Kurt'le aksam gec saate kadar calismistik. yarin glee'de ilk solo sarkimi soyleyecektim. boylece Kurt'e gore glee'ye kabul edilecektim ama ben hala o kadar emin degildim. bir kac gundur Kurt'te garip bir degisim vardi. Blaine'e icindeki her seyi soylemisti. ona bunu ben onermistim cunku o dusunceler onu zehirleyebilirdi. okula gitmek icin hazirlanirken mesaj geldi.
' yurdun onundeyim, bekliyorum.' beni okula goturmek icin bosu bosuna buraya gelmisti. oyalanmayi kesip hemen yurttan ciktim. saclari taranmis ve sekillendirilmisti. kafasina taktigi tuylu sapka cok seker duruyordu. arabaya biner binmez sapkasini elime aldim.
' sana da gunaydin Dream! '
' gunaydin veee bu sapkayi nerden aldin? ben de istiyorum.' aynada sapkanin bana yakisip yakismadigina bakiyordum.
' aa onu ben yaptim. istersen sana da yapabilirim.'
' evett, cok isterimm...' sapkayi cikarip onun kafasina taktim.
' ee heyecanli misin bu gun icin? '
' kurt bilmiyorum, sesim nasil olur bilmiyorum ve biraz da korkuyorum. solo gozumu korkutuyor.'
' hadi ama Dream! koskoca bir yilini bambaksa bir ulkede gecireceksin ama sarki soylemekten mi korkacaksin?' hakliydi. korkmamaliydim.
' ayrica sesin bana benziyor yani mukemmele yakinsin! ' sesim sarki soylerken normalden biraz daha inceliyordu bunu biliyordum ama Kurt kadar oldugunu bilmiyordum.
' gercekten mi? yani sesim sana mi benziyor? '
' henuz benim kadar kontrollu degilsin ama bir kac hafta icinde sen de ilerlemeyi goreceksin. ve kendine guven Dream. sende eksik olan sey bu.'
' soylediklerin iyiydi degil mi? sanirim yarisini anladim da.' okula gelmistik. her zamanki gibi gozlerimle Blaine'i ariyordum ama ortaliklarda gorunmuyordu. zaten gorunse bile yanima gelmiyordu. ne oldugunu Kurt'e de soramazdim. yemekhanede bile masama ugramadan gidiyordu. bu gun Kurt'le sadece bir dersimiz ortakti. ona gorunmeden Blaine'nin yanina gidebilirdim. ilk ders bitmek bilmiyordu sanki. zil calinca Kurt hemen ayaklanip gitmesi gerektigini soyledi.
' ne bu acelen Kurt? ' tabii ki hemen gitmesini istiyordum. ben de bir an once Blaine'i gormek istiyordum ama soru sormazsam suphelenebilirdi.
' irlanda'dan gecen sene senin gibi bir arkadasimiz gelmisti. eger bu gun donmusse kalici olarak donmus demektir.' heyecanla arkasini donup kosa kosa cikip gitti. ben de hemen toparlanip ciktim. kolidorda yoktu. glee odasinda da yoktu. yemekhane, bahce... hic bir yerde yoktu. en sonunda umutsuzca kutuphaneye gittim. orada oturuyordu. sakaklarini ovup onundeki kitaba odaklanmaya calistigi cok belli oluyordu. derin bir nefes alip dusunmeden yanina gittim. egilip kulagina yavasca
' blaine!' dedim. sicrayip bana bakti. cok korkmustu. gozleri kocaman olmus bana bakiyordu. kendimi tutamayarak guldum. bir kac kisinin ters bakislarina maruz kalinca susmak zorunda kaldim. ayaga kalkip disari ciktik. cikar cikmaz gulmeye baslamistim yeniden. blaine de gulmeye baslamisti. zar zor normale dondum.
' nerelerdesin sen? '
' buralarda.'
' blainee, dalga gecme! beni goruyosun bir goz kirpip gidiyorsun. telefon numaran da yok.'
' direkt numarami da isteyebilirdin. bu kadar dolambacli cumle kurmana gerek kalmazdi.' blaine'nin su kendini begenmis hali gercekten cok cok karsi konulmazdi.
' yanlis anlamaya musaitsin yine! neyse ben sana yemek ismarlamak istemistim. gecen gun sen ismarlamistin ya.'
' o bir tesekkur yemegiydi. ama cok istersen bu gun de gidebiliriz. hem bu da beni buzlu icecekten kismen de olsa korudugun icin bir tesekkur olur.'