi Gerret?"

"Bir dakika siz tanışıyor musunuz?"

"Uzaktan diyelim" diye bir şeyler geveledi teyzem.

"Alexander gitmemiz gerek hemen, arabayı al" diye bağırdı Gerret.

Arabaya bindiğimizde Tracy ile ben arka koltuğa oturduk. Gerret ise öne teyzemin yanına. Belki biraz daha sabırlı olmam gerekirdi ama daha fazla dayanamadım.

"Bana hemen neler olduğunu açıklıyorsunuz"
"Evet" diye destekledi beni Tracy.

Gerret konuşmaya başladı.

"Bakın Yunan mştolojisindeki, olimpostaki tanrılar gerçekten varlar. Bunların bazen insanlardan çocukları oluyor. Bunlara yarı-tanrı yada melez deniyor. Bunlar genelde kampta Yaşar ama bazıları gerçek dünyada yaşamayı tercih eder. Onlara da bir koruyucu sattir verilir. Özellikle sizin ölümlü dünyasında yaşaması zordu ama siz saklanmayı başardınız. Bu canavarlar sizi görmedi demek değil. Sizi gördüler ben de onları öldürdüm. Normalde sadece ilahi bronzla ölürler. Başka bir şey etki etmez."

"Bir dakika sen bir satirmisin?"

"Evet tam üzerine bastın"

"Ayrıca bu öldürdüğün canavarları biz nasıl görmedik?"

"Aslında çok isteseniz görürsünüz ama sizde sis ile görmek istediniz. Sis bizim dünyamızla ölümlü dünyasını ayıran büyülü örtüdür. Ölümlüler olanları istedikleri gibi görürler. Hatta bazen dikkatle bakmazlarsa melezler bile öyle görebilirler"

Derin bir nefes aldım ve Tracy'nin elini tuttum yardıma ihtiyacı vardı. Sonra aklıma bir şey geldi.

"Ama bizim disleksi ve DEHB'muz var." Tracy'de beni onaylar gibi kafasını salladı.

"Bakın bunlar en önemli özellikleriniz disleksi'nizin sebebi kafanız otomatikman antik Yunanca'ya bağlı, Yunanca bir yazıyı okuyabilirsiniz. Ayrıca DEHB'ndan bahsetmek gerekirse bunlar da melezlik göstergesi. Doğal savaş kabiliyetleri. Mesela sen Jen hiç savaş eğitimi almadığın halde o iskitli Drakon'un nasıl yendin?"

"Şey orada tamamen duyularımla hareket ettim"

Gerret gülümsedi. "Gördün mü?"

****